Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
·
Puan vermedi
‘’ Ve o gün... o gün ben marketteyken... hazır çorbalara hayranlıkla bakarken... Hayriye hanım aradı. Ağlıyordu. “Baban,” dedi, “baban ölüyor.” (sayfa 40-41) Hangimiz isteriz ki çalan telefonumuzda bu şekilde bir konuşma yapmayı? Babamızın ölecek durumda olduğunun haberini babanız ile hiçbir kan bağı olmayan birisinin vermesini ? Kız
Aile Çay Bahçesi
Aile Çay BahçesiYekta Kopan · Can Yayınları · 20182,096 okunma
Ahh Müzeyyen
Ölüler nereye gömüldüklerini bilmez, cenaze törenlerini görmezdi ne de olsa. Ölüler yalnız olduklarını da bilmez ne de olsa.
Sayfa 124 - Can Sanat Yayınları
Reklam
Gönlümde sen , Bağrımda sen . Ahh ! bir bilsen ... Nasıl kanıyor parmak uçlarım . Nasıl kanıyor , nasıl akıyor Kızıldeniz gibi . Müzeyyen diyorum , Müzeyyen ! Kan damlıyor , kan ... Oralı bile değil ki Müzeyyen Ahh , Müzeyyen ! Öl Müzeyyen ! @mfk0101
"Olmuyor seni düşünmeden Müzeyyen ! Anmamak adını ... Gün hasret , Gece kasvet . Ve , ölüm kapımda . Ahh Müzeyyen ! " [ MFK ]
Ahh...
gramafona müzeyyen'i ve göğsüme başını koy bin yıl taşa uzanırım n'olur başın göğsümdeyken ağlama ben suya karışınca beyazlanırım...
Sayfa 56
Tabii hiç kötü niyetten olur mu?..Ahh bu erkekler hep aynı..
" Hatta ben bu Müzeyyen'i amcaoğlumun düğününde ilk gördüğümde, yengemi dürtüp kimdir bu peri kızı diye sormuştum. Öyle beğenmiştim tazeyi. Epeyi uğraştıktan sonra kendisini razı edebildiğim ilk buluşmaya handiyse uçarak gitmiştim.. Keşif hevesi bitince de göz yavaş yavaş dışarıya bilinmeyene yabancılara kaymaya başlıyor.. Kötü niyetten değil, sırf meraktan.. Yeniye, başkaya,farkliya duyulan beşeri heyecandan.."
Reklam
59 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Müzeyyen ahh Müzeyyen.. Süslü kadın Müzeyyen. Başını sonunu resmini cismini çık. 50 sayfa etmiyor kitap. Ama öyle bir 50 sayfa ki 5000 sayfaya bedel. Bir kere İstanbul! Oku, kapa gözünü semtinden sokağına, sakininden esnafına hayal ettirir o 50 sayfa. Ah Müzeyyen dedirtir o dar sokaklarında. Yürüsen geçemez koşsan yetişemezsin. Alır verir kafanda bir deli virane.. Konuşmalar mı? Yaşadığını mı anlatıyor yoksa yazdığını mı yaşıyor :/ Bilinmezlik mi! Bir bilmece, hece hece işliyor bizimkini her gece ;) ah diyor Müzeyyen.. ahh. Bir de film yaptılar. Izlemeden ölme sakın. Gönül yorgunken açar açar izlerim. Of demem, ahh derim. Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku!Adam kadını çok seviyor. Sevdikçe ruhu büyüyor. Ruh eve sığmıyor. Der ki; "Bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki!" Ve sonra ekler; "çıt" sesi.. "Bazen sadece bir ‘çıt’ sesi duyarsın. Bu sesi duyduğun zaman da gitmen gerekir. Bazen bir eşyadan gelir, bazen üçüncü bir şahıstan. Çünkü; bazıları abajur alır evlerine, bazıları da portatif bir lamba taşır yanında. Bazılarının koltuk takımı vardır, bazıları da otelde yaşar. Bazen her şeyi birden istersin, bazen de her şeyi bırakıp siktir olup gidersin." Bitse ne olur, Bitmese ne?
