Bu eser bizlere ithaf ediliyor, İNSANA! Başımızın üzerinden büyük bir rüzgar geçiyor okurken, her sayfasında, her satırında. Ruhumuzda sıkışıp kalmış ve patlamamış yalnızlık bombasının pimini çekip çekmemek yine ruhumuzda bulunan ikiliklerin (Maneviyat ve maddiyatçılık) birbiriyle durmadan çatışmasının bir tercihi. İkisini de isteyince sonu
“Beyaz Geceler” Dostoyevski’nin, 1948 yılında, henüz 27 yaşında iken, bir gazetede yayınlanmak üzere tasarlayarak kaleme aldığı, saf, sade, sıcacık ve fazlasıyla melodramatik bir uzun öyküsüdür.
Öykünün konusu, Dostoyevski’nin hayalperest diye tanımladığı ve kendisine bir isim vermeyi dahi fazla bulduğu 26 yaşındaki sefil bir adam ile 17
"Aşka gönül vermem aşka inanmam
Yıllarca boş yere ağlayıp yanmam
Böyle bir arzuya meyledip kanmam"
(Beste-Güfte: Baki Çallıoğlu)
Meşhur fıkradır; Bektaşiye sormuşlar: "Hiç aşık oldun mu?" diye. "Bir kere tam olacaktım, bastılar" demiş. Bektaşi ile Schopenhauer'ın birleştiği
İncelemeye kitabın giriş cümlesi ile başlayacağım. Son cümlesi ile de bitireceğim.
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."
Hayatta birçok an yaşıyoruz. Çoğunlukla da o anların kıymetini bilmiyoruz bu bir gerçek. Peki o "an" hayatta yaşadığınız en güzel anıysa ve bir daha karamsar bir şekilde devam edeceksek hayata..
Zaman
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et.
2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter.
3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin.
4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak.
5. Gül. Sana yakışıyor.
6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak
Fuzuli ,Azerbeycan Türkçesinde eser veren bir Türk Divan şairidir.Bu dildeki en büyük şair kendisidir.Oğuz boyundan olan Fuzuli, Alevi dir.Farsça ve Arapça da bilir ve bu dillerde eserleride vardır.1400 lerin sonunda doğup 1556 da ölmüştür.İslami bilim ve dil eğitimi almıştır.
Bedensel zevkten ziyade, tasavvufi aşka lirik şiirler yazan Fuzuli nin
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Hüsn ü Aşk
"Gayret dedi Aşk’a ey birâder
Gel yol eri yolda olmak ister"
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
"Okuduğum kitapların her satırında sen varsın."
Babam; şiir okuyan, yazan insanları sevin derdi... Her zor dönemden sonra bende ruhumu dinlendirmek için mutlaka şiir kitabı okurum...
Ah aşk sen nelere kadirsin? Çok yıllar geçti aradan, böyle güzel duyguları hissetmek, hissettirmek güzeldi, sanırım...
Ya hiç aşık olmasaydım! Bu duyguları hissetmeseydim! Yazık ki bu dünyada hiç aşık olmayan nice insan var.
Aşka Dair Nesirler kitabı; başta şiirlerler ve sonrası yazılan ve sahibini bekleyen mektuplardan oluşuyor. En çok mektuplar bölümünden etkilendim doğrusu. O mektupların kendisine yazılmasını istemeyen aşık yoktur diye düşünüyorum.
Aşk ile ilgili söylenecek her sözün bulunduğu sıcacık bir kitap. Ancak ölüm teması ve saplantıların yer almasından ise pek hoşlanmadım. Ama aşık olmak da bu demek değil miydi? Gözün görmez, ayakların yere basmaz... Mantık uçar gider, tercihleriniz değişir... Aşık olan insan; şiir yazar, beste yapar, oldukça yaratıcı sürprizler planlar ya da oturur ağlar, yalnız kalmak ister.
Aşkı anlatmaya satırlar, mısralar, kitaplar yetmez. Şair aşkın hallerini çok güzel yazmış. Ümit Yaşar Oğuzcan'ı okurken, insanın hiç aklında yok iken, aşık olası geliyor.
Ben çok beğendim. Keyifli okumalar dilerim.