Tamam hemen sinirlenme sayın okur. Evet üstten kaba bir başlık... Ama neden böyle bir başlık koyduğumu ilerleyen satırlarda göreceksin.
Hoş geldin. Merhabaladan bir demet. ≈))
Kitabı okuyup Atatürk'ü böyle bilmezdim diyeni mi dersin, Atatürk'ü severdim ama bu okuduklarımdan sonra... diyeni mi dersin... E tabi belli nerede ne durumda
Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonra İstanbul işgal ediliyor ve İngilizler
şehrin her tarafını ele geçiyorlar.Bu sıkıntılı dönemin hiç kuşkusuz sanırım en kötü süreci, tarihlere “Mütareke Dönemi” diye geçecek olan 1918–1920 yıllarını içine almaktadır.
Mütareke, Batı’nın planlı bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayışının
Kemal Tahir, Türk edebiyatının en üretken roman yazarlarından birisidir. yazımı bitmiş, yayınlanmış 19 romanı, 4 hikaye kitabı bulunan yazarın 1000k da kayıtlı 44 tane kitabı bulunmaktadır. (Bu bilgileri bu yaz Kemal Tahir eserleri okuma kararı aldıktan sonra yaptığım araştırmalar sonucunda edindim.)
Fazla sayıda eser sahibi olması ve bu
29 senelik kısa yaşamına uzun ömürlü 6 oyun sığdırmış dahi, Christopher Marlowe.
Çok zeki birisi olduğu için burslu bir şekilde dönemin şartlarına göre en iyi eğitimi almıştır. Ancak Marlowe dehasını daha çok kötü yönde kullanmıştır hep. Adı bir çok olaylı kavgaya karışmış, usulsüz işlerinden dolayı üniversite bursu kesmek istemiş ancak Marlowe
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Attığım hiçbir adım için kimseye hesap vermedim ben .Kimse için zaman saymadım, aşk değil işgal bu gittikçe herkese benziyorsun içindeki cehennem ilgilendirmiyor beni bana gülün gerekli dibindeki gübre değil anlıyor musun?
Nasıl yazdın diye, öfke, kıskançlık, hayranlık ve kelimelerle anlatamayacağım değişik duygularla karşısına geçip haykırmak istedim an itibarıyla. Hiçbir şey anlatmadan, kelimeleri yan yana dizerek oturup yazmaya çalışsan bin altmış iki sayfa yazamazsın. Bana sayfa adeti üzerinden böyle şeyler yazdırması elbette kitabın o kadar sayfadan oluşması
Oysa erkeklerin hayatta çektiği acıların ne kadar büyük bir bölümünün "tipleri olmayan" kadınlardan kaynaklandığı düşünülecek olursa, ortada bir çelişki olmaması gerekir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir; her şeyden önce, "tipimiz olmayan" bir kadını başlangıçta sevmeden onun tarafından sevilir, böylelikle, hayatımızda,