Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"ve nihayet, sanki bütün bu dünya, güçlüsünden zayıfına bütün sakinleriyle ve sefil kulübelerden bu dünyadaki güçlülerin zevklerine uygun, altın kaplamalı saraylarına kadar bütün evleriyle, bu alacakaranlık içinde fantastik, büyülü bir diyara, düşler âlemine gidiyor, sırası gelen duman olup lacivert göğe karışıyordu."
Sayfa 201Kitabı okudu
bir sarılmalık sevgilere bağlanır kolayından kimliksiz dolanır gözleri yok, heykel kızlar aşk gittikçe uzaklaşır kaf'ın da ötesine sesleri duyulmaz, geceye yolcu çıkartır alacakaranlık
Sayfa 24 - Piya Kitaplığı, Mart 1995, İstanbul.Kitabı okudu
Reklam
Alacakaranlık yok artık bu dünyada Kopkoyu bir karanlığa çekiyor ülkemizi Suskunluklar, bekleyişler, korkular Çoğu kimse kaplumbağaları aklına bile getirmeden Kalın bir kabuk uyduruyor kendine; Gerektiğinde başını içeri çekebileceği... (Her şey yitebilir anlıyor musun Böyle bir karanlıkta; Nice dostluklar, aşklar, doğa ... ) Görülünce yüz çevrilen Bir adam oluruz sokakta (Sokakta olursak tabii) Tehlikeli bir tip. Çünkü zincirlerdir, parmaklıklardır Ölüm korkusudur kovalayan onları
Bu ruh hali bana çok tanıdık geldi :))
Bir tuhaflık var bugün diye şöyle bir kendimi yoklayınca, birden hatırlıyorum. Ben bugün sabah kahvemi içmedim demek kafamdaki alacakaranlık ondan.
Sayfa 209Kitabı okudu
Günaydın bana geri gelen şiir Bana geri gelen anıt Bana geri gelen kalbim Bana geri gelen kalbimin ayışığı Gözleriyle iyileştiren yaralarımı Kalbim güneşim efendim Günaydın yüreğimin kuşluğu Sürekli kuşluğu Günaydın alacakaranlık Ama nasıl alacakaranlık Bizi yataklardan koparan Dağlara yaklaştıran Dağlara doğru fırlatan Grevlerden grevlere koşturan Yanardağ Alacasıyla anne karanlığıyla baba Loşluğuyla kardeş aydınlığıyla abla Kırmızı kırmızı bir karasevda ... Sen hoş geldin kalbim kalbimin kenti Bir sürü meryem gözü ellerin efendim ellerin Senin için bütün şenliği bu kentin Askerler ki yürüyorlar senin için senin için
Sayfa 34
Ve nihayet, sanki bütün bu dünya, güçlüsünden zayıfına bütün sakinleriyle ve sefil kulübelerden bu dünyadaki güçlülerin zevklerine uygun, altın kaplamalı saraylarına kadar bütün evleriyle, bu alacakaranlık içinde fantastik, büyülü bir diyara, düşler alemine gidiyor, sırası gelen duman olup lacivert göğe karışıyordu.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
"Ben ölemiyorum, Maya. Ve artık insan olmadığımdan beri, bana en çok insan hissettiren şey sensin. Doğru, karanlık, hem de çok... Ama sen ölürsen bu ikimizin de sonu olur gibi hissetmeyi durduramıyorum. Benim karanlığım, içine sen karıştığından beri bulanık, alacakaranlık. Benim için artık umut yok, beyaz bir dünya seçenek bile değil. Ama sen, beni ve bütün düşüncelerimi gri yapabiliyorsun. Sen, gece saçlı kız..." Elleri omuzlarımdan kaydı. "Sen benim perdeleri aralamama neden oluyorsun."
Sayfa 141Kitabı okudu
Niye böyle gecikiyor o gün? Niye her yerde bir naftalin kokusu? Neyi saklayabiliriz ki yarına? Tek görebildiğim, uçsuz bucaksız bir alacakaranlık
Sayfa 35 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Ey korkuyu sevgi sanan aşağılık duygusu. Siyah ve beyaz dışında renk tanımayan alacakaranlık. İki yanında iki süngüyle şımarık cesaret. Konuşmak yerine bağıran özgürlük. Ey gülerken ısıran iyilik, aşağılayan özveri, cezasız suç. Ey dağları düzlükle ölçmeye kalkan sığlık. Çokluğuna güvenen yanlışlık. Bir suçu, daha büyük bir suçla hafifleten tükeniş. Kendinden korkan öfke.
Reklam
"Sabah ışığında doğumun umudu, öğle vaktinde bir çeşit yaşama açlığı, akşam zamanında ölüm, alacakaranlık, sonra yokluk..."
Sayfa 392Kitabı okudu
Tüm varoluşa fon oluşturan boş bir mekâna en uygun olabilecek renk hangisidir? Beckett cevap verir: Koyu bir gri, açık bir siyah ya da belirsiz bir renk olarak betimlenen bir siyah. Bu metafor, varlığı hiçbir olayın cereyan etmediği bir konumda tarif eder. Beckett bunu genellikle "alacakaranlık" olarak özetler..
Bulutları halledebilirim. Ama bir tutulma ile savaşamam..
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.