Kitabı okurken âdeta bir Amerikan filmini izler gibi hissediyorsunuz. Çocuk kahraman anlatıcının anlatımıyla ele alınan kitap, oldukça samimi bir havada seyrediyor. "Bittim buna" cümlesini her okuyuşunuzda içinizde bir tebessüm beliriyor. Herhangi bir eylemden sonra, "İnsanlar genelde böyle yaparlar." şeklindeki genellemeler de bir çocuğun ağzıyla yapılan tespitleri gayet başarılı bir biçimde işlemiş.
Bazı şeyler olduğu gibi kalmalı. Elinizde olsa da, onları büyük cam vitrinlere koyup oldukları gibi kalmalarını sağlayabilseniz. Biliyorum, olanaksız bir şey bu, ama yine de fena olmazdı.
İpi boynuna geçirdi; düzeltti. Tam o sırada dışarıdan birkaç arabanın korna seslerini duydu; başka araçlar da katıldılar buna; kornalar, tren düdükleri, fabrika düdükleri arasız, kesintisiz ötmeye başladılar. Neydi bu? Kulakları mı uğulduyordu? Yoksa dışarının, başkalarının bir çağrısı mıydı? Yüzünü buruşturdu. Sağdı daha, her şey elindeydi. İpi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük.
Zweig bu eserinde zaten kendi uzmanlık alanı psikoloji bilimini etkin bir şekilde kullanmış ve karakterlerinin psikolojik tahlillerini de gayet başarılı olarak işlemiş.
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,8bin okunma