Cesare Pavese
(9 Eylül 1908 - 27 Ağustos 1950)
Hayatı boyunca verdiği ‘’
Yaşama Uğraşı’’, Onun hem hayatı hem de yazdığı kitabı olmuştur. 1935 yılından 1950 yılına kadar yazdığı günlüklerinin kitap haline getirilmesi ile oluşmuş otobiyografik nitelikli bir kitaptır. Bu kitabı yazdıktan 8 gün
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Franz Kafka’yı anlamak için temel giriş kitabıdır. Lakin Kafka’yı anlamak için önce öz babası Hermann Kafka ile olan ilişkisini bilmek gerekir. Bunları bilmeden yapılan bir Kafka okuması, eksik kalacaktır. Bu sebepten dolayıdır ki ben de Kafka’ya giriş kitabı olarak bu kitabı seçtim.
Otobiyografi-Biyografi-Mektup türünde bir eserdir. Kafka’nın
Dikkat spoiler içerir.
Ergenekon davasında içeri giren Cumhuriyet gazetesi yazarından köşe yazılarının derlemesi ile oluşturulmuş güzel bir araştırma eseri. İlk olarak 17-25 Aralık operasyonu ile başlayıp Kasım 2015 seçimine kadar olan süreci ve AKP'nin kurulduğu günden itibaren yaptıklarını anlatıyor kitap. Kamu İhale Yasasının neredeyse 200 kere değiştirilmesi, Kürtler için seçim öncesi vaatlerde bulunulup sonra hiç yapılmaması, Davutoğlu yapılmasını istediği halde 17 Aralık operasyonunda adı geçen dört bakanın yüce divana gönderilmemesi için her şeyin yapılması, Suriye politikasının çıkmaza girmesi, Arap baharını başlatan Tunus'un kendine Atatürk'ü örnek alması, Emevi camisinde namaz kılacağız derken IŞİD'in tehditi üzerine Süleyman Şah türbesini kendi topraklarımıza taşımak zorunda kalmamız, 6 Haziran seçimlerinde koalisyon sonucu çıkmasına rağmen kabul edilmemesi, halbuki o dönem 24 Avrupa ülkesinin koalisyon ile yönetilmesi, Soma faciası ve yaşananlar, Gezi olaylarında ölenler ve yakınlarının verdiği ifadeler, AB sürecinde 2002 sonrası ve 2012 sonrası yapılanlar, Zekeriya Öz'ün hali, 2010 referandumundan sonra hukuk dünyasında çıkan savaş, Fetullah Gülen ve AKP çatışması, İç Güvenlik paketi ve nelere yol açacağı, Türki cumhuriyetler ile olmayan ilişkilerimiz gibi pek çok konu masaya yatırılmış. İnsan hafızası unutmaya meyilli olduğu için okunması gereken kitaplardan biri.
Sü-lâle DevriMustafa Balbay · Halk Kitabevi · 201630 okunma
“‘Küçük, sıradan, adi adam’ adını vermişler sana ve ‘küçük, sıradan adi adam’ döneminin başladığını söylüyorlar. Bunu söyleyen sen değilsin küçük adam. Büyük devletlerin başkan yardımcıları, aristokrat işçi önderleri, ‘doğru’ yola girmiş burjuva çocukları, filozoflar ve devlet adamları söylüyorlar. Sana bir gelecek sözü verirken geçmişini sormuyorlar.
Kitabına böyle başlıyor Wilhelm Reich, bana göre gayet vurucu bir şekilde başlangıç yaptığı kitabına tansiyonunu hiç düşürmeden devam ediyor. Kitap boyunca yazar, halkı "küçük adam, küçük kadın" diye niteleyip, kitabı bir tartışma havasında sürdürüyor. Yazar kitap boyunca, kendi düşüncesi olmayan, kendi liderlerine sorgusuzca itaat eden, sürekli bir tüketim haline olup üretmeyen ve üreten insanları da engelleyen Küçük adam ve kadınlara sesleniyor. Ben kitabı okudukça, kendi içimdeki küçük kadını keşfettiğim bir yolculuk yaşadım ve bence sizde kendi içinizdeki küçüğün farkına varıp üstüne uzun saatler düşüneceksiniz. Yazarın amacı insanların içindeki "yaşam"ı bulup kendi küçük adamını yok edebilmesi. Okumayanların kesinlikle okumasını tavsiye ederim. Çok mükemmel bir kitaptı.
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Payel Yayınları · 201913,2bin okunma
Instagramda gezerken en sevdiğiniz kitap anketinde denk geldiğim ve bunun üzerine ikinci kez okuduğum muhteşem eser. Lise de okumuştum, o zamanlar tabiki olaylar daha ön plandaydi benim için. Ruh analizlerine ve o yaşlarda 'sıkıcı'bulduğum kısımları üstünkörü atlayarak geçmiştim. Yinede bir solukta bitirdiğim ve uzun zmana sonra bile
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA
Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir.
Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden