Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Millet olmak, yani farklı dil,örf, âdet, geleneklere sahiplik İslam toplumunun evrensel ilkelerine tezat oluşturmadığı gibi,bu tam aksine ilahi kuralın gereğidir. Yani aslında millet-ulus anlayışına karşı çıkmak İslama ters düşmektedir. Dolayısıyla farklılıkları yok etmek,"Sünnetüllah"a müdahaledir.Bilmeden bunu savunmak,yeltenmek hata,bilerek buna kalkışmak Allah'a karşı gelmek, dolayısıyla ilahi sistemi reddetmektir. Kur'an'ı Kerim'de; "Ey insanlar, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık; birbirinizi tanımanız için,sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.Allah yanında en üstün olanınız günahlardan en çok uzak olanınızdır.Allah bilendir ve haberdar olandır.(Hucurat,13) denilmektedir. Bu ayetle Cenab-ı Allah bizlere,bizleri farklı kılmaktaki amacının bir imtihan olduğunu işaret etmektedir.Yani demektedir ki; bu duygular, farklılıklar aranızda husumete sebep olmasın, sakın bunlara bakarak aldanmayın.Fakat insanlık ve medeniyetin bir tamamlayıcı parçaları ve zenginlik olsun; bunlarda aşırı gidip farklılıkları kutsallaştırmayın!
Ayrılıkçı Hareketler
Gözü açılmış bir tarihçi bir gün bana, "her küçük balık için daha da küçük bir balık bulunur" demişti. Gerçekten de ayrılmanın sağlıklı bir çözüm olduğu kabul edildiği andan itibaren "dilimleme"nin sona ermesi için bir neden kalmaz...
Sayfa 161 - YKY
Reklam
Türkiye, ilkin kendi içinde bütünleşme sürecini tamamlamak zorundadır. ABD'de yirmiden fazla etnik grup var, çoğunun okulları,dernekleri,gazeteleri var, ama orada siyasî ayrılıkçı hareketler çok zayıf; neden? Herkes anayasanın sağladığı garantiler altında ve sınırları içinde kendini özgür hissediyor; işsizlik ve enflasyon oranı o kadar düşük ki, Afro-Amerikalı bile tüm sosyal ayrımlara rağmen devlete bağlıdır. Evet, ABD'yi bölünmez yapan şey, Anayasa özgürlükleri ve ekonomik refahtır.
Sayfa 268
“Ama Türk ulusal hareketini Osmanlı İmparatorluğu'ndaki diğer ulusal hareketlerden ayıran en derin fark devlet sorunudur. İmparatorluğun Türk olmayan milliyetleri merkezi devletle aralarına mesafe koyma, daha fazla özerklik isteme, bağımsızlık talebinde bulunma gibi eğilimler göstermiştir. Bunun sonucunda kendi devletlerini kurmayı hedefleyen ayrılıkçı hareketler ortaya çıkmıştır. Türkler içinse sorun değişikti: Çünkü ortada, geniş anlamda, Türk olduğu söylenebilecek bir devlet vardı. Merkezi devlet ile ulusal Türk devleti uyuşabilecekler miydi ve bu hangi biçimde olacaktı? Mevcut devletin Türk ulusal tasarısına tamamen uyması mümkün müydü? Burada, merkezi devletten aynlmayı değil, onu ulus-devlet şe­masına uyduracak biçimde dönüştürmeyi hedefleyen "reformist milliyetçilik" olgusu karşımıza çıkıyor. Genellikle yanlış yorumlanmış Kemalist "inkılapçılık" anlayışını bir devrimden çok, böyle derinlemesine bir dönüşüm olarak anlamak daha doğru olur.” François Georgeon, Osmanlı-Türk Modernleşmesi 1900-1930 Çeviren: Ali Berktay
Jewish Fundamentalism / Yahudi Fundamentalizmi
Tek bir gruptan ziyade bir kategoriyi ifade eden yahudi fundamentalistleri, modernizm karşısında asimile olmamış ya da olmayı reddeden, Yahudiliğin modem öncesi formlarına dönme arayışındaki yahudileri ifade eder. Günümüz yahudi toplumla­rında farklı şekillerde tezahür eden fundamentalizm başlıca üç sınıfa ayrılabilir: Haredi (Haredim) yahudileri,
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Kitap, siyasi tarih anlatımından farklı olarak yazılmış. Şu bununla savaştı, o kazandı sonra barış oldu vs gibi bir anlatım yok. Kitap 12 bölümden oluşuyor. Avrupa’nın nüfus yapısı, ekonomik dönüşümler, hrıstiyanlaşma ve ayrılıkçı hareketler, toplumsal dönüşümler, siyasi ve sosyopolitik değişimler gibi konular işlenmiş. Çevisi için mükemmel diyemem. Başlangıç kitabı olarakta biraz ağır kaçar. Ben kitabı beğendim. Okunur.
