Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonsöz
"Din, insanın Mutlak Sonu'na ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu," der. Okuyucular olarak romanda bu satırları gözden geçirip değiştirmediği için Huxley'e müteşekkir olmalıyız, çünkü eğer öyle yapsaydı, Cesur Yeni Dünya, kuşkusuz, uzun süreli cazibesini yitirirdi. Paradoksal biçimde, Cesur Yeni Dünya'nın bir yirminci yüzyıl klasiği olma özelliğini güvenceleyen şey, 1931'de Britanya'yla Huxley'i kuşatan ve romanının derin çift yönlülüğünü doğuran kaygı ile belirsizliklerdir. David Bradshaw Çev. Savaş Kılıç
İthaki Yayınları
1946 tarihli önsözde Huxley, romanı yeniden yazacak olsa Vahşi'ye üçüncü bir seçenek; ekonominin merkezsiz, politikanın anarşist, bilim ve teknolojinin insanlığı baskı altına almak yerine, ona hizmet etmek için kullanılacağı bir toplulukta yaşama seçeneği sunacak idiğini açıklar. "Din, insanın Mutlak Sonu'na ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu," der. Okuyucular olarak romanda bu satırları gözden geçirip değiştirmediği için Huxley'e müteşekkir olmalıyız, çünkü eğer öyle yapsaydı, Cesur Yeni Dünya, kuşkusuz, uzun süreli cazibesini yitirirdi. Paradoksal biçimde, Cesur Yeni Dünya'nın bir yirminci yüzyıl klasiği olma özelliğini güvenceleyen şey, 1931'de Britanya'yla Huxley'i kuşatan ve romanının derin çift yönlülüğünü doğuran kaygı ile belirsizliklerdir.
Reklam
Sihizm
Guru Nanak, ritüele, hacca, peygamberlerin ve kutsal kişilerin ululanmasına yapılan Hindu vurguyu, en önemli saydığı şeyin -Tanrı'yla ilişkimizin- önünde bir engel olarak gördü. Tanrı'nın birçok farklı adını kullanmasına rağmen, Hinduizmdeki Brahman kavramına benzer, her yerde var olan, aşkın bir ilahlık olarak kabul etti
Sayfa 298
Brahman da hem içkin (bu dünya), hem aşkın bir varlık olarak ortaya çıkar; hem evrenden ayrıdır hem de kozmik gerçeklikler içinde her zaman mevcuttur. Ayrıca atman olarak insanın yüreğinde yaşar, bu da gerçek "Benlik" ile evrensel Varlık arasında özdeşlik olduğunu gösterir. Nitekim ölünce, "bilen kişinin" âtman'ı Brahman'la birleşir; diğerlerinin, aydınlanmamış olanların ruhları, ruhgöçü (samsâra) yasasını izlemeye devam edeceklerdir. Atman'ın ölümden sonra evrensel Varlık'la (Brahman) birleşmesi, bir anlamda "kişiye ait olmayan bir ölümsüzlük" oluşturur: 'Benlik' ilk kaynağına, Brahman'a karışır.
Bana kalırsa, Tanrı'nın insanları değil, insanların Tanrı'yı yarattığı yönünde ilginç bulgular vardır. Örneğin ABD'de 20.yüzyılda doğmuş olmanız halinde, Yahve'nin evreni yarattığına, her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir varlık olduğuna ve Nasıra'lı İsa aracılığıyla insan bedenine büründüğüne inanan bir Hıristiyan olma ihtimaliniz çok yüksektir. Hindistan'da 20.yüzyilda doğmuş olmanız halinde, Brahman'nın bütün madde, enerji, zaman ve mekanın değişmez, sonsuz ve aşkın yaratıcısı olduğuna ve Hindistan'da en çok tapınılan mavi fil tanrı Ganeşa aracılığıyla insan bedenine büründüğüne inanan bir Hindu olma ihtimaliniz çok yüksektir. Mars'tan gelen bir antropolog için, bu analiz düzeyinde bütün dünya dinleri arasında hiçbir ayrım yoktur.
Sayfa 193 - AlfaKitabı okudu
"Din, İnsanın Mutlak Sonu'na ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu, der.
Sayfa 266 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Din, İnsanın Mutlak Sonu'na ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu.
Sayfa 266Kitabı okudu
Son söz
1946 tarihli önsözde Huxley, romanı yeniden yazacak olsa Vahşi'ye üçüncü bir seçenek; ekonominin merkezsiz, politikanm anarşist, bilim ve teknolojinin insanlığı baskı altına almak yerine, ona hizmet etmek için kullanılacağı bir toplulukta yaşama seçeneği sunacağını açıklar. "Din, Insanın Mutlak Sonuna ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu," der. Okuyucular olarak romanda bu satırlanı gözden geçirip değiştirmediği için Huxley'e müteşekkir olmalıyız, çünkü eğer öyle yapsaydı, Cesur Yeni Dünya, kuşkusuz, uzun süreli cazibesini yitirirdi. Paradoksal biçimde, Cesur Yeni Dünya'nın bir yirminci yüzyil klasiği olma özelliğini güvenceleyen şey, 1931'de Britanya'yla Huxley'yi kuşatan ve romanının derin çift yönlülüğünü doğuran kaygı ile belirsizliklerdir.
Sayfa 266Kitabı okudu
Çoğunlukla tek tanrılı dinlerin başlangıcının Musevilik olduğu ve Hinduizmin çok tanrılı bir din olduğu düşünülse de aslında bu görünüşte bir farktır. Bunu en azından Hinduizmin barındırdığı pek çok teoloji için söylemek mümkündür. Batı’daki din bilimciler ve Hindologlar, Hinduizm’i “Henoteizm” olarak betimlerler. Heno-teizm bir Tanrı’ya inanmakla
Brahman-Atman Özdeşliği
Her yerde ve her şeyin içinde olduğu varsayılan Brahman'ın insanda parçalara ayrılmış halde yaşadığına inanılır. İnsanda bulunan Brahman'a ise 'Atman' adı verilir. Brahman, tek olması, zaman ve mekan üstü olması bakımından aşkın, her şeyde tezahür etmesi bakımından içkindir. İçkin Brahman'ın insandaki tezahürü Atman'dır. Dolayısıyla Atman-Brahman özdeştir.
Sayfa 51 - BİLAY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dün, İnsanın Mutlak Sonu'na ilişkin bilinçli ve zekice meşgalesi, içkin Tao ya da Logos'un, aşkın Tanrı ya da Brahman'ın birleştirici bilgisi olurdu.
Geleneksel Metafizik Nihai Gerçeklikten ya mutlak olan Aşkın ya da mutlak olan İçkin olarak sözeder. (-ki bunlar aynıdır, çünkü Brahman Atman ile aynıdır-) Ancak Hint metafiziği daha çok içkin dilini kullanırken, İslam metafiziği aşkın dilini kullanır, fakat biri diğerini dışlamaz. Dipnot14
Sayfa 58 - insan yayınlarıKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.