Ayrılık dediğin dolapta çürümüş gitmiş bir domatesi çöpe atmak gibi bir şey mi? Boş şişeleri kapıcı Osman Bey alsın diye kapının önüne koyuvermek mi? Bir insanı geriye bıraktığında, sırf onu mu bırakıyorsun geride? Onunla dahil olduğun dünyayı “artık miadını doldurdu” deyip kırmızı tuşa basıp havaya uçurmak ve başka bir gezegene taşınmak diye bir şey var mı? Hayatlarında hiç yalnız ve çaresiz kalmamış insanlar beni anlar mı peki?