Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
20. Yüzyılın 100 Kitabı
1-Yabancı Albert, Camus ✅ 2-Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust✅ 3-Dava Franz, Kafka ✅ 4-Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry ✅ 5-İnsanlık Durumu, André Malraux 6-Gecenin Sonuna Yolculuk, Louis-Ferdinand ✅ 7-Gazap Üzümleri, John Steinbeck✅ 8-Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Ernest Hemingway 9-Adsız Ülke, Alain-Fournier 10-Günlerin Köpüğü , Boris
#elmalıdavası
Arkadaşlar dünden beri yani haberi okuduğum ve iğrenç resimleri gördüğümden beri düşünüyorum.Hastalıklı zihinlerle, kişilerle ilgili, insanlara zarar veren kişilerle ilgili özellikle bu konunun zirvesi malumunuz seri katillerdir çok fazla kitaplar okudum ve belgeseller izledim.Tek bir ortak paydada buluşuyor tüm bu yaşananlar: Hastalıklı
Reklam
ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009 Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
Okumak ve Tüketmek 2
KİTAP OKUNURKEN NASIL NOT ALINIR? ''Kitap okurken nasıl not alınır?'' Bu soru bana ilk geldiğinde biraz anlamsız gelmişti. ''Bir kitaba nasıl not alınır, bu nasıl öğretilebilir ki?'' diye düşünmüştüm. Daha evvel de bir başka iletimde kitaplara not almayı
Hakan Sarıpolat
Hakan Sarıpolat
'dan
ROUGON-MACQUART serisi - EMİLE ZOLA
Rougon-Macquart serisi Fransız yazar Emile Zola'nın 23 yılda yazdığı, içinde 'Meyhane', 'Nana', Germinal' gibi çok bilinen romanların da yer aldığı 20 kitaptan oluşan bir seridir. İlk kitap 1871 de, son kitap ise 1893 yılında yayınlanmıştır. Sayfa sayısı ise yayınlayan kitabevine göre değişmekle beraber ortalama 9 bin
Reklam
6 İmkansız Şey
Bazen kahvaltıdan önce altı imkansız şeye inanırım: Bir, insanı küçültebilen bir iksir vardır. İki, insanı büyütebilen bir pasta vardır. Üç, hayvanlar konuşabilir. Dört, kediler yok olabilir. Beş, Harikalar Diyarı diye bir yer vardır. Altı, Jabberwocky'i öldürebilirim!" Alice In Wonderland 🍁
LÜTFEN OKUYUN!
SONUNA KADAR OKUYUN! İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor: - Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi; - Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip gider. Çaldığı 45 dakika boyunca, kemancının önünde sadece 6 kişi çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan yürümeye devam ederek para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez ve alkışlamaz. Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3.5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı. Bu gerçek bir hikâyedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post Gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine bir sosyal deney gereği kurgulanmıştı. Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
6 Şubat...
Hayatımızdaki her şeyin sonsuza dek değişmesinin üstünden geçen altı ay… Bir daha gerçek anlamda kocaman mutlu bir kahkaha atamayacak olmamız üzerinden geçen bir altı ay…
Reklam
Nerede Hikayemiz?
Dükkanları yağmalamaya gerek yok, birazcık sakinleşelim. Şu elindeki taşı yere bırak "sensin dünyayı gül kokusuna tevcih edecek". Ateşin gücünü görmek için dumanın fezaya ulaşmasına da gerek yok, kibritle parmağını yakman yetecek ve dikkat edelim kolayı halıya dökmeyelim... Çağımızın ham maddesi göz ve bu göz neticesinde gözleniyor,
Gerçek mümin altı çeşit korku içindedir:
1. İmanını kaybetme korkusu. Zira ayet-i kerimelerde buyrulur: "Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin." (Al-i İmran, 102) 2. Kıyamet günü kendisini rüsva edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu. Zira ayet-i kerime'de buyrulur: "İşte o gün (yer)
SADECE OKUYUN
Bugün sizlere gerçek bir hikaye daha anlatacağım. Ama bu hikayenin sonunda bütün erkekleri aynı kefeye koymanızı istemiyorum. Çoğunluğu kötü olsa da yüzde %30 iyi adamlardır. Her neyse anlatacağım hikaye sadece kadınları değil aynı zamanda erkekleri de ilgilendiriyor. Bundan 3 hafta önce ıstangram kutuma şöyle bir mesaj düşmüştü. Mesajda "
Tutunamayanlara 26 Temmuz 1970
Romanı ilk olarak, Cevat Çapan ve Vüs'at Bener okur. Vüs'at Bener, onun roman yazdığından haberi olmamasına karşın hiç şaşırmadığını söyler: "Onun zekasını biliyordum, içinde taşıdığı yaratıcı gücü seziyordum. Müteahhitlikle falan olacak iş değildi bu. Bir gün Kızılay'da, Kızılırmak Sokağı civarındaki evime, elinde metinle geldi. Benim ilk
Eksik anlatmışlar, fazlasını yaşadık...
02.06.2023 6 ay geçti üstünden. Etkisi, korkusu, yaraları, acıları geçmedi. Aşağıda değişen tek şey fotoğraflar değil ; koskoca hayatlar değişti saniyeler içinde. İlk fotoğrafta sıcacık evimde ders çalışırken saatler sonra buz gibi karın içinde yaşamaya çalıştık. Her şey alt üst oldu, binlerce canımızı verdik toprağa. Yuvamız yıkıldı başımıza. Benzinliklerde bir şişe suya 400 lira denildiği için kar suyunu eritip içen arkadaşlarım vardı benim. Bebek bezi bulamadığı için çaresizce ağlayan anneler... Ve daha niceleri. Her şey izlediğiniz kadarıyla değildi maalesef. Eksik anlatmışlar, fazlasını yaşadık. Depremle yaşamayı öğrendik. En ufak bir sarsıntıda yüreğimiz yerinden oynuyor uzun mu sürecek diye. Altı ay geçmesine rağmen hâlâ içme suları temiz değil. Şükredecek ne kadar çok şeyim varmış meğer. Ailesini enkazın altında kaybeden arkadaşıma teselli vermeye çalışırken anladım ne kadar aciz olduğumuzu... Evet halimize şükredelim ama yaşadığımız acıya sebep olanları da unutmayalım. Deprem ülkesi diye anılırken tedbir almamak neden?..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.