sevgilinin yanında osurulur mu?
bizimkiler bundan 38 sene önce tanışmış. peder bey taze tıp öğrencisi, anne kişisi fransız kültür çömezi. annem görüyor babamı, ben bu çocukla tanışıcam diyor arkadaşlarına, yapma diyorlar, biriyle birlikte o. olsun diyor annem; ben beklerim.
babam da boş değil hatuna da serde hovardalık var biraz. bir de; bu kız
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Pers ve Türk medeniyetleri uzun yıllardır tarih sahnesinde. İçlerinde birçok dili, dini ve kültürü barındırmışlar hep. Semerkant romanını yazarı Amin Maalouf işte bu medeniyetlerin beşiği Ortadoğu'dan, Lübnan'dan çıkmış bir yazar.
okunmuskutuphane.blogspot.com
Semerkant kitabı dört bölüm. Fakat ben kitabı iki bölüme ayırdım. Birisi bin yıl
Okuduğum tüm kitapları girmek için en pratik taktik hangisi acaba? Alfabetik tüm kitapları sıralasam 25lik gruptan 5008 sayfa var. Hepsini inceleyip denk gelen kitaplarımı eklemek için sayfa başına ortalama 30 saniye harcasam 150.240 saniye = 2.504 dk o da ediyor 41 saat. Her gün 1 saatimi ayırsam 41 günde bitiririm, atladığım günleri de varsayalım ortalama 2 ay olsun. Bu durumda 2 ayda sisteme eklenen yeni kitaplar da olacak, onları son eklenenlerden bir şekilde takip ederim. Ama şu an sabah sabah mini bir anksiyete krizi geçiriyorum. Okb’li biri olarak okuduklarımı eksik girsem tamamlanmama hissinden dolayı geceleri uyuyamam. “Okuma çeteleni sanalda izlenebilir kıl” diye bu siteyi öneren ablama özel teşekkürlerimi sunuyorum, dertsiz başıma iş açtı resmen. Yazar filtresiyle gittim ama bir süre sonra tıkandım kaldım. Şu sıralar hafıza problemleri yaşıyorum, gözümün önüne gelmeden “aaa ben bunu da okumuştum “ diye hatırlayamayacağım çok sayıda kitap var. Okuyup okuyup derdini seveyim yazarsanız gerçekten üzülürüm. Tşkler :(
Sevgili Semih Oktay sayesinde 2016 yılında tanıştım Kör Baykuş ile...Kendi tanımı ile tam beş kez devretmiş bu novellayı...Bilenler bilir ,Semih Bey için ''Kör Baykuş'' ve ''Para'' bambaşkadır. Önerdiği an aldım her ikisini de ...Kör Baykuş için özellikle belirtti ,dedi ki ;
Mutlu olduğunu hissettiğin bir zamanda okumalısın.Sonbaharda değil
"Evet, pişmanlık dolu bir akşam, içimde geç kalmışlığın verdiği bir hüzünle yazıyorum bu satırları.
Siz bu satırları okurken ben yaptığım bu yanlış yüzünden kendimi asıyor olacağım, bu acıyla yaşabileceğimi sanmıyorum..."
Deyip kendimi asmaya gidesim var ama gidemem ki. Çünkü yeni bir hazine keşfetmiş korsan gibi heyecanlıyım. Elimde
Bir yılbaşı gecesinde İstanbul Tarlabaşı'nda Engin adında genç ve yakışıklı bir adamın cinayetiyle başlar roman. Şüpheliler, sorgular, tanıklar ve tabi polisler etrafında gelişen karmaşık içinden çıkılmayacak gibi görünen olaylar...
Kitabın baş karakteri Komiser Nevzat, yardımcıları Ali ve Zeynep'in bir cinayeti hiç beklenmedik bir zamanda günyüzüne çıkarması...
Kitap birinci ağızdan baş karakter Komiser Nevzat tarafından anlatılıyor. Öyle güzel ve şüphe uyandırıcı cümleler kullanılıyor ki bütün karakterlerden şüpheleniyorsunuz. Ayrıca kitapta bir sürü karakter olması da anlatımı güçlendirip olayı çıkmaza sokuyor. Kara Nizam, Barbut İhsan, Saltanat Süleyman, Janti Cemal, Pire Necmi, Titiz Tarık başta olmak üzere karakterlerin hepsi de belalı tipler, mafyalar, kumarbazlar, pavyon çalıştıranlar ellerinden bıçak silah eksik olmayan, zamanında öldürülen kişiyle sorun yaşayan karakterler olunca, hangisi katil acaba diye düşündüren bir kitap.
Kitabın dili sade. Anlatımı akıcı ve kesinlikle sürükleyici. Polisiye severler icin tavsiye bir kitap bence.Kitapta en etkileyici olay ise Komiser Nevzat'ın Beyoğlu'nun en güzel abisi lakabını kullanmak istemeyişinin altında yatan olay.
Balıkesir Kongresi yapılmış, Celal bayar Akhisar cephesinde alay komutanlığına getirilmişti. 25 Aralık 1919’da yapılan seçimlerde ise Saruhan’dan milletvekili seçilmişti. İstanbul’un işgal edilmesiyle Bursa üzerinden Ankara’ya gitmek için harekete geçiyordu. Ancak Atatürk Anzavur kuvvetlerinin Bursa’ya hareket ettiğini haber almış, Bursa’da
Padişah bir gün kendi kendine düşünmüş; bir işe ne zaman başlanacağını, kimlerle çalışıp kimlerle çalışmamak gerektiğini, hangi işin daha önemli olduğunu bir bilseydim, demiş, hiç başarısızlığa uğramazdım. Bunun üzerine tutmuş, bir işin ne zaman yapılması gerektiğini, bu iş için kimlerin uygun olduğunu, bütün işlerin en önemlisini doğru olarak
Yine bir eser bırakıyorum buraya, dinleyiniz :)
youtube.com/watch?v=IXdNnw9...
Bir de bir film bırakayım da belki izlersiniz :)
imdb.com/title/tt0758758
Şimdi başlayabiliriz
Sanki hiç çalışacak dersim, yapacak işim yokmuş gibi kitaplığımın önüne oturmuş kitaplarımı sevmekle meşguldüm ki ufak bir Seneca kitabı ile göz