Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
260 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Underboss Insurrection adlı mafya serisinin ilk kitabı yazarı ilk okuyuşum dil akıcılık gayet hoştu . Erkek karakter sosyopat gibi değil gerçek anlamda sosyopattı . Gerçek duygusal bağlardan yoksun hatta çevresi adamdan tırsıyor ama bir şekilde kızımızı kendi tarzınca cidden sevdi . Kadın karakteri sevdim kızın yaşı küçükken yaşadığı şeyler
Run Posy Run
Run Posy RunCate C. Wells · Independently published · 01 okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
İki Bedene Sığmayan Ruh
İki farklı dünya arasında sıkışmış bir ruh… İnsan bedeninde özgürlüğü elinden alınmış, böceğe dönüştüğünde ise hayatı elinden alınacak olan adam; Gregor. Gregor, ebeveynleri ve kız kardeşiyle aynı evde yaşayan, işine bağımlı olan tam bir işkolik. İşine ve patronuna olan bağımlı o kadar toksik ve Gregor'a zarar veren bir şekil almış ki;
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Esere dair daha önce olumlu, olumsuz birçok eleştiri aldım. Ama ben kimi eserlerin insan seçtiğine inananlardanım. Şimdi eser bitti ve kendi kendime kurduğum ilk cümle ne oldu biliyor musunuz: İyi ki şu anki hayatımı yaşıyorum... Evet bambaşka bir hayatım olabilirdi. Daha zengin olduğum, Daha popüler olduğum, Daha başarılı olduğum, Etrafımda daha
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,5bin okunma
127 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
‘’ Hayatta doldurulamayacak boşluk yoktur elbette ama doldurulması en zor olan boşluk, insanlıktır. ‘’ diyor Erhan Bey. Ve bu söze yakışır biçimde, dört farklı öyküde insanlığı anlatıyor… İlk hikayede, eski neslin ve tabuların esiri olan bir gencin hayatını okuyoruz. Ailesine destek olan genç, sadece bir kez ailesinden onun kararına saygı
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 20239 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağımdır!
Çoğu hikaye mutlu sonla bitmez ve her hikaye kitabı okurken yüreğinize dokunur, kendi hayatınızda gözden geçirirsiniz.
İrem Uzunhasanoğlu
İrem Uzunhasanoğlu
ile ilk defa tanisiyorum. Kitabın beni bu kadar etkileyeceğini, bu kadar içine alacağını, sarıp sarmalayacağını, sorgulatacağını, birçok duyguyu aynı anda yaşatabileceğini hiç düşünmemiştim. Gökyüzünden boşalırcasına
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023100 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
VIII. Ferdinand
Deli değilim, şizofren hiç değilim. Sadece İspanya kralıyım…/ gülüp geçmeyin ya. İnsanoğlu anlamıyor , işte ne bileyim empati kuramıyor. Bu kitap da bunun için var galiba. Deliydi belki ama onun da hayalleri vardı oysa , oysa… tamam sustum sustum…
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)Nikolay Gogol · İndigo Kitap · 201755,3bin okunma
Reklam
392 syf.
3/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Fantastik ya da başka kültüre ait kitaplar yazan vasat yazarların çoğunun tutulduğu bir hastalık var. Adı da "Araştırdığım bütün yabancı kelimeleri ve karakterlerin yüzde yetmişini size ilk beş sayfada öğretip her şeyi karman çorman edeceğim. Kitaptan tiksinip okumak için kendinizle savaşacaksınız." Hele bir de bu kitaptaki gibi
Turnanın Soyu
Turnanın SoyuJoan He · İthaki Yayınları · 202366 okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Naat-ı Hazreti Nebevî
Aşk yalnızca bir tanedir; ama görüntüleri onlarca, binlerce, belki milyonlarcadır... Nebiler Nebisi ve Efendiler Efendisi Övgüsünde Bir Kaside Kaside Der Naat-ı Hazreti Nebevî Fuzûlî öyle bir yazmış ki söze gerek kalmıyor anlamıyor insan kelime kelime cümle cümle ama hissediyor öyle hissettiriyor ki... Kendini çölün ortasında suya hasret kalmış hissettiriyor da bize de hâlimizi düşündürtüyor. Soruyor insan kendine ben o çölün ortasında neye hasretim, neyi arıyor nereye gidiyorum...
