Nereden başlamalı Ya Rabbim ? Hangi şehirden? (Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum, İstanbul)
Kimden başlamalı peki ? Settarhan, Zehra, İsmail, Azam, Sofya, Büyükhanım...
Kalem elimde öylece kalakaldım."Hadi Emine hadi güzelim " dedim, " değilmi ki yazmaya karar verdin başla bakalım bi' yerden..
Gönlüm ilk seni
Aşk, edebiyatta her zaman vardır; dönemlere ve akımlara bağlı olarak bazen az, bazen çok ele alınsa da aşk, edebiyatın en temel konusu olmuştur. Vaziyet böyle olunca aşk, Adem’e şiir de yazdırır, roman da yazdırır olmuş. La Rochefoucauld’un “Edebiyat olmasaydı aşk olmazdı.” Sözü ekseriya zihnimi meşgul etmiştir ve ben, onun bu düşüncesinin
Bu hayat benim , kimsenin bilmediği kara kutum.
Ben bu hayatta burada doğdum , burada büyüdüm, defalarca burada ölümle yüzleştim.
Bütün umutlarımı , hayallerimi öldürdüm , sonra tekrar tekrar dirilttim.
Umutsuz aşklarda, umutlu hisler yaşadım , aldatıldım, ‘’ o kadın’’ nezninde bütün kadınlara yeri geldi sataştım.
Gün oldu çok
" Her baba, aslında bir imadir oğluna.
Mevsimler, yıllar ve hayat,
Ah, böyle böyle geldim huzura,
Çiğnedim babamın sancı sırtını,
Gittim raylarda unutulan hikayelerin kahrına.
Ben o dişi taşların oyuklarında duaydım artık..
Alışır, alışır diye düşünürken,
Merak oldum ona.
...
Anneler erken,
Ölümlerine yakın sevilir,
İnsanın akIı çoğaIdıkça can sıkıntısı artar, der Ateş Fedya Dostoyevski. Çoğu konuda olduğu gibi burda da yanılmamıştır. Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde bir şeylere sıkı sıkıya bağlanırız, diğer bir deyişle kafayı takarız. O konu üzerinde bir süre durduktan sonra nasıl olduğunu kendimizin de çözemediği biçimde uzaklaşmış halde buluruz
(Bu yazı, hikâyenin içeriğine dair detaylı bilgi içermektedir!)
“Elveda Issık Göl, bitmemiş türküm benim. Seni nasıl beraberimde götürmek isterdim bilemezsin.Mavi sularını, sarı topraklı sahillerini. Ama yapamam bunu.Nasıl sevdiğim kadını beraberimde götüremiyorsam, seni de götüremem.”
Cengiz Aytmatov’un "Selvi Boylum Al Yazmalım "
Bazı cümleler çok iddialıdırlar çünkü göreceli kavramlar üzerinden konuşurlar. İşte edebiyattaki o iddialı sözlerden birisi de Fransız şair Louis Aragon’un, Cengiz Aytmatov’un Cemile adlı uzun hikayesi için söylediği ‘dünyanın en güzel aşk hikayesi’ cümlesidir.
Aragon, bu cümleyi kurduğunda Aytmatov genç sayılabilecek yaşlarda, yazarlık
İnsan olarak elimizdekilerin kıymetini bilmediğimiz yetmedi mi? Daha ne kadar umarsız olacağız kayıp giden yıldızlara? Bakın bir yıldız daha göçüp gitti. Biz ona
Seveceksen
İzmir gibi sev beni...
Ilık meltemler dolaşsın
içinin sokaklarında .
Mademki içindeyim
ısınayım sıcaklığınla...
Özgürlük essin dağlarında
deniz koksun nefesin.
Ve sesin,
bir ege türküsü gibi
inkâr ettiğim ne varsa
inandırsın beni...