Geleceği bilmek için değil, ufkumuzu genişletmek, mevcut durumumuzun ne doğal ne de kaçınılmaz olduğunu anlamak ve sonuç olarak önümüzde akla hayale gelmeyecek olasılıklar bulunduğunu anlamak için tarih okuyoruz.
Kâzım Karabekir paşanın İttihat ve Terakki, ya da o zamanki kurulduğu adıyla Terakki ve İttihat cemiyetinin kuruluşu ve bir fırkaya dönüşmesi arasında geçen süreyi anlatan bir kitap. Kitabı okuyunca cemiyetin kurulması ve meşrutiyetin ilan edilmesinde Kazım Karabekir’in ne kadar etkin olduğunu anlıyorsunuz. Kendisi de kitapta cemiyetin şanlı bir tarihi olduğunu, çok büyük şeyler başardığını ama cemiyetin siyasete atılmasıyla kendisini bitirdiğinden bahsetmektedir. O dönemi Kâzım Karabekir gözünden okuyup anlamak için güzel bir kitap. Ayrıca Enver Paşanın anıları da okunursa olayların daha iyi eşleşmesi sağlanabilir. Çünkü bu kitapta kısaca bahsedilse de Enver Paşanın dağa çıkması ve mücadelesi burada anlatılmıyor.
Bağımlıların tercih ettikleri maddelere verdikleri "keyif yemeği" veya "hazır anne" gibi isimleri fark eden araştırmacılar, 1960'ların sonlarında, bir uyuşturucunun çocukluğun hangi gelişim evresini taklit ettiğini anlamak için "gerileme durumu" üzerine çalışmaya başladılar. Çünkü kendilerine has etkileri olan halüsinojenler, uyarıcılar ve diğer narkotikler, kişinin çocukluğundan bir dönemi tekrar yaratıyor ya da düşündürtüyor.