Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
72 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Albert Camus'nün ilk eseri, "Tersi ve Yüzü" isimli, 5 adet deneme yazısından oluşan bu eseridir. Söz konusu eser, 1935-1936 yılları arasında, Albert Camus daha 22-23 yaşlarındayken yazılmış ve yayınlanmıştır. Eserin içerisindeki denemeler: "Alay", "Evetle Hayır Arasında", "Ruhta Ölüm", "Yaşama
Tersi ve Yüzü
Tersi ve YüzüAlbert Camus · Can Yayınları · 20195,4bin okunma
637 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Ee, anlatın bakalım, toplumun temellerinin altını oydunuz mu? Ben ne okudum? İyi ki ikinci tur klasikleri okumaya başlamışım. Ömrüm yeterse üçüncüye de okumak isteyeceğim bir kitap. Kitap demek yeterli değil, evrensel bir dünya... Mutlaka her insan hayatının bir döneminde bir olay veya bazen tek bir cümle ile aydınlanma yaşayabilir. Diriliş kitabında ise karakterimiz böyle bir süreci yaşarken biz okurlarda sanırım kendi dirilişlerimizi hatırlar veyahut bu kitapla bir dirilişe girebiliriz. Diriliş, Rusya'da 19. yüzyılda yaşayan insanların ruh, vicdan ve inançlarının gerçekçi bir resmini çizen ve Tolstoy'un ustalık eseri olan bir şaheser... Kahramanımız  toplumdaki  adaletsizlikleri, hapishane sistemini ve zarar gören pek çok kişinin hayatlarını, hissettiklerini okuyuculara müthiş bir edebi anlatımla adeta yaşatıyor. Kitapla ilgili hissettiklerimi anlatmaya kelimeler yetersiz. Bu kitapta aşkın en güzel hali, adil olabilmek için düzene isyan etmeyi ve hatta bize ait olan tüm maddi ve manevi birikimlerimizden dahi vazgeçmeyi okumadan çok yaşadım. Tüm toplumların yargı ve inanç sistemlerinin gelişmesini tüm kalbimle dilerim.. Mutlaka okumanızı ve kendi dünyanızda adaleti bulmanız dileğiyle. Keyifli okumalar.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ustaya Saygı Duruşu
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki bu bir inceleme değil ustaya / ustama saygı duruşudur. Bugün -kendi çapımda- öykü yazabiliyorsam bunun ilk ateşleyicisi üstat Aziz Nesin'dir. Çocukken oyuncaklarım evin kütüphanesinde sıra sıra duran ansiklopedilerdi. Okumayı söktükten sonra çocukluğumun ayrılmaz bir parçasıydı. Onlar varken evin dışında
Yeşil Renkli Namus Gazı
Yeşil Renkli Namus GazıAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2015482 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu toprağın insanlarına yazılmış en iyi eser olduğunu iddia edersem abartmış olmam. Şaheser âdeta. Destansı bir roman gibi de okunabilecek bu eser, Kurtuluş Savaşı'nın tükettiği insanımızı, sancılı yılları, İkinci Dünya Savaşı'nı, hapishane koridorlarını anlatırken umudu diri tutuyor ve geleceğin aydınlık insanlarına sesleniyor. Kitap gerçekten de bir "Memleketimden İnsan Manzaraları" olarak bazı şeylerin hâlâ değişmediğini gösteriyor. Hâlâ insanın birbirine yaptığı zulümler, haksızlıklar, maddi sıkıntı çeken insanların yaşadıkları, ülke içindeki problemler, savaşın farklı bakış açılarıyla yorumlanması, mahpus olan kişilerin ve yakınlarının hissiyatı... Kitabın içinde her şey var. İnsan var, Anadolu var, Türkiye var. Mutlaka okuyunuz.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20116,4bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İlk inceleme hataları hoş görün lütfen :)