Su Kasidesi
Su Kasidesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20201,072 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Amber Yıllıkları” serisi 10 kitaptan oluşuyor. Bu 10 kitap 5-5 şeklinde ayrılmış durumda. İlk 5 kitapta Corwin’in maceralarına tanık olacağız. İlk kitap olan “Amber’de Dokuz Prens”in başlarında hiçbir şey anlamadım. Çünkü ana karakterimiz Corwin de geçirdiği trafik kazasından dolayı hafıza kaybı yaşadığı için pek bir şey anlamıyor yaşadıklarından. Onunla beraber sayfalar ilerledikçe biz de neyin ne olduğunu yavaş yavaş anlıyoruz. Orta kısımları pek beğenmedim. Yazar Roger Zelazny konuyu, karakterleri, olayları derinlemesine işlemek yerine yüzeysel işlemeyi tercih etmiş. Yaşanılanlar çok hızlı aktı bu bölümlerde. Oysaki daha fazla detay vererek daha güzel bölümler yazabilirmiş Zelazny. Son 40 - 50 sayfayı ise çok beğendim. Serinin sonrasını okumak için beni fazlasıyla isteklendirdi ve beklentimi yükseltti. Bu son kısım olmasaydı serinin devamı için ümitsizliğe düşecektim. Eser genel olarak Amber adı verilen bir yerin krallığını ele geçirmek isteyen kardeşlerin kanlı mücadelelerini anlatıyor. Bu yolda ittifaklar kuruluyor, ihanetler ediliyor. Bunların yanında fantastik ögeler de var tabi ki. Tanıdık geldi mi bir yerlerden ? “Taht Oyunları” serisine ne kadar benziyor değil mi ? Zaten “Amber Yıllıkları” serisi “Taht Oyunları” serisine ilham kaynağı olmuş bir seri.
Amber’de Dokuz Prens
Amber’de Dokuz PrensRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 2023124 okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
Etme bulma dünyası deyimine örnek
150 sayfalık kısa ne okudum ben ya diyebileceğiniz bir roman. Polisiye olaylar var ancak kitabı polisiye kitap olarak tanımlamam mümkün değil. Etrikalarla dolu bir kitap. Bir aile. Anne babanın ve kızları. Anne her şeyin yolunda olduğunu düşünürken kocası Ernesto’nun onu aldattığını öğrenir ve bir suç işlemesine sahip olur. Ama eşinin ona sadık olduğuna o kadar körlemesine inanmış ki resmen adam için her şeyi düzeltmeye çalışır ama tam o noktada olayların bambaşka olduğu ortaya çıkar. Inies gerçekte korkutucu bir eş ve kadın. Anne demek güç çünkü kızı ile ilişkisi sıfır asla anlamıyor, asla ilgi göstermiyor. Kocası ise ayrı bir vaka. Kitap sonunda tencere kapak olduklarına inandım. Etme bulma dünyası, onlar da yaptıklarını biçti. Kitapta kesinlikle kızlarına üzüldüm 17 yaşında ve ailesinin onun yaşadıklarından haberi bile yok. Ivan’ın annesi ile olan görüşme :( Kadını dövmek istedim resmen.. Kısacık ama dolu dolu, hızlı okunan bir kitap.
Bayan Seninki
Bayan SeninkiClaudia Piñeiro · Yan Pasaj Yayınevi · 2024108 okunma
Reklam
647 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sadece Rhysand için de okunabilecek bir kitap...
Hem arada kaldığım, hem de çok sevdiğim bir kitap oldu desem, tam yeri olur. Yazar çok güzel bir evren yaratmış, çok akıcı, tüm hisleri hissettiriyor. Ama aşk meselelerinde çok karmaşık yazıyor ve ben sevmiyorum. Başrollerde de, yan rollerde de aşk meselelerini çok çarpıtıyor ve bazen yoruldum desem, yeri. 600+ sayfalık bir kitabı severek 3 güne
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,919 okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
Şiir denizi 1-2cilt
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
şiir denizi 1-2cilt şeklinde şiirleri toparlanmış her iki cilttede kendinizi bulucağınız şiirler var bazı şiirler hiç hoşuma gitmedi bazıları tekrar edip durdum. Mutluluk şiirinin şu dizeleri çok hoşuma gitti; "İlk defa mutlu yarınlar düşünüyorum Bir ışık düşüyor yüzüme aydınlığından Gözlerimde pırıltıların en güzeli Yarını seyrediyorum bir kapı aralığından" böyle nice şiirleri dem vuruyor insanın yüreğine. ..... Sensiz olmak Hiç olmamak şiiri Gel diyorum İlk çağırışımda gel Gel ki Aydınlığında Bütün geceler gündüz olsun Dinle, uzak bir saat on ikiyi çalıyor Ne güç anlamıyor musun Bir ömür boyu arayıp da seni bulmamak Ben yokluğunda böyle yok, böyle yoksul Ben yokluğunda böyle paramparça Sensiz olmak hiç olmamak..
