Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Sonra da onunla telefonda konuşurken kullandığım talihsiz ifadeye getirdi lafı:''Savaştayken 'saçından avrat ayıkladığını' mı söylemiştin?'' Öyle dediğime pişman olduğumu söyledim , ki gerçekten pişmandım. ''Bu deyimi daha evvel hiç duymamıştım,'' dedi.''Ne demek istediğini ancak tahmin edebildim.'' ''Hiç duymamış ol,''dedim. ''Ne tahmin ettiğimi öğrenmek ister misin?Her gittiğin yerde, kendilerine, çocuklarına ve yaşlılara yiyecek ve barınak temin etmek için yapmayacakları şey olmayan kadınlara rastladığını düşündüm,'' dedi.''Ne kadar yaklaşmışım?'' ''Ah,ah,ah,'' dedim. ''Ne oldu Rabo?'' dedi. ''Tam üstüne bastın,'' dedim ona. *** ''Tahmin etmek çok zor değil,'' dedi.''Savaşın tek maksadı, kadınları her yerde bu duruma düşürmektir.Aslında savaş her zaman erkeklerle kadınlar arasındadır ama erkekler kendi aralarında savaştıklarını farz ederler sadece. ''Bazen çok iyi farz edebilirler,''dedim. ''Çünkü sadece çok iyi farz edenlerin,''dedi, ''resimlerini gazetelerde, madalyalarını boyunlarında görebileceklerini bilirler.'' Mavi Sakal Kurt Vonnegut Sayfa 237
Sayfa 237 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ah seni tuhaf kız, bu kadar farklı insan için nasıl bu kadar farklı kadınlar olabiliyorsun ?
Sayfa 83
Reklam
Yaşlılık
İnsan her gün aynaya bakınca, yaşlanmanın etkilerini göremiyor çünkü aralıksız çalışıp didinirken, yüzü öylesine yavaş, öylesine tatlı tatlı değişiyor ki, geçişler algılanmıyor. İki üç yıllık yıkımın ardından telaşa kapılmıyoruz çünkü bunları tam olarak algılayamıyoruz. Fark edilmek için insanın altı ay kendi yüzüne bakmaması gerekir. Ah! Sonra ne darbe olur ama! Ya kadınlar dostum Nasıl da acıyorum o zavallı varlıklara. Bütün mutlulukları, bütün güçleri, bütün hayatları ancak on yıl süren güzellikler üzerine kurulu.
Sayfa 203 - Guy de Maupassant'a ait Elveda isimli hikayedenKitabı okudu
Sıradan kadınların sıra dışı öyküleri Ah O Kadınlar Gazeteci Yazar Dursaliye Şahan’ın dördüncü öykü kitabı ‘Ah O Kadınlar’ Akademisyen Yayınlarından çıktı. Sıradan görünen sekiz kadın karakterin, yaşamlarını ve büyük aşklarını yalın bir dille anlatan yazar; bundan önceki öykülerinde olduğu gibi erkekleri yine fonda bırakmayı tercih etmiş. Yasak aşkların toplum içindeki yanılgıları ve muhataplarında bıraktığı enkazlar, hiç yaşanmadan yüreklerde büyüyen sevdaların ince sızısı, şefkatin verdiği değerli huzur. Şahan, sadece aşk duygusunu değil, hayatın içinde farkında olmadan dokunduğumuz yaşamlara neleri katıp, neleri yıktığımıza da değinmiş. “Aslında bütün mesele gülüşlerin içindeki can olmakta…” (Mihriban Hanım’ın hikâyesinden…) Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen Yayınları
Sayfa 97 - Ah O Kadınlar Sayfa sayısı: 97 Yayınevi: Akademisyen YayınlarıKitabı okudu
Bu kitap Beyoğlu'nu anlatır. Adım başında pık pık gülmeler, kuğurmalar, gürlemeler, vakvaklamalar, koşturmalar, ahlamalar, kargılar, ifildemeler, çakçaklanmalar. Kimisi tiz tiz dükkanlara dalar. Kimisi açık kapılarından koygun sıcaklar fışkıran meyhanelere, sinemalara, çalgılı gazinolara kurulur. Burada kimsenin avuruna zavuruna bakılmaz. İncikli boncuklu kadınlar, cas cas yanan bobstiller, bastonlu abuzettinbeyler, afi kesen pırpırlılar, alengirli kızlar Beyoğlu Caddesi'ni güvercin göğsüne. bakla çiçeğine, böcek kabuğuna, gül kurusuna, turna gözüne ve ördek başına boyar. Nedir, bu kitap daha çok da Beyoğlu kahvelerini dile getirir. Yeri üst köşe olan ozanlar, ressamlar, gazeteciler, tiyatrocular, demek isteriz ki güzel yazanlar, güzel konuşanlar çok varır, çok gelir. Bu kitaba, bir edebiyat tarihi gözüyle bakılsa yeridir. Çünkü bu kitapta elden geldiğince, yazarların sanat anlayışından, edebiyat dergilerinden ve şiir akımlarından da açılmıştır. Unutulmaması gereken şey şudur: Kahveler tarihi, bir yerde edebiyat tarihinden başka bir şey değildir. Bir başka deyişle, bu kitap bir edebiyat kuşağının tarihidir.
Sayfa 7 - Sel Yayıncılık, 6. Baskı, Nisan 2009Kitabı okudu
'' Ah zavallı kadınlar neler çekerlermiş! Biz erkekler onları kukla gibi kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Bu ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bile bakmaz,söz söylemez,lakin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast gelince , gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar, kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan yerine koymuyoruz.Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz.''
Sayfa 50 - sisKitabı okudu
Reklam
Zavallı
Ah şu yaşlı kadından nasıl nefret ediyorum! Eğer dirilse ,tekrar öldürebileceğimi hissediyorum. Zavallı Lizaveta! Ne diye içeri girdi? Ne garip, onu hiç düşünmüyorum. Sanki onu ben öldürmedim. Lizaveta! Sonra! Pırıl pırıl gözlü zavallı kadınlar... Sevgili kadınlar... Niçin ağlamazlar? Ne diye yas tutmazlar? Bu onların da hakkı değil mi? Her şeyden vazgeçmişler...
Sayfa 275 - NilüferKitabı okudu
Ah, bu kadınlar ne hain yaratıklar! Hayatımda ilk defa kadının ne demek olduğunu anlıyorum. Bu zamana kadar kimse onun kime âşık olduğunu bilmiyordu: Ben açığa çıkardım bunu. Kadın şeytana âşıktır.
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın Su sızdırıyordu çatlaklarından. Karnabahar kızartmıyordu asla Başroldeki kadınlar.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.