Altı farklı filozof, altı farklı yaşam öyküsü ve altı farklı teselli. Kitap günlük hayatımızda karşılaştığımız sorunlara eğer “şu” filozof olsa nasıl yaklaşırdı gibi bir deneme çalışması içerisine girmiş. Başarılı mı? Bence değil. Liselerde belki öğrencilerin dikkatini felsefeye çekmek için önerilebilecek bir kitap ama biraz daha fazla şey isteyen insanlar için kitap aşırı yetersiz. Eğer günlük hayat problemleri ve filozof olsa nasıl yaklaşırdı tarzından bir şey okuyacaksanız, İş Bankası yayınlarından çıkan “Nietzsche Bu İşe Ne Derdi!” kitabını öneririm. Çok daha keyifli ve bilgilendirici.
Kitabı neden beğenmedim konusuna gelirsem, bir kere anlatım çok sıkıcı. Özellikle yazar Montaigne ve Seneca’yı anttığı bölümlerde o kadar farklı yerlere kayıp, o kadar fazla anlatımı uzatmış ki; Montaigne yerine tamamen Afrikalı yerlilerin hayatını okurken buluyorsunuz kendinizi. Yine ana konumuz Seneca ile birden Neron’un hayatına giriş yapıyoruz. Nietzsche’yi anlattığı bölümde de İsveç dağlarına o kadar fazla değiniyor ki, kendimi bir roman betimlemesinde hissettim. Çok fazla dağıtmadan anlattığı sadece Sokrates ve Schopenhauer’du açıkçası. Gündelik hayatta karşımıza çıkan problemleri felsefeye başvurarak nasıl çözeriz sorunsalı üzerinden ilerlemeye çalışılmış ama maalesef olmamış. Neden bu filozofları seçmiş demiyorum, yazarın kendi tercihidir. Ama konuyu güzel işleyememiş. Sürekli bir ana konudan kopuşlar görüyoruz kitapta. Bu da haliyle okuyucu olan bizleri sıkıyor. Genel anlamda kitabı beğenemedim.
İyi okumalar herkese