Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sözde Sınıfsız Toplum
Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu Yine bir akşam Sovyet Elçiliği’nde –ki Ankara’da buraya Chezles Bol­chéviks denirdi– Gazi’nin muzipliği tutmuş ve elçiye takılmaya başlamıştı. Elçiliğin salonu pahalı halılarla süslüydü; masalar yemeklerle dolup taşıyor, yalnız üzerlerine asılmış olan Lenin’in ve Marx’ın portreleri, havaya biraz sıkıntı veriyordu. Mustafa Kemal birkaç kadeh votka içtikten sonra ev sahibine döndü ve, “Bu ziyafeti hazırlayanlardan hiçbirini burada göremiyorum,” dedi. “Çağırsanız da onlar da gelip aramıza katılsalar.” Büyükelçi sıkıntılı bir duraksama anı geçirdi. Sonra aşçı ile öteki hizmetçileri çağırttı. Onlar da kalabalık bir grup halinde gelerek, Gazi’nin “sınıfsız sofra” dediği ziyafete katıldılar. Birkaç kadeh sonra bu konuda daha da coşarak Sovyet Devrimi’nin temelini oluşturan eşitlik ilkeleri üzerinde bir konuşmaya girişti. “Çalışma saatleri dışında bütün insanlar eşittir,” diyordu. “Sizin ihtilaliniz sınıflar arasında ayrılık tanımaz. Müslümanlıkta da böyledir. Zenginlerle fakirler arasında fark yoktur.” Arkadan, içkisini tek başına içen bir kapıcıya döndü: “Tovariç,” dedi. “Öyle yalnız içmek olmaz. Gel, kadehlerimizi doldurup birlikte içelim. Türkçede bir atasözü vardır: “Biri yer, biri bakar, kıyamet bundan kopar.” Herkes şerefe kadeh kaldırdı, arkadan dans başladı. Elçilikten çıktıkları zaman Mustafa Kemal arkadaşlarına, “Buna ne buyurursunuz?” dedi. “Hem eşitlikten dem vururlar, hem de sıra yiyip içmeye gelince ortaya bir sınıf farkı çıkarırlar.”... Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu Lord Kinross
Fevzi Paşa sıradan bir kumandan değildir, çok bilgilidir belirgin ilkeleri vardır ve Oraya gelene kadar ismi duyulmuş başarılı bir askerdir. Maalesef Anadolu direnişinin başında bu hareketi mantıki görmemiş hatta yer yer karşı bile çıkmıştır.
Reklam
"Mustafa Kemal'in karşısına dikilecek başlıca engel, aşırı dindar çevresinden gelecekti. Bu yurt gezisi sırasında yaptığı konuşmalarda en çok gericiliğin ve yobazlığın etkilerine karşı koymaya çalıştı. Aynı zamanda hâlâ Müslümanlığın savunucusu olarak görünmek zorundaydı. Tutucu Balıkesir'de, bir cami minberinden, Müslümanlığın en son ve en büyük din olduğunu, üstelik akıl ve mantığa da dayandığını söyledi. Oradakileri dindarlık ve kahramanlıklarından dolayı övdükten sonra, cemaate bundan böyle cuma günleri hutbenin Arapça değil, Türkçe okunacağını bildirdi. Böylece herkes anlayabilecekti. Hazreti Muhammet'in, devlet işlerini camide tartışmayı gelenek haline getirdiğini belirterek, kendisi de bir vaaz verdi ve yalnız halifelik üzerinde değil, Lozan görüşmeleri ve -halkımızı siyasi alanda eğitecek bir okul olan- yeni Halk Partisi'nin ilkeleri üzerinde konuştu."
Sayfa 431 - Altın Kitaplar, 30. BasımKitabı okudu
Ve bu kitap, Atatürk İlkeleri'ne tüm içtenliği ile sıkı sıkıya bağlı bir araştırmacının, Cumhuriyet'in ellinci yıldönümüne, gücü oranında, armağanıdır. Mahmut Goloğlu
Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün dil üzerine söyledikleri:
Milli duygu ile dil arasındaki bağ,çok kuvvetlidir.Dilin milli ve zengin olması milli duygunun gelişmesinde başlıca unsurdur.Türk dili,dillerin en zenginidir ve Türk milleti için kutsal bir hazinedir.Türk dili,Türk milletini kalbidir,zihnidir..
İzmir Özel BaskıKitabı okudu
Atatürk, yeni Türkiye'nin yönetim ilkelerinin (Chp'nin ilkelerinin), kendilerini ''ilhamlarını gökten ve gaipten alan'' Osmanlı padişahlarına göksel/tanrısal/dinsel; donmuş, kalıplaşmış, sorgulanamaz ilkeleri gibi değil; akılcı, bilimsel, hayata uygun, dinamik, çağdaş ilkeler olduğunu anlatmak istemiştir. Atatürk kendilerini Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olarak gören padişahlar için ''çürümüş gölge adamlar'' ifadesini kullanmıştır.
Reklam
4 sene 9 ay önce, Mustafa Balbay tutuklandığında... 19 Mayıs yasaklanmamıştı. Atatürk ilkeleri ders kitaplarından çıkarılmamıştı. Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaklanmamıştı. Atatürkçüler terörist holigan ilan edilmemişti. Atatürk suç olmamıştı, posterlerine-çıkartmasına ceza yazılmıyordu. Yüce Atatürk pankartı açan takım, disipline sevk edilmiyordu. İki ayyaş denmemişti. Andımız yasaklanmamıştı.
Sayfa 120Kitabı okudu
"Tabular etkilerini yitirince öcü olurlar.." Atatürk son yıllarda, gittikçe artan bir sömürme konusu olmuştur. Bunun nedenleri arasında onun bir çeşit dokunulmaz hale getirilmesinin, dalkavuklar ve çıkarcılar tarafından bir tabu kılığına sokulmasının etkileri vardır. Tabular uzun müddet tabu olarak yaşayamazlar. Ya öcü olurlar, yahut da
Ama 60 yıldır, bizleri yönetme görüntüsü altında, bir zamanlar tüm dünyanın hayranlık duyduğu, Atatürk Cumhuriyeti’nin temeli olan devrimleri yozlaştıranların… gerçek bir Türk buluşu olan Köy Enstitülerine ve Halkevlerine kıyanların… kızların da gittiği yüzlerce “imam” okuluyla, sayısız Kuran kursuyla eğitim eğitim birliğini düpedüz rafa
Sayfa 121Kitabı okudu
"Atatürk ilkeleri arasında saymazlar ama en önemli ilkesi, moraldir... Bozma moralini."
661 öğeden 646 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.