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,1bin okunma
Fakat Müzeyyen bu derin bir acıdır yüreğinde.
Birbirine uyumsuz bireylerin bir arada yaşamaya kendini zorlaması büyük kayıplara sebep olacaktır. Bireyler birbirine karşı tolerans gelistiremedigi için birbirine nefret, tiksinme ve tüm duygusuzluklara kendilerini maruz bırakmaktadır. Aile bireyi olmak istemeyen babayı zorla o kalıba sığdırmaya çalışmak tabiki olası her türlü aile içi şiddete davetiyedir. Onun buna karşı size geliştirdiği sevgisizliği, nefreti, sizi degersizlestirmesini beslersiniz, kendinize en yakininizdan gelen mitralyöz saldırısı içinde bir savaşta bulursunuz her daim kendinizi. İyi çocuk olmak istemeyen cocugunuzu da iyi kalıpların içinde giydirirek ayaklı zorbayi buyutmektesiniz. Her şekilde ağır yaralı olarak girdiğiniz bu oligarşik aile faciasini  sürdürerek en çok kendinize yazık ediyorsunuz. Ahh Müzeyyencim, o gölgesi var  diye sığındığın zakkum ağacı yaşama karşı olan direncini emiyor, seni yıpratıyor,  henüz hayat senin için bitmemisken kendin için iyi bir şey yap. Vazgeç bu illet soy bağını sürdürmek gayretinden, kim ne der diye kendini her gün öldürmekten,  mutsuz ve sevgisiz bir adamın caminda dünyaya bakmaktan. Çüruyorsun Müzeyyen en sonunda en büyük hasarla huzurla toprağa gireceğini mi sanıyorsun, kimseler tamir edemez kalbini Müzeyyen, vazgeç bu duygusuz ilişkiyi sulamaya çalışmaktan ,senin çiçeklerin günbegün soluyor, bahçende bir tane mor menekşe, lale, sümbül kalmadı.
Reklam
Ahh ne de güzel olurdu.. İnsansız hava sahası.
Bir şey içime oturmuş kalmıştı. Yok olmak. Toz olmak istiyordum. Varlığım orada olmamalıydı. Gelip beni alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydım. Yerime Kız Kulesi'ni bıraksalardı.
Sayfa 30 - İletişim Y.
Ahh be Müzeyyen ! Öldürseydin yeğdi :)
Birbirimize baktık. “Hikâye,” dedim, “gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikâye koyalım.” “Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana.
59 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Ahh Müzeyyen
Akşam vakti için içine sığmaz ve kendini sokağa atarsın. Başın önde düşüne düşüne tam parktan geçerken, bankta oturan semtin abisi durdurur seni. "Gel bakim buraya gel, neyin var senin" der. Susarsın.. Gülerek "aşık mı oldun sen yoksa" der. Başını öne eğersin, başını okşar ve o anlatır. Aşkı, sevgiyi, ihaneti, ayrılığı bir de ondan dinlersin. İşte Müzeyyen bu abinin sevgilisiydi. Belki birçoklarına "ahh Müzeyyen" dedirtse bile o da abimizin manitasıydı sonuçta bize laf düşmez. Keyifli okumalar.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,1bin okunma
AHH NERDE O ESKİLER
Ne güzel zamanlardı. Radyolarda kadife sesli sanatçılar... Emel Sayın'lar, Samime Sanay'lar. Bir ilkbahar sabahı güneşle uyanırdık. Benzemez kimse sana derdi, Müzeyyen Senar 45' lik plaklarda... Yıldırım Gürses hayattaydı. Leylaklar dökülüp güller ağlardı. Ahmet Özhan'ın temiz yüzü aydınlatırdı televizyonları. "Çok yakarmış güneşin
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.