Fransız ihtilalinin tam yüzüncü yılında, 1889' da Paris' i gören Ahmed Midhat Efendi, öteden beri şöhretini işittiği Bibliothèque Nationale' i yani Fransız Milli Kütüphanesini de ziyaret eder. Dillere destan olan merakının tahrikiyle kendisini gezdiren görevliye: "Kütüphanenin kataloğu nerede satılır? Bir tanesini edinmek isterim." der. Niyetini kataloğu cebine koyup İstanbul'a dönünce dostlarına göstermektir. Görevlinin cevabı Ahmet Mithat' ı hayatında duymadığı kadar mahcup edecektir. Yalnız onu değil, aradan bir yüz küsur yıl daha geçtikten sonra Ahmed Midhat Efendi' nin biz torunlarını da utancımızdan yerin dibine geçirmelidir. Ahmed Midhat' ın sorusunu garipseyen kütüphane görevlisinin cevabı şudur: "- Mösyö! Otuz beş senedir kataloğun tanzimine bir komisyon vazifeli olup aralıksız çalıştığı halde hala dörtte birini tamamlayamadı. Kütüphanenin mevcudu beş milyon parçadır. Bitmesi nasip olursa Akademi Ansiklopedisi' nin ciltleri gibi yirmiden fazla cilt olacağı tahmin ediliyor. "
18 Ocak 1951 Tunanın evleri, alçacık evler, İçinde oturur paşalar, beyler, Örtün perdeleri görmesin iller... Bir Rumeli türküsünden Bir kaç aydır, millî bir fâciayı, hatta millî bir felâketi sessiz ve sedasız yaşıyoruz. Yarım milyondan fazla Türk, dedelerinin Osmanlı fethinden çok evvel doğdukları, şenlettikleri topraklardan yabani otlar gibi
Reklam
Dostları olmalı insanın, öyle sıradan paylaşımların dışında şeyler de paylaşabileceği. Örneğin edebiyattan anlayan birkaç dostu olmalı noktadan, virgülden, parantezden, tırnak işaretinden anlayan: Sait Faik'e, Necip Fazıl'a, Orhan Veli'ye, Ahmet Midhat'a ve nicelerine senin baktığından başka gözle bakabilen, sözlerinden farklı anlamlar da çıkabileceğini gösteren. Mesela; tarih sahnelerine hayat veren, kıssadan hisselerle dünden bugüne misaller getiren.
Sayfa 115Kitabı okudu
Ahmet Midhat Efendi
Türk romanını yaratan adam. Hikâyeleri ondokuzuncu asrın Binbir Gece’si. Batı, Doğu, hakikat, hayal, ilim, efsane, o bulanık ummana dökülen birer ırmak.
Sayfa 296 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Ahmet Midhat
"Her düşüncenin 'makul' olan tarafları vardır. İnsanların bu makullerle uğraşacağı yerde, toptancı bir tavrı sergileyip toplumun düzgün işleyen yanlarını da değiştirme isteği, işin içinde çıkılmaz bir hâl almasına sebebiyet veriyordu."
Sayfa 422 - Batı Medeniyeti - Atilla MülayimKitabı okudu
Hâlâ bir İslâm tarihimiz yok. İkinci meşrutiyet intelijansiyası, bir Abdullah Cevdet, bir Rıza Tevfik, bir İzmirli, bir Said Halim, bir Mehmed Ali Ayni, bir Şehbenderzade teker teker incelenmedikçe böyle bir işi başarmamız düşünülemez. Oryantalizm, irfan tarihimizde böyle bir dönemin varlığından habersiz veya habersiz görünmek istiyor. Acaba şöyle desek hatâ mı etmiş oluruz: İkinci Meşrutiyetteki İslârnî düşüncenin en toplayıcı, en selâhiyetli temsilcisi Ahmet Midhat. Fakat «Hace-i Evvel», Şehbenderzade'den daha geveze ve daha dağınık. Efendinin arkasında bir Galatasaray yok. Kendi kendini yetiştirdiği için sesini kalınlaştırmak zorunda. «Draper Reddiyesi» lüzumundan fazla kabarık. Serahat bol. Vuzuh yok. Zamanenin güdük tecessüsü üstadın serseri ve serazad cevelanlannı takip edemiyor. Anti-Draper, Draper'i ve o çağm Batı düşüncesini incelemiş kimseler için cazip. Efendinin üslüb derbederliği kitabın okunmasını bir kat daha güçleştiriyor.
Reklam
Ahmet Midhat, saldıran küfür karşısında şahlanan imândır,şahlanan ve hücûma geçen. Avrupa kırk harâmîlerin mağarası, Ahmed Mithad hazîneyi ülkesine taşıyan dev.
Sayfa 52
Ahmet Midhat Efendi
"Biz, yani Müslümanlar, pek mükemmel bir hikmete mâlik olduğumuzdan, bize hikmet beğendirmek biraz müşkildir."
Sayfa 69 - Kaynak Belirtilmemiş
Geri116
169 öğeden 161 ile 169 arasındakiler gösteriliyor.