Osmanlı Hanedanı dünya tarihinde kesintisiz bir şekilde erkek neslinden altı astı aşan bir süre imparatorluk yönetmiş ve kurucusunun ismini taşıyan tek hanedandır. Devletin kuruluş tarihi olarak kabul edilen 1299'dan Sultan VI. Mehmed Vahideddin'in memleketten ayrıldığı 1922 yılına kadar süren 600 yılı aşkın müddet zarfında Osman Gazi'nin erkek neslinden 36 padişah hüküm sürmüştür. Bunlar içerisinde müstesna kumandanlar, dahi devlet adamları, büyük sporcular, usta müzisyenler, meşhur hattatlar, güçlü şairler, ünlü bestekârlar çıkmıştır. Azası olmaktan şeref duyduğum bu hanedanın gerek dünya tarihinde, gerekse Türk-İslam tarihinde oynadığı ehemmiyetli rol günümüzde de ekseriyetle bilinmektedir.
İhtirasları Tedavi Etmek İçin Mûsikî
Eski Yunan'da Athennoaops, hasta bölgenin üzerinde çalgıyı çalarak ağrıyı geçiriyordu. Xenokrates, delileri at kemiklerinden veya içi boşaltılmış helabora -bir çeşit bitki- sapından yapılmış aletlerle mûsikî çalarak tedavi ediyordu. Milattan sonra V.Yüzyilda Afrikalı bir hekim olan Caeleius Aurelianus, kronik hastaları tedavi etmek için Frigya usûlü obua çalmayı salık veriyor, özellikle bazı psişik hastalarda müziğin sonderece etkili olduğunu savunuyordu. Belgelerden öğrendiğimize göre, eski Yunan medeniyetinde ve diğer medeniyetlerde müzik terapi uygulanmaktaydı. Günümüzde de dünyanın pek çok ülkesinde ruhsal ve bedensel sorunu olan hastaların psikiyatrik sorunlarını gidermede müzik terapi uygulanmaktadır. Aristidis mûsikî hakkında büyük bir kitap yazmıştır. Kitabin bölümlerinden biri: “İhtirasları Tedavi Etmek İçin Mûsikî” diye adlandırılmıştır. İhtiraslar meyanında yazar, melankoliyi, üzüntüyü ve sıkıntıyı ele almakta, bunların büyük akıl bozukluklarına neden olabileceklerini belirtmektedir. Teofrates ve Platon akıl hastalıklarına karşı mûsikînin etkili olduğuna inanmışlardır; Ünlü Romalı hekim Asclepiades psişik sıkıntıları olan hastalarını müzik çalarak tedavi ediyordu. Ekseri kayıtlar, bir sürü histeri vakasının flüt veya başka bir aletle tamamıyla iyileştiğini kanıtlamaktadır.
Reklam
Canan Karatay kimdir? Rahmetli kalp hastası annem elinde bir torba ilaçla dolaşırdı. Doktor tavsiyesi sebebiyle: Yumurta yemezdi Kırmızı eti ağzına sürmezdi Tereyağını eve sokmazdı Tehlikeli sinsi düşmanı vardı: Kolesterol! Tetkikler sonucu kolesterol düştü mü evde bayram edilirdi; yüksek çıkınca hüzün yaşanırdı! Sonra düşman kolesterolün ikiye
"Çin ve İslam kaynaklarından anlaşılabildiği kadarıyla, Uygurlardan egemenliği alan Kırgızlar da Şamanist idiler. Kırgızlar, sulara, ağaçlara, ayrıca tanrılara ve ruhlara kurban sunarlardı. Şamanizmde bir peygamber ya da kutsal bir kitap olmadığı için Kamlar toplum içinde sivrilmiş ve statü olarak önemli bir yer edilmişlerdir. Kamların görev
Sayfa 157Kitabı okudu
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
Duyduğu acıya ve boğulma hissine karşın neler olduğunu hemen anladı Veronika. Kendini öldürmeye çalışmış, ama biri gelip onu kurtarmıştı. Belki de rahibelerden biriydi bu kişi ya da bir arkadaşı habersiz uğramıştı, ısmarladığını unuttuğu bir şeyi getirmişlerdi belki de. Gerçek şu ki, ölmemişti, Villete’e getirilmişti. Büyük korku kaynağı olan, ünlü tımarhane Villete Ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1991 yılında açılmıştı. O sırada, eski Yugoslavya'nın barışçıl yollarla bölünebileceğini sanan (ne de olsa Slovenya on bir gün, savaş görmüştü hepi topu) bir grup Avrupalı işadamı, masrafı fazla olduğu için terk edilmiş bir kışla binasın­da akıl hastaları için bir hastane açma izni almışlardı.
Reklam
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Düşler - Histeri Üzerine
_Düşler, bilinçaltına giden kraliyet yoludur. Freud _Düşlerde akıl hastalarının yaşadıklarını yaşarız. Wundt _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardır. Kant _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Düşler, kısa
_Düşler, bilinçaltına giden kraliyet yoludur. Freud _Düşlerde akıl hastalarının yaşadıklarını yaşarız. Wundt _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardır. Kant _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Düşler, kısa
hatıratları tanımak kendini tanımaktır
Bir önceki yazımda Hıfzı Topuz'un Eski Dostlar adlı hatıratı hakkında değerlendirmelerde bulunup Niko Stavrinidis'le görüşmelerine atıf yapmış ve fakat hikâyeyi aktarmamıştım. Şimdi bu Osmanlı Rumu'nun hikâyesini Topuz'un kaleminden birlikte okuyalım: Niko Stavrinidis katıksız bir Osmanlı Türkçesi konuşuyordu. Masasının üstü
Sayfa 43 - Kapı Yayınları / tarihin arasokaklarıKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.