Ortaçağ'da Avrupa
Ortaçağ'da AvrupaChris Wickham · Yeditepe Yayınevi · 201923 okunma
celâl fedâî--Milletimize eşlik eden bir entelijansiyamız olabilecek mi?
////Alıkların Bağımsızlık Bildirgesi Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada insanlık küresel kapitalizmin kültürü ile alıklaştırılıyor. Millet olmaktan çıkıyoruz. Okumuşlarımız var ama entelektüelimiz hele de entelijansiyamız yok. Farkında mıyız...//// //////Türkiye’de entelekteüller, bir “dağ olma” fantasmasından çıkmadıkça bir
“Ülke bütünlüğünün korunmasından yana gayrimüslimlere güvenemeyen İttihat ve Terakki de bir süre sonra Türk ulusçuluğuna kaydı. Böylece Osmanlı toplumunda 1908 devrimi ile doğan ve gelişen birlik ve dayanışma ruhu kayboldu. Parti, ülke bütünlüğünü korumak ve ayrılıkçı akımlarla mücadele etmek için giderek sertleşmeye başladı. Bu sertliğin dozunun zamanla artarak despotizme dönüşmesi, özgürlük ve demokrasi yanlılarını ciddi biçimde rahatsız etti.”
Sayfa 44
İslam, eski Bizans İmparatorluğu topraklarının tamamı üze­rindeki hakimiyetini artık büyük ölçüde kurmuş ve sağlamlaş­tırmıştı -Osmanlı İmparatorluğu pek çok yönden Bizans'a ben­zeyecekti, sadece artık üzerinde Müslümanlık elbisesi olacak­tı. Osmanlılar, çok farklı dinler ve etnik kökenlerden insanlar­dan oluşan imparatorluğu yönetirken Bizans'ın devlet kurumla­rının pek çoğunu miras alıp bunları olduğu gibi yaşatmıştı. Doğu Hıristiyanlığmın aldığı yenilgi ve gücünü kaybetmesi çok ağır bir psikolojik darbe olsa da, İslam'm dünyanın bu Doğu noktaların­da Hıristiyanlığın ebedi ölümcül düşmanı haline gelmediğini de belirtmek gerekir; bu nedenle iki din iç içe yaşamıştı. Tebaa ko­numuna yeni düşmüş Hıristiyanlar ne düşünürlerse düşünsün­ler, iki tarafın yan yana yaşamasından başka pek seçenek yoktu. Elbette, özellikle de Osmanlı İmparatorluğu yavaşça zayıflamaya başladığında ve Avrupa'nın desteklediği ayrılıkçı milliyetçi hare­ketler arttığında, imparatorluğun çeşitli yerlerinde huzursuzluk­lar yaşanıyor, bölgesel ayaklanma ve isyanlar gerçekleştiriliyor­ du. Bazı isyanlar çok şiddetli biçimde bastırılıyordu. Aslında ye­rel Hıristiyanlar geçmişte Bizans egemenliğine karşı da sürekli olarak isyan etmişlerdi. Bu uzun zaman zarfında Müslüman nü­fusların da Osmanlı yönetimine karşı yerel isyan girişimleri ol­mamış değildi.
Reklam
İslam dünyasında Şi'İ ve Batini hareketler, tarikatlara her zaman ayrılıkçı ve militan bir özellik vermiş çeşitli dini-siyasi hareketleri desteklemiştir.
Ceditçilerin ayrılıkçı hareket­ler başlatma gibi bir niyetleri de yoktu aslında, Rus siyasi yapısı içerisindeki konumlarını güçlendirmeye çalışıyorlardı yalnızca.
ABD'de yirmiden fazla etnik grup var, çoğunun okulları, dernekleri, gazeteleri var, ama orada siyasi ayrılıkçı hareketler çok zayıf; neden? Herkese anayasanın sağladığı garantiler altında ve sınırları içinde kendini özgür hissediyor; işsizlik ve enflasyon oranı o kadar düşük ki , Afro- Amerikalı bile tüm sosyal ayrımlara rağmen devlete bağlıdır. ABD'yi bölünmez yapan şey , Anayasa özgürlükleri ve ekonomik refahtır.
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.