Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YANLIŞ BİLMESİNLER BENİ Bahçem ağaçlardan, çiçeklerdendir; Evim taştan yapılmış. Annem kardeşim gibi severim Ağaçları, taşları, çiçekleri; Hepsine dair hâtıralarım var, Kimi acı kimi tatlı hâtıralar. Bu ağaç servi olmadan, Bu taşa kitabem yazılmadan, Bu çiçek kabrime çelenk diye getirilmeden, Söyleseniz beni onlara kuşlar. Yanlış bilmesinler beni.
Bahçem ağaçlardan, çiçeklerdendir. Evim taştan yapılmış. Annem kardeşim gibi severim Ağaçları, taşları, çiçekleri Hepsine dair hatıralarım var, Kimi acı kimi tatlı hatıralar. Bu ağaç servi olmadan, Bu taşa kitabem yazılmadan, Bu çiçek kabrime çelenk diye getirilmeden, Söyleseniz beni onlara kuşlar, Yanlış bilmesinler beni.
Reklam
YANLIŞ BİLMESİNLER BENİ
Bahçem ağaçlardan, çiçeklerdendir. Evim taştan yapılmış. Annem kardeşim gibi severim Ağaçları, taşları , çiçekleri Hepsine dair hatıralarım var, Kimi acı kimi tatlı hatıralar. Bu ağaç servi olmadan, Bu taşa kitabem yazılmadan, Bu çiçek kabrime çelenk diye getirilmeden, Söyleseniz beni onlara kuşlar, Yanlış bilmesinler beni.
Sayfa 52
İki ağaç Türk muhayyilesinde ve hayatında izini bırakmıştır. servi ve çınar. Şehrin bilhassa dışarıdan görünen umumi manzarasını daha ziyade Karacaahmet, Edirnekapısı, eski Ayazpaşa ve Tepebaşı gibi servilikler yapardı. Boğaziçi'ndeki o çok uhrevi köşelerle, bazı peyzajlar da çınarların etrafinda toplanırdı. Eyüp servilikleri bütün Haliç manzarasına üslubunu verirdi. İstanbul peyzajındaki asil hüznü biz bu iki ağaçla, çam ve fıstık çamlarına borçluyuz. Hissi terbiyemizde onların büyük payı vardır.
Sayfa 155
Ağaç sade mimarlık zevkimize ve şehirciliğimize girmez. Eski şiirin mücerret dünyası bir halı desenine benzeyen servi, çınar, kavaklarla doludur. Fakat asıl büyü masallarda geçer. Çocukluğumda dinlediğim bir masalın şehzadesi, kulaktan aşık olduğu peri kızına, altında akan bir çeşme ve yanı başında Bâkî'nin boyunu posunu o kadar hayranlıkla övdüğü cinsten bir servi bulunan, yukarıda anlattığımız cinsten bir namazgâhta kavuşur. Öğrettikleri gibi çeşmeden abdest alır, ağacın dibinde namaz kılar ve dua ederken, üç defa üst üste: "Mersina, uzat saçının bir telini, al Mustafa'yı yanına..." diye bir ses işitir. Servinin derinliklerinden üç defa: "Alamam, dayıcığım, insan oğludur, çiğ süt emmiştir." cevabı gelir. Fakat dördüncüsünde serviden bir saç teli uzanır. Masalın sonunda Mersina çiğ sütle beslendiği için unutkan olan aşığına kendisini hatırlatmak için, üzerinde aynı çeşme ile servinin tasvirini -tabiî gözyaşlarıyla- dokuduğu bir seccade gönderir, o da başını bu seccadeye kor koymaz aynı sesi işiterek Mersina'yı hatırlar ve ona döner.
Sayfa 155
Mimarın veya hayrat sahibinin diktiği ağacın büyüklüğünü görüp görmemesinin ehemmiyeti yoktu. Dikilmiş olduğunu bilmesi yeterdi. Bilirdi ki toprağa emanet edilmiş bir ağaç, mahalleye, semte, hatta cemiyete ve bütün bir imana emanet edilmiş bir değerdir. İki ağaç Türk muhayyilesinde ve hayatında izini bırakmıştır: servi ve çınar.
Sayfa 154 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşittiniz mi Muhibbi'nin sözlerini?!.