Şiir Denizi 2
Şiir Denizi 2Ümit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20221,283 okunma
779 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Dostoyevski en sevdiğim yazarlardan, bu kitabı ise hakkında konuşulduğunu pek işitmediklerimden biri. Dostoyevski’nin, bu derece uzun bir romanı, hikaye anlatım tekniklerini ustaca kullanarak merakla okunur hale getirmesi ilgimi çekti. Her bölümde hikaye yeniden girişiyle başlıyor ve bir doyuma ulaşıyor. Bu kadar fazla karakterin hepsini birbirinden ayrıştırıcı özelliklerle yazabilmesi de romanın gerçekliğini okuyucunun beynine kabullendiriyor. Beni dünyamın gerginliğinden uzaklaştırsa da ayrı bir gerginliğe sokmuş olduğunu da söylemem gerek, nitekim çok heyecanlanarak ve ne olacağını merak ederek okudum hatta zaman zaman artık şu yaşansın ve bitsin de dediğim oldu; bir okuyucu olarak olayların kopma noktasına gelirkenki gerginliğini siz de hissediyor ve doğal bir öngörüyle yaşanacak olayları merakla bekliyorsunuz. *spoiler uyarısı* Nastasya ve Aglaya’nın kişiliklerine ve geçmişlerine daha derin bir biçimde değinilmesini isterdim. Nedense genç kadınların karakterleri asla bir zemine oturtulamamış. Burada da insanın aklına ister istemez Virginia Woolf’un erkek romancıların kadınlara karşı olan algı karmaşasını anlatışı geliyor. Dostoyevski’nin yaşlı kadınlarla bir sorunu olmadığı aşikar ama sanırsam hayatında romantik veya platonik açıdan kendi yaş grubundaki kadınlarla fazla derin bağlar kuramamış ki bu karakterlerin hepsinin davranışlarındaki ve kişiliklerindeki temel çok yüzeysel kalıyor; okuyucu olarak neyi neden yaptıklarını anlamıyor veya anlamlandıramıyor, sadece histerikliğe vuruyorsunuz, naçizane fikrimdir.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201224,9bin okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Babalar ve oğullar arasında kuşak çatışması.... Nesilden nesile hep bu durumun yaşanması çok da şaşırtıcı olmasa gerek. Bizler kendi ebeveynlerimizi anlamiyorken, bizi de sonraki kuşak anlamıyor olacak. Ve en acısı da bunun olacağını biliyor olmak. İnsan da değişiyor ama daha çok değişen insan değil, zamandır; o değiştikçe yeni duygular yeni dünyalar keşfediliyor. Bu keşifle beraber önceki kuşak bunun 2-3 adım gerisinde kalıyor. Kitabın merkezindeki ana konu bu olmasa da bu konu daha baskın işlenmiş. Her kitaptan kendimize bir şey katıyoruzdur ya da kendimizden bir parça buluyoruz bazen,
Babalar ve Oğullar
Babalar ve Oğullar
'da da kendimde olan şeyler buldum. Çoğu okuyucunun da bulacağına eminim. Kitabın başlarında aklımdaki hikaye ile sonuna geldiğinde ki hikaye arasında uçurum var. Kafamdakinin çok dışında bir hikayeyle karşılaştım. Ve doğrusu ortalarına kadar geldiğimde bile beğenmemiştim. Hayal kırıklığı bir kitap gibi geldi bana ama sonlarına doğru gelince içime hüzün çöktü. Sonunu hiç böyle beklemiyordum. Klasik Rus edebiyatındaki kitapların sonları genelde hep bu şekilde bitiyor evet ama yine de böyle bir sonu tahmin etmemiştim. O kadar şaşırtıcı değil ama benim için şaşırtıcı oldu. Çoğu karakter için iyi bitmiş olabilir ama bir diğer karakter için de iyi bitebilirdi. Belki de Rus klasikleri bu yüzden bu kadar güzel.... :(.
Ivan Turgenyev
Ivan Turgenyev
KEYİFLİ OKUMALAR
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Ema Yayınları · 201644,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.