Evet bu benim ilk incelemem...İlk incelemem bir Stefan Zweig'nın mükemmelliği olsun dedim Stefan Zweig anlatmaya gerek bile duymuyorum tek başına bir mükemmellik abidesi, incecik kitaplara kocaman bir hayat sığdıran bir şaheser.Stefan Zweig'in mükemmelliği olan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabını seçtim.Çok merak ettiğim bir kitaptı ve sonunda okuyabildim.Kitap öyle sürükleyici ki ilk defa bir kitabı bir oturuşta bitirdim.Bir kitap bu kadar mı güzel olur bilmiyorum ama Kürk Mantolu Madonna'dan sonra okuduğum en güzel kitaptı.Kitabın her sayfasını çevirirken o anı yaşıyormuş gibi hissettim kitapta kayboldum adeta.Bir kadının duygularını o kadar güzel ve etkileyici bir dille anlatmış ki Stefan Zweig.Bir kadının duyguları belki bu kadar güzel dile getirilirdi hele bu bir platonik aşk ise...Kitapta okuduğum her satır kalbime dokundu.Aynı sayfaya tekrar dönüp okumak istedim, tabi bu okuma sürecinde istemsiz bir şekilde göz yaşlarıma hakim olamadım. Çünkü etkilendim. Diyeceğim şu ki gerçek aşkı tam anlamıyla görmek için kesinlikle okunması gereken bir kitaptır.Aşk belki de dizi ya da filmlerde olan şeyler değil de bu okuyacağınız ya da okuduğunuz kadının mektubudur. Sizinde kitapta kaybolmanız dileğiyle iyi okumalar. Sağlıcakla kalın.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Parodi Yayınları · 2017225,5bin okunma
223 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Fayton adlı hikayeyi bir kenara koyacak ve Neva Bulvarı adlı hikayeyi de bu kitaba bir giriş niteliğinde bir hikaye olarak niteleyecek olursak, geri kalan her bir hikaye birer baş yapıt olarak niteleyebiliriz. Dönemin Rusya'sina hakim olan ve kökü derinlere uzanan ve aynı zamanda değişmek zorunda olan düzeni eleştirel bakış açısıyla gerçekçi
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,8bin okunma
Reklam
476 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Ve sonunda sindire sindire okuduğum eserin bitimi. Çok güzel başlayan bir şaheser ."Çünkü hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Yazı hariç. Evet tabii, tek teselli yazı hariç.” Gizemlerle dolu, soyut, mistik, retorik iç monologların olduğu zor bir kitap. Hakkında ne kadar çeşitli fikir ayrılıkları da olsa bence alkışlanmayı hak
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Favori kitaplarım arasında yerini alan muhteşem bir kitap. Yazarın okudukça okuma isteğini uyandıran mükemmel bir üslubu var. Âdeta cümlelerin içinde kayboluyormuş ve başka bir dünyaya ayak basıyormuş gibi bir his... Bu mükemmel kitabın bende uyandırdığı hissi tarif edebildiğim kadar aktarmak istiyorum size... Nasıl acı bir duygudur Werther gibi sevmek ve ne muhteşem bir duygudur ki Lotte gibi sevilmek... Kimilerimiz aşk der, kimilerimiz saplantı, kimilerimiz ise hastalık. Ama bence aşk bu (Werther'in aşkı). Kırmadan, üzmeden, uzaktan... Uşağını Lotte'ye gönderip gelmesini beklemek kadar güzeldi aşkı. Hatta geldiğinde uşağını incelemesi sırf Lotte bakmıştır diye incelemesi kadar saftı bence aşkı. "Sen, bulamayacağı şeyleri arayan bir ahmaksın" bu söz o kadar uygun bir zamanda karşıma çıktı ki okuduktan sonra boş boş karşıya baktım acı bir farkındalıkla.. Tabancanın Lotte'nin elinden çıktığını öğrenen Werther'in tabancaya sarılması ve tabancayı Lotte'den gelen bir armağan olarak görmesi, sırf Lotte'nin eli değdi diye tabancayı öpüp ve kendini, aşkından gelen bir obje ile sona erdirme isteği... Werther öldü ama aşkı ne Lotte ne de diğerleri için, hatta bizim için yitip gitmiş değil. Hala Werther'in o gece yarısı yaşamına son verdiği an üzerinde oturduğu sandalye kadar gerçek. Bir kitap düşünün, kimi zaman tek gerçekliğin "aşk" olduğunu, öyle ki ölümden bile gerçek olduğunu, en iyi şekilde anlatan adeta bir şaheser. Bayılıyorum böyle duyguları ve hisleri tıpkı okuyucu yaşıyormuş ve hissediyormuş gibi hissettiren kitaplara... Hangi çağda geçerse geçsin bu büyük bir aşk ve güzel seven bir adam.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,4bin okunma
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hâfızama çakılmışsın âdeta.
359 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.