Ben olma ödevinin unutulması, varoluşun güçlü olasılıkları arasında yer alır. Yaşamın insanı duyarsızlaştıran havası, ben olma ödevini savsaklayabilir, hatta bu ödevin büsbütün unutulmasına neden olabilir. Benlik ve Varoluş görevinin yerine getirilmesinin önündeki en büyük engel, kişiyi kendi benliğinden uzaklaştıran umumi yaşantıdır. Ben olmayı tehlikeli bir şey gibi gören, beş dolar kaybetmektense ben liğini kaybetmeyi yeğleyen ve kendisi olmaya asla tahammül gösteremeyen kuru kalabalığın oluşturduğu umumi yaşam, modern insanın eleştirisi bağlamında Kierkegaard'un sıklıkla üzerinde durduğu konulardan biridir. "Etrafında çok sayıda insanın toplandığını gören, her türlü dünyasal işlerle meşgul olan, dünya meselelerinden haberdar olan bir kişi kendini unutur, kutsal ismini unutur, kendisine inanmaya cesaret ede mez, kendisi olmayı çok tehlikeli görür, başkaları gibi olmayı, kalabalıklar içinde bir taklit, bir numara olmayı daha kolay ve güvenli bulur" (SD, 64).