Çağdaş dünyanın gerekçeleriyle ve kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!
Yine bir DOSTOYEVSKİ kaçamağı yaptım ve her zaman ki DOSTOYEVSKİ bana karışık duygular hissettirdi ama bu konuda en anlamlı söz NABOKOV'UN ''Aynı şekilde,doktor Lujin'e Dostoyevski'den herhangi bir şey verilmesini yasakladı,zira Dostoyevski,doktorun deyimiyle,çağdaş insanın ruhunda baskılı bir etki yaratıyordu,sanki korkunç bir aynaymış gibi- ''
"Bu kitabı okuyan okuyucu, kendisiyle doğrudan ilgili bazı bölümleri kavramakta güçlük çekebilir ya da okuduklarıyla kendisi arasında hiçbir ilişki kurmayarak, bu özelliklerin çevresindeki bazı insanlarda bulunduğunu düşünebilir."
-Önsözden-
Psikiyatr Engin Geçtan'ın 1983'te yazıp, o dönemden bu zamana kadar basımı devam eden
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
İnsanın kendini değiştirmesi ve gerçek bir karakter dönüşümü denebilecek şeye ulaşması aşırı zor bir iş. Aslında bu, bütün dinlerin ve çoğu felsefenin amacı olmuştur. Bu, kesinlikle Yunan felsefesinin ve bazı çağdaş felsefelerin amacıydı; Budizm'den, Hristiyanlık ya da Yahudilikten veya Spinoza'dan, Aristoteles'ten bahsediyor olmanız fark etmez. Hepsi de, insanın daha iyi, daha yüksek, daha sağlıklı, daha mutlu ve daha etkin bir yaşam tarzına dönüşmek amacıyla kendine talimatlar vermesini sağlamak için ne yapılabileceğini bulmaya çalıştılar.
Sayfa 70 - Say Yayınları 2.baskı 2019 Çeviren: Nurdan Soysal
Çağdaş dünyanın gerçekleriyle ve tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!
Kitap, Analitik Psikoloji'nin kurucusu Psikanalist ve filozof Dr. Carl Gustav Jung'un hayatını anlatmaktadır. Jung'un doğumundan itibaren hem kendisinin hem de ailesinin hayatı detaylı olarak incelenmiştir. Elbette ki Jung'un gelişimindeki en önemli dönem olan Freud'la birlikteliği ve ayrılmaları da kitaba konu olmuştur. Bunun dışında eserin
Çağdaş dünyanın gerçekleriyle ve kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!