Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün firâklardan gelen feryadlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü beka olmazsa muhabbet edemez.
Sayfa 16 - Sözler Yayınevi
336 syf.
·
Puan vermedi
Aşk olsun!
"Gönül bülbülü ebedi olarak mest olsun, can tûtîsi daima şekerler yesin! Can kuşum aşka doğru uçmayacaksa, kanadı kopsun, kırılsın!" "Gayret dedi Aşk'a ey birâder! / Gel yol eri yolda olmak ister!" (Şeyh Galib) Aşk gelince kumdan, topraktan, yerden ve yelden.. Gayrı bir şey gelmez elden. Aşk evvela teslimiyet ile sınar er
Aşkın Kırk Kuralı
Aşkın Kırk KuralıŞems-i Tebrizi · Az Kitap · 2015207 okunma
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
İnsanın fıtratında bekàya karşı gayet şedit bir aşk var. Hatta her sevdiği şeyde kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi bekà tevehhüm eder, sonra sever. Ne vakit zevâlini düşünse veya görse, derinden derine feryat eder. Bütün firaklardan gelen feryatlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü bekà olmazsa muhabbet edemez. Hattâ denilebilir ki, âlem-i bekanın ve ebedî Cennetin bir sebeb-i vücudu, şu mâhîyet-i insaniyedeki o şiddetli aşk-ı bekadan çıkan gayet kuvvetli arzu-yu beka ve bekà için fıtrî umumî duâdır ki, Bâkî-i Zülcelâl, o şedit, sarsılmaz, fıtrî arzuyu, o tesirli, kuvvetli, umumî duâyı kabul etmiştir ki, fânî insanlar için bâkî bir âlemi halk etmiş.
Sayfa 17
“Aşk-ı Bekâ”
Ben; Yağmura Hayran Aşık Gibi Sükunete Durgun İken Gönlüm ; Eylül'ün Gelişiyle Handan Olup Gitmekte.. Yusuf Onay
142 syf.
·
Puan vermedi
Dücane Cündioğlu hocanın kitaplarını ilk defa okuyorum ve çok güzel buldum.
Var Eşrefoğlu Rumi bil hakikat Vücudu fâni etmektir adı aşk Varın gidin siz de öyleyse, düşün yollara hakikati bilmek için hakikat adına, aşk adına, aşkın adına. Mecali kalmamış ellerinizi hiç değilse son bir defa kaldırın da kapı yüzünüze kapanmadan evvel o kapıyı siz kendiniz kendi yüzünüze kapamayı deneyin! Varlığa gelen her âdemin kendini varlığa getirene ihtiyacı iki cihettendir; ilki varlığa getirdiği için, ikincisi varlığını sürdürmesini sağladığı için. Evet varlığa gelmenin bir sebebi olduğu gibi, var kalmanın, varlıklı olmanın da bir sebebi vardır. İki farklı sebepten değil,bir sebebin iki cihetinden sözediyoruz aslında. Varolabilmemiz için muhtaç olduğumuza varlığımızı sürdürmek için de muhtaç olmaktan... Böylelikle varolanların tümü îki sıfatla mutassıf olmak zorunda: vücûd ve beka. Demek ki aşk vücûdu bâki kılmak için çırpınanların değil, vücûdu fani kılmak için çabalayanların mesleği. O halde Cenab–ı Aşk yâriniz ve yardımcınız olsun efendim!
Cenab-ı Aşk
Cenab-ı AşkDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20171,067 okunma
Reklam
Bendeki aşk-ı beka, bendeki bekaya değil, belki sebebsiz ve bizzât mahbub olan kemal-i mutlak sahibi, Zât-ı Zülkemal'in ve Zülcemal'in bir isminin bir cilvesinin mahiyetimde bir gölgesi bulunduğundan, fıtratımda o Kâmil-i Mutlak'ın varlığına ve kemaline ve bekasına müteveccih olan muhabbet-i fıtriye, gaflet yüzünden yolunu şaşırmış, gölgeye yapışmış, âyinenin bekasına âşık olmuştu. حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ geldi, perdeyi kaldırdı.
Sayfa 60 - rnkKitabı okudu
İnsanın fıtratında bekâya karşı gayet şedit bir aşk var. Hattâ her sevdiği şeyde kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi bekâ tevehhüm eder, sonra sever. Ne vakit zevâlini düşünse veya görse, derinden derine feryat eder. Bütün firaklardan gelen feryatlar, aşk-ı bekâdan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü bekâ olmazsa muhabbet edemez. Hattâ denilebilir ki, âlem-i bekânın ve ebedî Cennetin bir sebeb-i vücudu, şu mâhîyet-i insâniyedeki o şiddetli aşk-ı bekâdan çıkan gayet kuvvetli arzu-yu bekâ ve bekâ için fitrî umumî duâdır ki, Bâkî-i Zülcelâl, o şedit, sarsılmaz, fıtrî arzuyu, o te'sirli, kuvvetli, umumî duâyı kabul etmiştir ki, fânî insanlar için bâkî bir âlemi halk etmiş.
Fıtratımda çok şiddetli olan aşk-ı beka Bâki-i Zülkemal'in bekasına, varlığına iki cihetle bakarken enaniyetin perde çekmesiyle, mahbubunu kaçırmış, âyinesine perestiş etmiş bir serseme dönmüş gördüm.
En güzel yazılar aşka bir mâna katmaz, bilakis aşk, kelimelerin içini mânayla doldurur.
Reklam
Varlığa gelen her ademin kendini varlığa getirene ihtiyacı iki cihettendir; ilki varlığa getirdiği için, ikincisi varlığını sürdürmesini sağladığı için. .. Böylelikle varolanların tümü iki sıfatla muttasıf olmak zorunda: vücud ve beka.
"Aşk-ı Beka! Aşk-ı Beka!" diye fısıldadı Tercüman, kervana doğru ağır adımlarla yürümeye başladı.
Gördüm ki, gayet kuvvetli bir aşk-ı beka ve şedit bir muhabbet-i vücud ve büyük bir iştiyak-ı hayat ve hadsiz bir acz ve nihayetsiz bir fakr, bende hükmediyorlar. 
Sayfa 72
Yusuf Ve Züleyha
ZÜLEYHA GÜZELLEMESİ YUSUF’UN PEŞİNE düşmek için Züleyha olmak gerekir. Züleyha aşk öykülerindeki tek mücadeleci kadın figürüdür. Ne Leyla, ne Aslı, ne de Şirin aşık atabilir onunla. Züleyha Mısır’ın nilüferi. Nilüfer, kadınların asırlardır kapıştığı bir rayiha, nam-ı diğer Lotus çiçeği, Züleyha’nın kokusu. Bugün hala Kahire’nin göbeğinde duran
•İnsanın fıtratında bekaya karşı gayet şedid bir aşk var. Hattâ her sevdiği şeyde kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi beka tevehhüm eder, sonra sever. Ne vakit zevalini düşünse veya görse, derinden derine feryad eder. Bütün firaklardan gelen feryadlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü beka olmazsa muhabbet edemez./•
Sayfa 15
397 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.