“Hayatın anlamsız olduğunu anlayacak kadar akıllı bir tek ben ile Schopenhauer mu var?”
İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri hayata bir anlam yükledi ve sürdükleri yaşam onlardan bana intikal etti. içimde ve etrafımda olan her şey, cismani olan ya da olmayan her şey, onların hayat bilgisinin birer meyvesi. Benim tam da hayatı değerlendirmede ve
Bilim, kıyas denilen akıl yürütme aracılığıyla kanıtlanmış önermeler topluluğudur. Fakat bu tür önermeler kendilerine dayanacakları, kendilerinden çıkacakları öncüller gerektirir. Bu öncüllerin kendilerinin de başka kıyasların sonuçları olmaları, yani kanıtlanmış olmaları arzu edilen bir şeyse de, geriye doğru tümü kanıtlanmış önermelerden meydana gelecek bir bilimsel yapının mümkün olmadığını biliyoruz. O halde kendileri kanıtlanmış olmayan birtakım öncüilere ihtiyacımız olacaktır. Bu öncüller ise Aristoteles'in kendisinin de kabul ettiği gibi son tabiilde tümevarım veya deneyle oluşacaklardır.
Bilim, mümkün olanın değil, "zorunlu olan"ın alanıdır; mümkün olanı değil, zorunlu olanı konu alır. O halde eğer sonuçlarımızın zorunlu olmalarını istiyorsak öncüllerimizin de zorunlu olmalarını istemek zorundayız. Bu ise iki şey demektir: I) Öncüllerin, konularının her örneği ile ilgili olarak doğru olmalarının zorunlu olması (Akıllılık her insan için zorunlu olarak doğrudur); Il) Öncüllerin özneyle yüklem arasında tesis ettikleri bağın özsel (perse) bir bağ olması (Akıllılık; beyazlık, siyahlık, gülme vb gibi özelliklerden farklı olarak insanın özünü ifade eder).
Sayfa 122 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
"Fakat artık başkalarının günahlarının kefaretini ödemek istemiyorum."
Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Bu yüzden okunması en meşakkatli, edebiyatın kuantumu da diyebiliriz. Daha çok sordurduğu sorularla
Uzun zamandır okumak istediğim kitabı çok şükür bugün bitirdim. Yazarı 2 yıla yakındır tanıyorum ve benim fikir dünyamı şekillendirmesinde çok büyük katkısı olduğu için ayrı bir sevgi ve saygı besliyorum. :) Kitabı okurken sanki yazar karşınızdaymış, delilleri tartışıyormuş gibi hissediyorsunuz. Kitap genel olarak dini hiç bilmeyen birine de hitap
•Bilim Nedir?
Ünlü gökbilimci ve astrobiyolog Carl Sagan’ın tanımlamasıyla "Bilim, bir bilgi bütünü
olmaktan çok bir düşünme biçimidir". İngiliz matematikçi ve filozof Bertrand Russel’a göre “Bilim, gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla önce dünyaya ilişkin olguları,
sonra bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulma
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN
Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
G.A.: Aptal hayvanların pek çoğunun düşünebildiğine inanıyor musun?
Y.A.: Evet-fil, maymun, at, köpek, papağan, makav, alaycı kuş ve daha pek çoğu. Eşi çukura düşen ve zemin tutsağın kurtulmasına olanak sağlayacak kadar yükselene dek çukura toprak ve çerçöp atan fil, akıl yürütme niteliğine sahipti. Benim anladığım, öğretme ve tatbikat ile öğrenebilen tüm hayvanlar gözlem yapmayı biliyor, şunu ve bunu bir araya getirip bir sonuç çıkarıyor olmalılar-düşünme süreci.
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli
I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ
İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
''…
… tanrılarının varlığına bizi ikna etmek isteyenler, bize, sonuçların gerçek nedenini göremediğimiz için, evrensel nedeni kabul etmemizin şart olduğunu söylemeye yüzsüzce cesaret ediyorlar. Bu kadar aptalca bir akıl yürütme olabilir mi? Bir saçmalığı kabul etmek sanki kendi cehaletinin farkına varmaktan daha iyiymiş gibi; sanki bu