Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Sayfa 231 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İnsan her gün,her mevsim,her sene başka biri olarak hayatını sürdüren varlık. Tabi bu sürekli değişim içinde bazen de eski benliğine rastlıyor bir yerlerde. Bazen 15 yaşında 40 yaş olgunluğu sergileyip, bazen 55 yaşında 20 yaş heyecanı yaşaması da buna dahil. Siz şimdi “insan” bilmecesini çözmeye çalışın iyisi mi.. Bugün ötekine daha yakınım,
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Varlık Yayınları · 201822,3bin okunma
Reklam
Sürekli şikayetçisi olduğumuz dünyaya dair. Fırından yeni çıktı. Keyifli okumalar. ‘’Bölüşürsek tok oluruz bölünürsek yok oluruz’’ diyen bir medeniyetin evlatları olarak bizler bölüşmek yerine sahip olmanın hazzına erişmek istedik. Bir zamanlar eğer siftahını henüz yapmamışsa kendisine gelen müşteriyi oraya yönlendiren bir ticaret anlayışı
240 syf.
·
Puan vermedi
Aynamız Dünyamız
“Tâne her ne şeye gebe ise ondan başka şey doğmuyordu.” Sorunlar hayatın daimi parçası. Eli ve koluyla sarıldığı hayat ipinde biri çözülse hemen peşinden hali hazırda orada yer alan fakat sırası gelmediği için görünmeyen bir başka düğümle karşılaşır durur insanoğlu. Sorunu iri de olsa, minik de olsa vardır; kısa da sürse, ömrüne de yayılsa
Mesihpaşa İmamı
Mesihpaşa İmamıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2005307 okunma
Kimse vazgeçilmez değildir (?)
Sevdiğimiz farklı insanları birbiri ardına terk ettiğimiz halde birinin hayatına ve kişiliğine ilgi duymamızın tek sebebi olan o fiziksel arzuya kapıldığımızda kendi doğamıza o denli sadık kalırız ki bir keresinde Albertine' i "küçük kızım benim" diye öptüğüm sırada kendimi aynada gördüğümde, yüzümdeki o hüzünlü ve tutkulu ifade, bir zamanlar şimdilerde hiç anmadığım Gilberte' nin yanındayken de büründüğüm ve bir gün Albertine' i unutmam gerekirse belki bir başkasının yanında da bürüneceğim o aynı ifade; bana o kişiyi verdiğimiz değerin ötesinde (zira içgüdümüz o anki sevgiliyi tek hakiki sevgili olarak görmemize emreder) kadın cinsinin gençliğine ve güzelliğine adak misali sunulmuş, acılı ve yakıcı bir ibadeti eda ettiğimi düşündürdü.
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
hiçbir şey değilim. hiçbir şey de olmayacağım. bir şey olmayı istemem. ancak, dünyanın bütün düşleri var bende.
Reklam
Öğret bana gülmeyi..
Bir zamanlar, oğlum, içten yürekten gelirdi gülmeler gözlerinin içi gülerdi insanların; gel gör ki herkes sırıtıyor şimdi. buz kesilmiş gözleri gözleri bir kuşkular denizi. Başkaydı o zamanlar, başka el sıkışmada bile içtenlik vardı; ama hepsi tarihe karıştı, oğlum. Şimdi soğuk soğuk yapıyorlar bu işi o yetmezmiş gibi sol elleriyle boş
Sayfa 70 - Gabriel Okura - BİR ZAMANLAR
PUHU Kadın uzakta. Söylediği sözler kadar uzakta. Yüzü avuçlarında soğuyor. Ne rüzgâr, ne ışık, ne sonsuz şarkısı toprağın. Bir puhu kuşu etinde. Elinde kalan tek yaşama nişanı. Bütün zamanlar bir ürpertiye dönmüş. Kokusuz yataklarda bir hayal ölüsü. Çıplak ayaklı değil nicedir gece. Ne bir saç aynada, ne camlarda uyanan dünya. İnandığı günleri götürmüş adam. Pahası yalnızlık bir geçmiş her yer. Anlamak güzellikten acı. Unutmak değil anımsamak güçsüz düşürüyor. Yollar çocuk, dağlar masum... sessizlikten bir uzakta kadın. Ağzına akan sözler kadar uzakta. Ey sevginin çok bekleyen, çabuk susan kalbi. Acı dengende senin, hangi mutsuzluğu hangi mutlulukla bağışlar insan... 2006
Sayfa 176 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kimsin sen? Ne yaparsın? Bu soruları sormak istedim kendime. Tüm cesaretimi toplayıp aynanın karşısına geçtim. Her zaman orada duran, fakat asla bana açılmayan korkaklığımın. Kendime ait son görüntüm aklımı kurcalıyor. Bana açılmasını ve tüm umutlarını ve korkularını paylaşmasını ne çok isterdim. Belki hayatım boyunca asla kendimi tanımlama
Kökler, Yollar ve Yitik Benler
Kökler, Yollar ve Yitik BenlerSusanna Tamaro · Can Yayınları · 2014556 okunma
Arkadaşlarım da bana yardımcı olmadı. Onlara da sormak isterdim ne yapmak gerektiğini. Oysa bir zamanlar benimle bu konuda çok uğraşmışlardı. Yolda gördüğüm kadınlara, bir toplantıda tanıştırıldığım kadınlara, bir barda masama gelen kadınlara neler söylemem gerektiğini bana uzun uzun talim ettirmişlerdi. Buraya gelmeden önce, aynanın karşısında kendimi çok seyrettim, fakat uygun bir davranış bulamadım. Daha önce de seyretmiştim aynada kendimi: Arkadaşlarımın, öğrettikleri sözleri denemiştim. Fakat kadınlar, acemi bir oyuncu olduğumu hemen anladılar: Lütfen yerinize oturun, dediler. Söz birliği etmiş gibi hep bir ağızdan, ‘Lütfen yerinize oturun,’ dediler. Ben de lütfen yerime oturdum. Çünkü, ben söz dinleyen bir erkektim. Herkesin sözünü dinledim. Kendini kötülersen sana acırlar bütün kadınlar, denildi bana. Ben de kendime acındırmak için gittim kadınların yanına: Lütfen yerinize oturun, dediler. Lütfen yerinize oturun. Sonunda kendime, ben acıdım. Şimdi yerimden kalkmak, sana yaklaşmak istiyorum. Lütfen yerine otur, diyecek misin bana?
Sayfa 425 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
488 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.