Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey çaresiz kişi! Ye ve yedir. Eksilirse Allah tamamlar. Bir gün tenin toprağa girer. Geriye kalan senin neyine?
"Ölüp sine girer isem etim tenim çürümeye Ayrılmayam sevdiğimden çün giderim sevgi ile"
Sayfa 79
Reklam
Dolayısıyla 'yukarıdan' gelen başlarını açsınlar ifadesi, bir tavsiye niteliğini aşmış ve emre dönüşmüştür. .. aslında asıl failler, sistemin kendisinden çok, dini olanı başarıyla tevil eden, saptıran ve kendi belirledikleri metinler dışında okuma imkanı tanımadıkları müntesiplerine, bu yolu gösterenlerdir.
Ekin yayınlarıKitabı okudu
Beş karış bez durur donum yılan çıyan yiye tenim Yıl geçe obrula sinim unudulup kalam bir gün
Parmak emme bebekliğin ilk döneminden itibaren or- taya çıkabilir, büyürken de devam edebilir, hatta ömür boyu devam sürebilir. Bu hareket, ağızla (veya dudaklarla) emme şeklinde bir temasın ritmik tekrarından oluşur. Bu işlemin beslenme amaçlı olma gibi bir ihtimal yoktur. Dudağın bir kısmı, dil veya tenin ulaşılabilir herhangi bir kısmı -ayak başparmağı bile- bu emmenin gerçekleştirildiği nesne olabilir. Bu bağlamda, bir kavrama içgüdüsü ortaya çıkabilir ve eşzamanlı olarak kulakmemesini bir ritmik şekilde çekiştirmek veya aynı amaçla birinin bedeninin bir parçasını tutmak (genelde kulağı) olarak kendini gösterebilir
Sayfa 106 - FreudKitabı okudu
Parmak emme bebekliğin ilk döneminden itibaren or- taya çıkabilir, büyürken de devam edebilir, hatta ömür boyu devam sürebilir. Bu hareket, ağızla (veya dudaklarla) emme şeklinde bir temasın ritmik tekrarından oluşur. Bu işlemin beslenme amaçlı olma gibi bir ihtimal yoktur. Dudağın bir kısmı, dil veya tenin ulaşılabilir herhangi bir kısmı -ayak başparmağı bile- bu emmenin gerçekleştirildiği nesne olabilir. Bu bağlamda, bir kavrama içgüdüsü ortaya çıkabilir ve eşzamanlı olarak kulakmemesini bir ritmik şekilde çekiştirmek veya aynı amaçla birinin bedeninin bir parçasını tutmak (genelde kulağı) olarak kendini gösterebilir
Sayfa 106 - FreudKitabı okudu
Reklam
Hurafe
... "Unutuldu çünkü dua tenli şen kahramanlar. ...
Sayfa 22 - Muhit KitapKitabı okudu
Bunları söyledikten sonra gözleri yaşararak çekildi. Sokrates ona: “Sen bunu yapacaksın ve bunu yaptığın için kınanacak değilsin.” dedikten sonra kısa bir süre sustu. Sonra Kriton’a dönerek: “Adama söyle de ecel şerbetini getirsin.” dedi. Kriton, adamı çağırttı. Adam yanında ecel şerbeti ile içeri girdi. Sokrates onu alarak içti. Onu içerken
Sayfa 176
Seyyid Kutub politikayı devletten değil toplumdan doğru düşünüyor, İslam'ın politik davasını bir paralel toplum inşası olarak koyuyordu. Ona göre Müslümanlar salt tebliğle değil siyaseten faal olmak­ a mükelleftiler. Ulu'l emre itaat ilkesinin konformist geleneğini sorguluyor; şeklen Müslüman kişilerce yönetilenler dahil bütün tağuti [putlaşmış, şey­tani] rejimlere karşı cihadın temel bir emir olduğu üzerinde duruyordu. Ca­hiliye kavramını genelleştiriyor ve güncelleştiriyordu; Arap toplumunun İs­lam-öncesi halini tanımlayan Cahiliye kavramı, bugün İslam'ın özünden uzaklaşmış, onu biçimselleştirmiş olan Müslüman toplumlarına da uygun düşen tanımdı; demek bu toplumların da yeniden-Müslümanlaştırılması ge­rekiyordu. Hicret kavramını da bu çerçevede yeniden yorumlayan Kutub, gerçek Müslümanların sözde-Müslüman toplumdan hicret etmelerini öneri­yordu. "Şuur planında ayrılmalı'', kurucu bir "Kur'an neslini" oluşturmaya adanmalıydılar.
