Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kişi, haz vermeyen bir şeyden dikkatini çevirir. Sadece bire­yin yaşamında değil politikada da cereyan eden histerik bir mekanizmadır bu. Yoga Sutra'da şu söylenir: Bencilik, cehalet, bağlanma, isteksizlik ve ölüm korkusu seni zayıflatır. Ceha­let (avidya) tüm diğer musibetlerin veya kleshaların zeminidir.
Avidya, yani cehaletten dolayı insan hem varoluşa karşı hem de kendine karşı cahildir; bildiğini sandığı her şey insana dair bir kısımdır sadece, insanın tamamen kendisi değildir.
Reklam
metafizik cehalet_
Hint felsefi söz dağarında avidya terimi, "metafizik türde cehalet' anlamında öne çıkmıştır. Avidya nihai gerçekliği gizliyordu; "irfan" (gnosis) hakikati, dolayısıyla gerçek olanı ortaya çıkarıyordu. Belli bir görüş açısından, bu "bilmeme" "yaratıcıydı"; İnsan varoluşunun yapılarını ve dinamizmini yaratıyordu. Avidya sayesinde insanlar sorumsuz bir varoluş içinde, davranışlarının (karman) sonuçlarını bilmeden yaşıyorlardı. Tutkulu araştırmalardan ve zaman zaman ani ilhamlarla aydınlanan duraksamalardan sonra ruhgöçünün kökeni ve dinamizmi avidya içinde tanımlandı: Cehalet (avidya) "neden-sonuç" yasasını (karman) yaratıyor veya güçlendiriyor, karman da kesintisiz yeniden bedenlenme dizisi cezasını (samsâra) veriyordu. Neyse ki irfan (inana, vidya) sayesinde bu cehennemi çemberden kurtuluş mümkündü.
dünyaya dönmekten kurtulmak_Kitabı okudu
"Budizm'in ilk dönemlerinde yaratıcı Tanrı fikri yoktur. Ayrıca varlığın kendiliğinden veya yokluktan tesadüfi bir biçimde varoluşu da kabul edilmez. Bir şeyin varlık dünyasına çıkışı bazı ön şartlara ve diğer faktörlere bağlıdır ve Budizm'de, 12 Halkalı Nedensellik Yasası veya Bağımlı Varoluş Yasası şeklinde tanımlanır. Nedensellik çemberinin on iki çubuğu yani Nidanalar, genellikle şöyle bir dizi içinde sunulur: 1. Yanılgı / cehalet (avidya) yanlış düşüncelere yol açar, 2. Yanlış düşünceler birtakım güdülenmelere, eğilimlerin, karakter özelliklerinin biçimlenmelerine (samsara) ortam hazırlar, 3. Buradan da bilinç oluşur (vijnana), 4. Bilincin ben'le ben olmayanı ayırt etmesinden özne-nesne ikiliği, ad ve beden (nama-rupa) ortaya çıkar, 5. Bundan altı duyu alanı gelişir (şadayatana), 6. Duyularla nesnelerin karşılaşmasına (sparsa) neden olan şey altı duyu alanıdır, 7. Karşılaşmadan; hoşlanma, hoşlanmama gibi duygular, coşkular oluşur (vedana), 8. Duygular, coşkular isteklere, tutkulara dönüşür (tanha), 9. İstekler ve tutkularsa bağımlılığa, insanın isteklerinin, tutkularının tutsağı olmasına, bireysel yaşam isteğine (upadana) yol açar, 10. Upadana'dan oluşuma bağımlılık (bhava) ortaya çıkar, 11. Oluşum doğuşa yol açar (cati), 12. Doğuşsa, ihtiyarlık ve ölüme (cara-marana), ızdıraba, gözyaşı, tedirginlik ve umutsuzluğa yol açar. Buradan da yine yanılgı (avidya) ortaya çıkar."
Sayfa 74 - Siyah Beyaz Yayınları - Budizm'in Temel Öğretileri - Bağımlı Varoluş Yasası
“Kurtuluşa ulaşmanın Bilgi’den başka hiçbir vâsıtası yoktur; sadece o, arzuların bağlarını (ve bireysel hâle hâkim olan diğer arızilikleri çözer. Bilgi olmaksızın Selâmet’e (Ananda) ulaşılamaz. Eylem (hem genel manasıyla hem de taabbudî amelleri ifade eden manasıyla karma) cehaletin (avidya) zıddı değildir, onu uzaklaştıramaz; ama Bilgi, tıpkı ışığın karanlıkları yok ettiği gibi cehaleti yok eder. Tıpkı bulutlar dağıldığında Güneş’in aydınlığının yayılması gibi, dünyevî duygulardan (ve benzer bağlardan) doğan cehalet uzaklaşır uzaklaşmaz (bütün yanılsamalar yok olur ve) kendiliğin (Atma) ışıltısı uzakta (varoluşun bütün dereceleri boyunca), bölünmemiş bir hâlde (her şeye nüfuz ederek ve varlığın bütününü aydınlatarak) parlar.”
