Şövalyelerin dönemi geride kaldı, bunun yerini iktisatçıların dönemi aldı.
İnsanlar arası ilişkilerin, kendisine öğretilen ahlak kurallarının, geleneğin dışında birtakım bilimsel disiplinlere de dayanması, yazılı buyrultular, yönergeler ya da fiziksel yasalar gibi kesin ve saptanabilir yasalarla düzenlenmesi Seyfi ’yi şaşırtmıştı; şaşırtmış ve yeni öğrendiği her şey gibi sevindirmişti de... Yasalarda, kitaplarda yazılı o olağanüstü sözcüklerin, yıllardır değişmeyen kuralların, en üst katını kutsal ilkelerin oluşturduğu o dokunulmaz yasalar sıradüzeninin; bir devlet dairesindeki dağınık masaların üzerine birtakım kâğıtlar halinde sere serpe ve ciddiyetten uzak yayılması, onların şirkette görüp tanıdığı ruhsuz, sorumsuz, geveze insanlar ve benzerlerince uygulanması akıl alır gibi değildi; hukukun ve bilimin, surlarınkini andıran görkemli, sağlam yapısı için, memur ve hizmetliler takımı pek cüce kalmıyor muydu? Peki, bu eşsiz biçimde dile getirilen kuralların, kendileri için, onlar uygulasınlar diye kaleme alındığı o yüce insanlar nerdeydi?
"Büyük adam, bir devin sırtına tırmanan bir cüce. Dev: halk. Şuursuz, sevimsiz, tehditkar. Yığın kadındır. Irzını teslim edecek bir zorba arar. Çobansız rahat edemeyen kaz sürüsü."
Sayfa 289Kitabı okudu
üç yüzük göğün altında yaşayan elf kralları'na
Yedisi taştan saraylarında cüce hükümdarlar'a
dokuz yüzük ölümlü insanlar'a, ölecekler ne yazık
nir yüzük gölgeler içindeki mordor fiyarı'nda kara tahtında oturan karanlıklar efendisi'ne
hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak
hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak gölgeler içindeki mordor diyarı'nda...
Beauvoir çok kapsamlı incelemesinde, kadının her zaman aşağı görülmediğini, tanrıça kültüründe ve romantik Ortaçağ Avrupa şiirinde olduğu gibi, sık sık yüceltildiğini ama hiçbir zaman hiçbir yerde erkeğe denk tüm bir insan olarak kabul edilmediğini, yüce ya da cüce ya da cadı, hep "öteki" olduğunu vurgular.
Sayfa 10 - 1. Basım: Aralık 2023 - Sia Kitap
"Annelerin en şefkatlisine, en çilekeşine maddede cüce, manada yüce bir hediye armağan ediyorum huzurunuzda..."
Sayfa 102
Yüzüklerin Efendisi
Üç yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları’na
Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar’a,
Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar’a, ölecekler ne yazık
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi’ne
Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
Gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda
Sivas olaylarından akıl almaz yorumlarla delice sözler etti! "Kötülükle başa çıkılmaz! Dünyayla baş edilmez! İnsanlara acımayacaksın!" dedi sonunda. İnsanların ne günahı var ki bile diyemedim....
Tan yerinde bırakıp son efkârlı gecemi
Kırmalıyım bir sevda ufkunda kelepçemi
Karanlıkta dev miyim, aydınlıkta cüce mi
Kurtulmalıyım artık hüznü Kerbelâsından
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Beauvoir çok kapsamlı incelemesinde kadının her zaman aşağı görülmediğini tanrıça kültüründe ve romantik Ortaçağ Avrupa şiirinde olduğu gibi sık sık yüceltildiğini ama hiçbir yerde erkeğe denk tüm bir insan olarak kabul edilmediğini, yüce yada cüce yada cadı hep ‘’öteki’’ olduğunu vurgular .
Böyle bir yer varsa ben de gidebilirim:D
“Kalk hadi, süper bir yere gidiyoruz.”
“Cüce dövüşü,” deyip neşeyle ellerini çırptı Yasemin.
Özgür, elimden tutarak kaldırdı beni. “Bağcılara gidiyoruz, cüce dövüşü izlemeye. Allahsız cüceler öyle bir girişiyorlar ki birbirlerine… Görmen lazım.”
“Bağcılar karantina bölgesi değil miydi?”
“Evvet.”
