ben de :))
Neden kabuğumdan sıyrılamıyorum? İçinden, yapacağım ama, diye çığlık çığlığa haykırdı. O yapabiliyorsa, ben de yapacağım.
“Tom!” diye seslendi.
“Evet.”
“Eflatun renkli bir yumurta istiyorum.”
Şahane Serseri
yola bir düşüldü mü ömür boyunca gidilir
ekmeğin ve şarabın peşinden
turnaların peşinden
büyük şehirler büyük aşklar
çığlık çığlığa terkedilir
Ormanda bulunan çocukların hiçbiri, insanlar gibi iki ayak üstünde yürümeyi bilmiyordu. İnsanlar gibi düşüncelerini ifade edemiyorlardı; konuşmayı bilmiyor, durmadan çığlık atıyorlardı. Neyin iyi, neyin kötü olduğuyla ilgili en ufak fikirleri yoktu; utanç ya da gurur gibi ahlaki duyguları gelişmemişti. .. Başka insanlardan uzakta büyüyen bu çocuklar, insan olmayı başaramadılar.
Sayfa 4 - Günışığı Kitaplığı
Bir rüyadan gelip de içime düşen çığlık
Ya götür beni burdan, ya da ebediyen sus.
Sayfa 65 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okuyacak
Belki bu alıntıyı okurken :)
...adamlar her an birbirlerine benzeyebilirlerken kadınlar yalnızca bir an birbirlerine benzerler.
...
Tüm kadınların aynı olduğu ortak bir an: belki uyurken, belki göz süzerken, belki sevişirken, belki bebek emzirirken, belki ayakkabı giyerken, belki sütyeninin kopçasını açarken, belki gözleri dolmuşken, belki aynaya bakmadan küpe takarken, belki
Sayfa 59 - Ayrıntı Yayınları / Üçüncü Basım: 2022 / Kapak Resmi: Henri Matisse'e ait "Jeune fille aux anémones sur fond violet" isimli tablosuKitabı okuyor
ben ismimi kaybetmişim yazdığım herşey yarım
haliç'te yaşlı bir şileb ağladı ben ağladım
kulaklarımın içinde çığlık çığlığa bir akşam
şu bulutları bir yerde görmüştüm tanıdım
nereden tanıdığımı öğrenemeyeceksiniz
akşam dedim
şu koca dünya dedim
ağlasam dedim
yola bir düşüldü mü ömür boyunca gidilir
ekmeğin ve şarabın peşinden
turnaların peşinden
büyük şehirler büyük aşklar
çığlık çığlığa terkedilir
ben
çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırab çektim
Korkmuyordu. Kendini ilk kez öldürmüyordu. Sadece kulakları zonkluyordu. Törenin ritmiydi o zonklamalar. Birazdan duracak olan kalbinin hayata son kez sesini duyurmasıydı. Son çığlık en gür olanıydı.
Keşke zihmin içinden geçen çürümüş düşünceler sürüsünü kurşuna dizse birileri. Şimdi üçe kadar sayacağım ve yine çığlık atacağım.
Sayfa 95 - RomanokuKitabı okuyor
Kan kızılı bir gelincik seherinde,
Sırtıma kahpe bir hançer indiğinde,
Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm,
Çığırtkan bir gazete başlığında,
Çığlık-çığlık sana kavuştuğunda,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...
Hayatınızda hiç yanlış yapmamış olsanız halim ne olurdu? İşte o zaman uçan balonların salınmadığı, martıların çığlık atmadığı bir gökyüzüne benzerdi kafamın içi.
Ey acıyı ödünç alan, o artık sende kalsın
Sonsuza kadar senin olsun o çığlık
...
Yaşanacak bu aşk da çığlık çığlığa
Sayfa 80
zaten edebiyat da,çığlık çığlığa dolaşan duran kendimize " Gel bakalım hemşehrim,nereye gidiyorsun yahu,kendine dön be! " sarsıntısıyla bulabilmenin bir tür pusulası değil midir?
Sayfa 19 - Edebiyat Dergisi YayınlarıKitabı okuyor
Uğruna savaştığınız şeyler savaş alanında,işkence odasında,batan bir gemide her zaman için unutulurdu çünkü beden tüm evreni doldurana dek büyürdü; dahası, korkudan donmadığınız ya da acıdan çığlık atmadığınız zamanlarda bile yaşam; açlığa,uykusuzluğa, soğuğa veya ekşiyen bir mideye, ağrıyan bir dişe karşı anbean verilen bir mücadeleydi.
Sayfa 112 - Olympia YayınlarıKitabı okuyor
