Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Nebevi Müjde Abdullah b. Ömer'in (ra) ibadet aşkına dair çok şey söylenir de özellikle kendi anlattığı bir rivayet üzerinden bu aşkı anlamaya çalışalım. Diyor ki: "Efendimiz (sas) özellikle sabah namazlarından sonra cemaate döner: "Bu gece kim bir rüya gördü?' diye sorar; rüya gören sahabi de rüyasını anlatır, Efendimiz de o rüyayı tabir ederdi. Ben kendi kendime diyordum ki: "Ben niye hiç rüya görmüyorum; Allah'ım bana da göster güzel rüyalar ben de anlatayım Resûlullah'a...' Ben bu halde iken bir gece rüya gördüm. Elimde beyaz ipek bir kumaş var. Onunla Cennet'in neresine uçmak istersem rahatça uçup gidebiliyordum. Sabah olunca sevinçle uyandım Efendimiz'e rüyamı anlatmaya gidecektim, önce ablam Hafsa'ya anlattım. O da gidip Efendimiz'e (sas) anlatmış. Efendimiz de demiş ki: "Abdullah ne güzel bir adamdır; ahh bir de gece namazı kılsa!" Görülen rüyanın ve yapilan tabirin mesajı gayet nettir. Demek ki Abdullah b. Ömer'i Cennet'te oradan oraya uçuracak olan beyaz kumaş, gece namazı imiş. Gecelerini ihya edenleri Allah (cc) böyle mükafatlandırırmış... Allah bizlere de nasip etsin. Bu rivayeti anlatan gerek Imam Nafi, gerek Abdullah b. Ömer'in oglu Salim diyor ki: O günden sonra Abdullah bir daha gece namazıni bırakmadı ve gecelerini çok az uykuda geçirdi.
Sayfa 181
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
Reklam
Tasavvufun Merhaleleri ve Mevlâna - Nurettin Topçu Mevlâna Celâleddin'in, birçoklarının meftun olduğu sanatkâr tarafı, onun zahiridir. Ahenk ile kafiyenin, güzel söz ile gözyaşının muhteşem terkibi olan sanat, kabuktaki parıltıdan ibarettir. Ancak halk kitlesi şekle düşkün, şairde de sanat taassubu hakim olduğundan, vahdet deryasının bütününden
Sayfa 14 - Delhiz Kitaplar ☪ Eylül 2008 - Yazar Tahirü'l-Mevlevi - Hazırlayanlar Prof.Dr Ali Güzelyüz - Doç.Dr Mehmet Atalay - Kadir TurgutKitabı okudu
Muazzam bir anlatım
Görüyorsunuz ya işte elimde bu kadar para kaldı." dedi Vera Pavlovna, sözüne devam ederek. "Şimdi bu parayı nasıl kullanalım? Ben bu atölyeyi açarken el emeği sayesinde kazanılan paranın tekrar bu emek sahiplerine dönmesi en birinci amacımdı. Bunun için bu parayı aranızda paylaştırıyorum. Ilk paylaşmada herkes ayrı ayrı, eşit olarak
GARİP Şiir, yani söz söyleme sanatı, geçmiş yüzyıllar içinde birçok değişikliklere uğramış; en sonunda da, bugünkü noktaya gelmiş. Bu noktadaki şiirin doğru dürüst konuşmadan oldukça ayrı olduğunu kabul etmek gerek. Yani şiir bugünkü durumuyla, doğal ve günlük konuşmaya göre bir ayrılık göstermekte, bir ölçüde garip karşılanmaktadır. Fakat
Bu belki onu tüketebilirdi; fakat bu kadar güzel bir şeyin içinde onunla beraber tükenmek mukadderse bundan ne diye kaçmalıydı? Sen ve yağmur, başa dönemezsiniz. İnsanın en ölümcül yarası içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ıstırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara
Reklam
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
Celal Bayar'ın kadirşinas eşi
Balıkesir Kongresi yapılmış, Celal bayar Akhisar cephesinde alay komutanlığına getirilmişti. 25 Aralık 1919’da yapılan seçimlerde ise Saruhan’dan milletvekili seçilmişti. İstanbul’un işgal edilmesiyle Bursa üzerinden Ankara’ya gitmek için harekete geçiyordu. Ancak Atatürk Anzavur kuvvetlerinin Bursa’ya hareket ettiğini haber almış, Bursa’da
Haydut Karokep Jarvinen konuşmasında Haydut Karokep’in hayatını hatırlattı: -Efendiler! Bundan yirmi beş yıl önce bütün Finlandiya’yı heyecan ve dehşet içinde bırakan Johan Karokep ismini hatırlıyor musunuz? Karokep, bir hırsız ve hayduttu. Büyük şehirlerdeki bankaları, işyerlerini ve kiliseleri soyardı. Hırsızlık yaparken âdeta polise
28 öğeden 16 ile 28 arasındakiler gösteriliyor.