Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan, bir yere saplandığı sırada kendini nasıl idare eder acaba?
Öyle gittin işte. Dedin mi acaba, kime yazar, nasıl yaşar.. Ateşe gönlümü attın da gittin, Kime "Yağmur başladı koş, koş" diyeceğim..? Gönlüme bir ateş attın da, gittin.."
Reklam
"Kayıp Lapis Lazuli" gezegenler arası var olanların mücadelesi. Her romanda olduğu gibi iyi ve kötü var olanlar bulunuyor. Yazar Betül FIRAT ustaca kaleme almış ve sizi dolu dolu bir macera bekliyor. *Acaba Lapis Lazuli nedir? *Lapis Lazuli nasıl kayboldu? *Var olanlar Dünya Gezegeninde nelerle karşılaşacak? *Kayıp Lapis Lazuli bulunabilecek mi? Bu soruların hepsinin cevabı 'Kayıp Lapis Lazuli" romanında." Eğitimci Yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK Yayınları
Bir evden "anne" giderse...
Bu akşam evi temizledim; içe­risi ıslak, sabunlu ve belki eskisinden temiz de değil. Annem nasıl öyle temiz tutuyordu acaba? Ev bir türlü eskisi gibi görünmüyor. Üzerine bir şey çöküyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama fırçalayıp ovmakla çıkmıyor.
Sayfa 43 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2023.Kitabı okudu
Sanrım bu gece yakacağım...
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum. Huylarını, yaptığın işleri, beğenmiyordum demeyeyim, fakat anlamıyordum. Sen de benim birçok şeylerimi anlamadığını inkâr edemezsin. Böyle olduğu halde nasıl garip bir kuvvet bizi birbirimize bu kadar sağlam bağlamıştı? İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi? Acaba şu senin her zaman bahsettiğin ve her hareketinin kabahatini kendisine yüklediğin şeytan mı? Son günlerde ben de bundan korkmaya başladım. Şimdiye kadar daima, düşünüp doğru bulduğum şeyleri yapmaya alışmıştım... Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
Sayfa 228 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık; 1, baskı: Istanbul, Şubat 1998Kitabı okudu
Reklam
"Biraz daha uyusam ve tüm bu saçmalıkları unutsam nasıl olur acaba."
Gönderilemeyen O Son Mektup:
“Orhan, Cevapsız mektup yazmak çok garip oluyor. Geçen akşam seni rüyamda gördüm. Ankara’ya gitmişsin. Sana Dora iş bulmuş... Seni acaba Ankara'da mı diye düşündüm. Mektuptan herhalde benim çok sıkıntılı olduğumu anlamış- sındır. Elimden geldiği kadar muhite uymaya ve neşeli görünmeye çalışıyorum. Bu mektubuma cevap yaz. Yılbaşında tatil olursa Ankara'ya gitmeyi düşünüyorum. İstanbul'da sefil oluyorum. Yatağım gözümde tütüyor. Sen yakından bilirsin. Zaman zaman evden ne kadar sıkılırdım. İşte böyle, her şey tersine... Senin Ankara'ya gitmeye niyetin var mı? Tabii bütün bunlar şimdilik düşünülecek şeyler. Yılbaşına epey zaman var. Bana çok ender mektup yazdığına göre uzun yaz. Ben sana cevap istediğim zaman bildiririm. Yeni şiirlerin varsa gönder. Şiire de hasret kaldım. Meğerse ihtiyaçmış. Mektubun taahhütlü olsun. Ne yapıyorsun? Nasıl vakit geçiriyorsun? Behzatları gördün mü? Herkese ayrı ayrı selam söyle. Sabahattin Bey'e, Mualla Hanım'a, Fuat Ömer'e. Velhasılıkelamı herkese. Dora Ankara'da mı? Bugün cumartesi. Mektepte benden başka kim- se yok. Çocuklar bahçede bir maç dinliyorlar, saat dört buçuk. Beş buçukta mütalaaya girecekler. Bugünlük kimse gelmezse onlara ben bakacağım. Ben yazacak bir şeyler bulamıyorum. Ancak kendimden bahsedebildim. O da hayli sıkıntılı iş. Senden muhakkak mektup bekliyorum. Uzun olsun, baştan savma olmasın. Yeni şiirleri istiyorum. Gözlerini öperim. Nahit”
Sayfa 165 - Edirne, 12 Kasım 1950 tarihinde Nahit Hanım’ın Orhan Veli’ye yazdığı ama onun ölümünden dolayı gönderemediği O Son Mektup…Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.