Sayfa 456 - İletişim Yayıncılık
Xani, varlık âlemini ikiye ayırmaktadır. İlk âlem, insanın içinde bulunduğu âlem, ikinci âlem ise, insan dışındaki varlıkların içinde bulunduğu âlemdir. Xanî, Allah'ın kendi ruhundan üfleyip "cân" verdiği bu "insan" denilen varlığa ruh veren "ilahi nefha'yı ilahi emrin bir "harf olarak tanımlamaktadır. İşte bu varlık, belki bedensel yapı olarak basit bir topraktır fakat ruhsal yapısıyla ilahi güzelliğin ta kendisidir. Öyle bir varlıktır ki, kendisinden hem görünen hem de görünmeyen âlem mevcuttur. O, hem karanlık hem ışık, hem mükemmel hem kusurlu bir varlıktır: Adem bixwe yek ji herduwan e Yek herfi ji emre "kun fekane" Herfa ku me goti neqşê hûr e Lê meqsed û me'neya wê kur e Nasûti egerçi rengsefal e Lahûti ji pertewa cemal e Zahir te eger numeya suxra Batin ew e neqşê xamea kubra (İnsan yaratılan iki âlemden biridir. "Ol dedi, oldu" emir kipinin bir harfidir. Fakat gaye ve manası derindir. Harf dediğimiz şey ince bir nakıştır. Gerçi bedeni basit bir topraktandır Ruhu ise ilahi güzelliğin nürundandır. Görünüşte insanı küçük gösterdiysen,Özünde en büyük kalemin çizdiği nakıştır.)
Sayfa 311 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
Narsisizmin nesnesinin tekil gruplardan bütün insanlığa doğru bu şekilde değişim geçirmesi, yukarıda işaret edildiği gibi, ulusal ve ideolojik narsisizmin tehlikelerini etkisizleştirme eğilimi gösterecektir. Fakat bu yeterli değildir. Politik ve dinî ideallerimize, özgecilik ve kardeşlikle ilgili Hıristiyan, yanı sıra sosyalist ideale bağlıysak,
Sayfa 108Kitabı okudu
İlim, fikir ve sanat hayatının büyük insanlarını bir başka ifadeyle insanlığın dehâlarını bütün yönleriyle ve hassasiyetleriyle tanımak ve kavramak zordur. Herkes onları kendi dünyasına indirerek tanımak ve sevmek istiyor. Farkında olarak veya olmayarak bazen, ona kendi düşüncelerini tekrar ettirmekten adeta zevk alıyor. Kafasına veya günlük siyasî, fikrî değerlendirmelere uymayan düşüncelerini ise ya sükutla geçiştiriyor veya tevil ediyor.
“çarşaf gibi incecik bir tenin var, damarların çok belirgin. şu an bu durumdayken seni öpmek yerine rol yapmak için boynundaki damarlara dişlerimi geçirirdim, turuncu..”
Îsa oldum kudretten, bahane bir avrattan İnayet oldu Hakk'dan, ulu din görüp geldim Musa oldum Tur aradım, bin kelimei kıldım Bu halayık nolacağın, ben onda bilip geldim Eyyüb oldum tenime, cefa kıldım canıma Çağırdım Sübhanıma, kurtlar doyurup geldim Zekeriyya oldum kaçtım, erdim ağaca geçtim Kanım dört yana saçtım, tenim biçtirip geldim Bir çöp oldum basıldım, Mansur oldum asıldım Elim ile külümü, göğe savurup geldim Nuh oldum Sübhân için, çok düştüm din için Dinime dönmeyeni, suya boğdurup geldim Dört kitabı okudum, Şit ile ben dokudum Çak o zamandan beri, henüz eğlenip geldim Muhammed'i bir gece, Hakk okudu Miraca Serteser, uçtan uca, kökler seyreyleyip geldim Yalnız üsbhân idi, peygamberler cân idi Yunus'da pünhân idi, sûret değişip geldim
Sayfa 166 - Hisar YayıneviKitabı okudu
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.