“Kurtuluşa ulaşmanın Bilgi’den başka hiçbir vâsıtası yoktur; sadece o, arzuların bağlarını (ve bireysel hâle hâkim olan diğer arızilikleri çözer. Bilgi olmaksızın Selâmet’e (Ananda) ulaşılamaz. Eylem (hem genel manasıyla hem de taabbudî amelleri ifade eden manasıyla karma) cehaletin (avidya) zıddı değildir, onu uzaklaştıramaz; ama Bilgi, tıpkı ışığın karanlıkları yok ettiği gibi cehaleti yok eder. Tıpkı bulutlar dağıldığında Güneş’in aydınlığının yayılması gibi, dünyevî duygulardan (ve benzer bağlardan) doğan cehalet uzaklaşır uzaklaşmaz (bütün yanılsamalar yok olur ve) kendiliğin (Atma) ışıltısı uzakta (varoluşun bütün dereceleri boyunca), bölünmemiş bir hâlde (her şeye nüfuz ederek ve varlığın bütününü aydınlatarak) parlar.”
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Cehalet
Avidya: Hindu kökenli dinlerde alemdeki kötülüğün tek ve yegane sebebi olan cehalet anlamına belir.
Sayfa 372Kitabı okudu
Hindular için bir tek kusur vardır; o da "avidya"dır (cahillik) : Yani apaçık belli olduğu halde, Tanrının hiçbir şeyde varlığını "görmemek.
"Hindu düşünce ekolleri ve Sihizm'e göre avidya, fenomenler alemindeki varlıkların çokluk ve çeşitliliğine kapılarak aslında tek olan Hakikat'in idrak edilememesi demektir. ... Budizm'e göre avidya, gerçekte nedensellik çemberine bağlı olarak sürekli değişim halindeki varlıkların, geçici hallerinin mutlak hakikat ve değişmez zannedilmesidir."
Sayfa 280
Hint felsefi söz dağarında avidya terimi, metafizik türde cehalet anlamında öne çıkmıştır. Avidya nihai gerçekliği gizliyordu; irfan( gnosis) hakikati, dolayısıyla gerçek olanı ortaya çıkarıyordu. Belli bir görüş açısından bu “bilmeme” yaratıcıydı : insan varoluşunun yapılarını ve dinamizmini yaratıyordu. Avidya sayesinde insanlar sorumsuz bir varoluş içinde, davranışlarının(karman) sonuçlarını bilmeden yaşıyorlardı.
Reklam
...rişiler daha ileri gittiler; “içrek bilgi”yi ritüel ve teolojik bağlamından kopardılar; artık “irfanın”, gerçekliğin derindeki yapılarını ortaya çıkararak mutlak hakikati yakalayabileceği düşünülüyordu. Böyle bir “ilim” insanların payına düştüğü tasavvur edilen “cehalet”i(avidya) sonunda tam anlamıyla yok edecekti.
Bütün arzuların nedeni ise cehalettir (avidya). Zira biz, arzuladığımız şeylere hiçbir zaman kelimenin tam anlamıyla sa­hip olamayacağımızı bilmiyoruz. Yine biz, arzu ettiğimiz şeyi el­de ettikten sonra onu elimizde tutmak isteriz, ve bu halimizle yi­ne bir arzu içerisinde olduğumuzun cahiliyizdir.
Bireysellik, arzu sayesinde değişir ve ayak- ta durur. Bütün arzuların nedeni ise cehalettir (avidya).
Cehalet avidya, yani ışıksızlıktır. Vidya anlayış ya da bilgeliktir. Işığın varlığı karanlığın yokluğu demektir. Gündüzün varlığı gecenin olmaması demektir. Cehaletin varlığı anlayışın olmaması demektir. Buda der ki, “Cehalet sona erdiği zaman anlayış ortaya çıkar.”
Sayfa 222Kitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.