Yalan dünya çıkmazında
Yorulursun ey yüreğim!
Ah ipiyle bir yay gibi
Gerilirsin ey yüreğim!
Hoyrat eser zaman yeli,
Savrulursun ey yüreğim!
Gönül zarif, can nazenin;
Kırılırsın ey yüreğim!
Alıştığın bu hayattan
Ayrılırsın ey yüreğim!
Kudret O'nda, rahmet O'nda
Ancak Hakk'ın huzurunda
Durulursun ey yüreğim!
Gönüllü dilenci henüz uzaklaşmış ve Zerdüşt yeniden yalnız kalmıştı ki, arkasından yeni bir sesin
geldiğini duydu: “Dur! Zerdüşt! Beklesene! Benim, ey Zerdüşt, ben, senin gölgen!” Ancak Zerdüşt beklemedi; ansızın bir sıkıntı çökmüştü içine dağındaki bu kalabalık ve izdiham yüzünden. “Nereye gitti benim yalnızlığım?” diye konuştu.
“Sahiden fazla
Ahmet Arif'in Leylasına düğünü için hediye ettiği şiir...
"Leylim,
Ben fakir bir şairim.
Bunu düğün hediyesi say.
Zaten bunu sen yazdın gibi bir şey...
Ne yalan söyliyeyim, üzgünüm.
Bir yerlerim kopmuş, kanamış gibi.
Bunu ancak sen anlarsın.
Gene de mesut olmanı bütün kalbimle isterim."
Bu zalim 'kullan at' zihniyeti de kağıt mendille girdi bu memleketin güzelim bağrına içim yanıyor be! Arkadaşından mi baktın sevgilin mi eskidi karinin/kocanin son kullanma tarihi mi doldu niye ugrayacak sin ki at gitsin paran varsa nasılsa hemen köşede öz anasinin yola bıraktığı bebelerinelinde yenisi bekliyor hemde renkli ambalaj içinde daha ucuza daha ince ve cok katlı olarak kagitmendil misali aşklar dostluklar ilişkiler evlilikler ah ulan ah yalan dünya!