~•~ Ey mürekkep yalamaktan ağaç gölgesinde oturmaya fırsat bulamayanlar ve ey servilerin altında sabahlamaktan kalem tutmaya vakti kalmayanlar,işitmediniz mi Muhibbî’nin sözlerini? “Kimi ar’ar dedi kadd-i dildâra kimi elif Cümlenin maksudu bir amma rivâyet muhtelif” Yârin endâmını tarif için kimisi servi ağacı gibi dedi, kimi de elif harfi gibi. Kast ettikleri aynı şeydir; gel gör ki her birinin tarifi diğerinden bir başka. ~•~
Sayfa 103Kitabı okudu
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Midillinin gelişinden sonra Jody hiçbir zaman uyanmak için üçgenin çalmasını beklemedi. Annesi bile kalkmadan yataktan süzülüp üstünü giyinmeyi ve sessizce alııra gidip Gabilan'ı görmeyi alışkanlık edinmişti. Toprağın, çalıların, evlerin ve ağaçların fotoğraf negatifi misali gümüşi-gri ve siyah göründüğü kül renkli sakin sabahlarda uyuyan taşla­ra basar ve uyuyan servi ağacının yarundan geçer, sessizce alııra giderdi. Çakalların ulaşamayacağı ağaç dallarına ili­ nemiş hindiler uyku mahmuru gulu gulu sesleri çıkarırdı. Tarlalar buzu andıran gri aydınlıkta ışıldar, kırağı düşmüş atların üstünde tavşan ve tarla faresi izleri göze çarpardı. Köpekler minik kulübelerinden çıkıp gerinir, esner, gırt­laklarından derin hırıltılar çıkarırdı. Sonra Jody'nin ko­kusunu alınca kuyrukları dimdik yukarı kalkar ve buyur edercesine sallarlardı - kocaman kalın kuyruklu Kocabaş ve çömez çoban köpeği HerküL Ardından köpekler tembel tembel sıcak yataklarına geri dönerlerdi.
Al Midilli
Al MidilliJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20151,418 okunma
Deneyim insanı olgunlaştırır mı? Hiç inanmıyorum, çünkü dünya hep aynı, yaşanan acı olaylar hiç değişmiyor. Ne olmak isterdim, biliyor musun? Bir ağaç, kökleri yerde, dalları göğe uzanan bir servi ya da kutsal bir zeytin ağacı. Acaba bitkilerin de duyguları var mıdır? Amerikalılar öyle birşeyler mi buldular? Bilmiyordum; eğer öyleyse bütün söylediklerimi geri alıyorum: ağaç olmak da istemiyorum, hiçbir şey istemiyorum.
Sayfa 102 - CanKitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
bir Suna var hayat ile mücadelede, henüz hayat yolunda ne ile karşılaşacağını bilmeden, evin yolunu tutarken her şey evinin karşısındaki Servi Ağacı ve parkın özel bir şirkete satılıp, yeşillik yerine bina dikileceğini öğrenmesi ile başlıyor... İç sesini duymaya ve ağaç için verdiği mücadele de uydurduni hikâyelerin gerçek olduğunu fark etmeden yazıyor. Kadınları anlatıyor aslında kitap, kapalı kapılar arkasında yaşanan toplumsal sorunları... Ama acıtasyon yapmadan dikkar çekiyor yazar. Hem de masal tadında anlatıyor.... Yılın ilk kitabı bomba gibiydi....
Servi Nine ve Üç Güzeller
Servi Nine ve Üç GüzellerArlin Çiçekçi · İthaki Yayınları · 0329 okunma
Reklam
Başım dönüyordu tatlı tatlı. Sanki ucu bucağı olmayan uzak bir dünyada yeniden doğmuş gibi hissettim. Bu duygu beni sarhoş etmişti, yıllanmış şarap gibi bedenimdeki bütün damarlarımı, sinirlerimi uyuşturuyordu adeta. Dikenli çalılıları, taşları, ağaç kütüklerini, kısa boylu yabani kekikleri tanıdım, aşina olduğum ot kokularıydı bunlar. Geçmişte yaşadıklarım tek tek geri dönmüştü ama tüm bu hatıralar tuhaf bir şekilde benden çok uzak gibiydiler, kendi bağımsız hayatlarını yaşıyorlardı. Onlara uzaktan bakan etkisiz bir tanıktan başka bir şey değildim artık. Kalbim bomboştu, bitkiler eskisi gibi büyülü kokmuyorlardı artık. Servi ağaçları seyrelmiş, tepeler daha da kuraklaşmıştı. Ben eski ben değildim. O eski beni çağırsaydım, konuşabilseydim onunla, şimdiki beni dinlemez ne dediğimi anlayamazdı. Bir zamanlar tanıdığım biri gibi dururdu karşımda ama bana ait bir parça değildi artık.
Az önce yaptığım bir araştırmaya göre selvi ağacı dünyamız için çok önemli bir yere sahipmiş. En fazla oksijen üreten, karbondioksit emen ağaçlar arasındaymış. Bu bilgi ile birlikte yazımı tekrar paylaşmak istiyorum:):) Bu arada selvi ağacına "servi" de deniyormuş galiba. Az önce TDK'nin sitesinden baktım ki gerçekten de öyleymiş. Servi diye ağaç geçiyor. Sanırım aynı ağaç.
Tacettin AK

Tacettin AK

@Tacettin15
·
15 Ocak 2023 21:14
Selvi Ağacının Hikayesi
Doktor Bey. Canım Doktorcuğum; şu karşıki bahçede görünen uzun ağaç nedir? - Selvi'dir. Neden sordun? Doktorcuğum peki selvi dediğin bu ağaç neden diğerlerinden daha uzun sence? - Bilmem. Onun da doğası öyledir. Belki de boyu uzun olduğu için selvi demişlerdir. Öyle mi dersin? Bu selvi yalnızlaşmış olamaz mı? Yalnızlaşmış da bütün ağaçlardan
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.