Meğer aldatılmak ölümden beter bir acıymış. Çünkü ölümde acizsiniz. Kabullenmekten başka çare yok. O acı Allah’tan geliyor. Ya bu neyin nesi?
birtakım iki yüzlülükler...
Fakat öyle ya da böyle, aldatılmak ya da aldatmak her zaman kadının sorunu olarak algılanıyor. Eğer aldatıldıysa kocasıyla ilgilenmeyen, onu elinde tutamayan, evden kaçıran, başka kadınlara iten, ihaneti hak eden, aldatılan eş olarak görülüyor. Öteki kadın da "el âlemin yuvasını yıkan, aşüftelik yapan, ahlaksız, milletin kocasını ayartan" oluyor.
Sayfa 130Kitabı okudu
Dünya aldatılmak ister!
Sayfa 57Kitabı okudu
"Herkesin bir dostu olmalıdır en azından. Aldanmak, aldatılmak, yalan söylenmek, kınanmak için."
Sayfa 174Kitabı okudu
"Kendi hikâyemizi yaşamak için gelmedik mi bu hayata? Çılgınlık peşinde koşmak, pişman olmak, âşık olmak, aldatılmak, üretmek, aşk acısı çekmek, hata yapmak, insanlığa hizmet etmek... O yüzden buradayiz. Şartlanmışlıklarla bunu ne kâdar farkediyoruz?”
Aldatılmak da buna benzer. Bir kez kandırıldıktan sonra hayatta kalmak adına dav ranış ve beklentilerimizi evrimsel olarak korunmaya ayarlarız. Çünkü üzülmek demek bizim için acı, hastalık, zaman ve ener ji kaybı demektir ve bunlar da bizim yaşamımızı tehlikeye atar. Üzülmemek içinse, bir dahaki sefere insanlara güvenmemeyi ter cih etme eğiliminde oluruz. Ancak hayatın insanlara tamamen güvenmeyerek geçmeyeceği de aşikâr. Daha korunaklı ve dikkatli bir şekilde de olsa yeniden güveni inşa etmek zorundayız.
“Sana aldatılmak yakışırdı zaten, öteki türlüsü yakışmazdı.”
Sayfa 225
Nâzım'ı Vera mı öldürdü?
2002'de gazetelere şöyle bir haber yansır: "Nâzım Hikmet'in ölümüyle ilgili 39 yıllık sır ortaya çıktı. Nâzım'ın, son karısı Vera'nın ihaneti yüzünden kalp krizi geçirerek öldüğü öne sürüldü”
39 yıl aradan sonra gün ışığına çıkan iddiaya göre, Nâzım'ın 60'lı yaşlarına doğru âşık olduğu ve geçen yıl ölen Vera,
Aldatıldığını öğrendiğinde ne hisseder bir insan?
Onu acıtan aldatılmak mı yoksa aldanmış olmak mıdır?
