Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Zihni bir karatahtaydı. Alkol de silgi. ''
...Stephen King - Yazma Sanatı... "Yıllarca, odamın ortasında masif, meşe antika bir çalışma masasına sahip olmayı düşledim. 1981’de hayalimdeki masaya kavuştum ve onu evimin arka tarafındaki geniş, aydınlık çalışma odamın ortasına yerleştirdim. Ve tam altı yıl o masanın ardında hiçbir şey yapmadan sarhoş ya da kafam dumanlı oturdum... Alkol ve uyuşturucudan kurtulduktan sonra aklımı başıma topladım ve o çirkinlik abidesini oturma odasına taşıtıp başımdan def ettim... Doksanlı yılların başlarında kendi yollarına gitmeden önce, çocuklarımla birlikte basketbol maçı ya da film izlerken o masanın üzerinde pizza yedik... Sonradan o dinazorun yarı büyüklüğünde el yapımı çok güzel bir masa aldım. Ve onu çalışma odamın en dip köşesine bir şemsiyenin altına yerleştirdim. Şimdi elli altı yaşında gözleri bozuk, bacağı sakat ve aklı başında bir adam olarak masanın başında şemsiyenin altında oturuyorum. Bildiğim işi yapıyorum. Çünkü bu işin nasıl yapılacağını biliyorum. Size başımdan geçenleri anlattım... Şimdi de elimden geldiğince yaptığım işi anlatacağım... İşe şöyle başlayın: Masanızı odanızın en dipteki köşesine yerleştirin ve her yazı yazmaya oturduğunuzda, masanın neden odanın ortasında durmadığını kendinize hatırlatın. Yaşam, sanatı destekleme sistemi değildir. Bunun tam aksidir..."
Reklam
360 syf.
3/10 puan verdi
Çıkmadan önce ki reklam kampanyasına güvenerek hemen aldım ve bitirdim. Açıkçası beklentim çok çok yüksekti, ancak kitabın yarısından sonrasında çevirdiğim her sayfa, biraz daha sıktı biraz daha hayal kırıklığına uğrattı. Olaylar tahmin edilebilir ki zaten Megs'in ilk kaybolduğu an "tamam katil Tom" diye düşündüm. Şaşırtmaca için kullanılan 2. adam, koca üzerinde şüphe oluşturması için kullanılan "şiddet, kıskançlık" patlamaları. Sürekli Rachel'in "alkol" vurgusu da açıkçası gidişatta hiç bir değişiklik yapmadı. Hatta alkol sorunu olmasaydı da hikaye farklı son da bitmeyecekti. Toparlamak için de hatırlamadığı olaylar, kocasının şiddeti diye yutturmaya çalışmışlar ancak olmamış. Zaman geçirmek için okunabilir ancak beklenti düşük tutulmalı. Not: Kitabın kapağı güzel.
Trendeki Kız
Trendeki KızPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 202011,7bin okunma
Mustafa Kemal'in sinirlerini yatıştırmak için başvurduğu bir başka yol da içkiydi. Gençliğinde, kendine güven vermek, başkalarının karşısında sıkılmadan davranabilmek için içmişti. Zihni genişledikçe, onu frenlemek için içmeye devam etti. Kafasındaki düşünceler gece rahatını kaçırıyor, gündüz üzerindeki dinamo gibi etki yapıyordu. Akşamları, o da güneş battıktan sonra, sinirlerindeki gerginliği yatıştırmak için içerdi. Mustafa Kemal irade zayıflığıyla değil, isteyerek içiyordu. Alkol hoşuna gider ve ona iyi gelirdi. İçtiğini kimseden gizlemez, ikiyüzlü davranmaktansa, herkesin bilmesini daha doğru bulurdu. Yabancı gazetelerde, içkiye düşkünlüğü üzerinde yazılar çıktığı vakit kızacak yerde memnun olur, 'Bunlar yazılmayacak olsa, halk beni anlamaz' derdi. Bir akşam, İzmit Valisi, yemek yedikleri lokantanın perdelerini kapattırmak istemişti. Mustafa Kemal: 'Sakın ha,' dedi. 'Perdeyi kapatırsanız herkes bizim kadın oynattığımızı zanneder, şimdi hiç olmazsa sadece içtiğimizi görüyorlar.' Bir Fransız gazeteci, Türkiye'nin bir sarhoş, bir sağır ve üç yüz sağır-dilsiz tarafından yönetildiğini yazmıştı. Mustafa Kemal, 'Yanlış' diye cevap verdi, 'Türkiye'yi yalnız bir tek sarhoş idare eder.'
Sayfa 308Kitabı okudu
bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak yalnızlığımdan çıkıp gideceğim ne sensiz kalırsam korkusu ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim ne alkol tutabilecek beni ne ölüm telaşı... bir gece sabaha karşı dehşetini birden kaybedecek gelmeyişin...
 Her kesin keyif sürdüyünü fark etti. Dans ediyor, fıkra anlatıp gülüyor, bade çınlatıyorlardı... Sessizce  kapıyı açıp alkol, tütün kokulu o alemden koptu, nerdivenlerle bahçeye indi. Ay kocamandı, her tarafı nura boyamıştı. Önce zannetti ki, nihayet kar yağmış. Eyilerek yerden elleriyle kar almak istedi. Fakat parmakları toprağa deyince anladı ki,  bu yeni yıl da karsız geliyor ömürlerine. Sigara yaktı. Eskiden öyle sanırdı ki, bu hayatda hiç bir şey ebedi deyildir.  Bu yüzden de kendi başarısızlıklarının da geç biteceğine inanırdı... Artık bu inancını bile kaybetmişti.... Varis Yolcuyev. ''Unutulmuşlar''
Reklam
Toz... Her yer toz içinde. Gözlerimi silip, yaşamın tozunu almam gerek. Biraz pamuk... Biraz alkol... Biraz kemik sesi, biraz kuşku ve kendime ihanet gerek.
→ Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır. → Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür. → Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı. → Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor. → Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı. → En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer. → Bill Gates , Microsoft'un kurucusu Bill Gates, 76 milyar dolarlık kişisel serveti ile dünyanın en zengin kişisi konumunda.
Biraz da kendini öv 1. Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Biraz dikkat ederseniz kendinize nasıl hoyrat davrandığınızı ve zalimce eleştirdiğinizi göreceksiniz. 2. Korkutucu kötü senaryolar yazmaktan vazgeçin: bkz: hep en kötüsünü düşünmek. 3. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olun: 2 dakika sırada bile bekleyemiyoruz farkında mısınız? Başaramayacağız diye yeni bir şey öğrenmeye cesaretimiz yok. Biraz sabır. 4. Zihninize karşı nazik olun: Gevşeyin, meditasyon yapın, zihinde canlandırmalarla olumlamalar yapın. 5. Kendinizi övün: Övgü ruhu yüceltir. "Aferin bana" demek zor değil. 6. Kendinizi sevmek, kendinizi desteklemek demektir: Her haltı tek başınıza çözemezsiniz, yardım istemekten, destek almaktan çekinmeyin. 7. Olumsuz özelliklerinizi sevin: Biraz mizahın çok yardımı dokunabilir. Neyseniz osunuz işte. 8. Bedeninize iyi bakın: Aşırı yeme, uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı gibi alışkanlıklar kendinizi sevmediğinizin ve bi'şeylerden kaçtığınızın en büyük işaretleri. 9. Ayna çalışması yapın: Aynada gözlerinizin içine bakmak, kendinizi sevdiğinizi söylemek, birilerine söyleyemediklerinizi dışa vurmak gibi. 10. Kendinizi şu an sevin: Değişmeyi, düzelmeyi beklemeyin şu anki halinizle kendinizi sevin. Okumak isterseniz, kitabın yazarı; Louise Hay, adı; Pozitif Gücün Büyüsü. Yazar: Ayşe Özyılmazel Kaynak: http:// sabah.com.tr
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.