Murat Koç'un İstanbul Adaları adlı çalışması Yeni Türk Edebiyatı'nda özellikle roman ve hikâye sahasında adaların(Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, v.b gibi) Türk edebiyatında nasıl algılandığı ve nasıl yansıtıldığı konusunda önemli bir boşluğu dolduran sadece saha içinden değil, saha dışından da her kesimin adalar hakkında bilgi sahibi olabileceği ve zevkle okunabilecek bir eser özelliği taşımakta.
Geleneklerin dışında bir Akba polisiyesi.
Genelde Akba Yayınlarının polisiye kitapları whodunit (Katil Kim?) veya Locked Room (Kilitli Oda) polisiyeleri olurken burada bir Hard-Boiled türde bir roman söz konusu.
Anlatımı ve kurgusu oldukça güzel roman tek bir olayı içeriyor.
Polisiye roman severlerin mutlaka okuması gerekenlerden
İnsan AvıThomas B. Dewey · Akba Yayınları · 19772 okunma
Dan Brown'ın okuduğum ilk eseriydi. Çok sürükleyici bitmesini hiç istemiyordum. En beğendiğim eseri. Macera odlu bir eser. Herkese tavsiye ediyorum. D.B nın Tüm kitapları okunmalı).
tamamen vakit kaybı.... 21 yuzyıl...
bukrenin aşki bana fazlasıyle abartilmiş geldi...
ve hiçbir zaman inanmadım zaten boyle arkadaşliği... sonu belli ... ( B U S E )
BukreKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 201321,1bin okunma
"Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır. Bunun için ne kadar uğraşırsan durumun o kadar acıklı hale gelir. Geceyi uzatmak, son bir sigara yakmak, bir kadeh daha içmek, ayak sürümek, bin dereden su getirmek… Bütün bunlar kapının arkasına gizlenmiş seni bekleyen tekilliğinle karşılaşmanı geciktirmekten ve çaresizliğini arttırmaktan başka işe yaramaz. Durumu sükunetle kabullendiğin ve onunla savaşmaktan vazgeçtiğinde ise aniden daha az yalnız biri haline gelirsin. Bu konuda bilinmesi gerekenler fazla değildir. Yalnızlıkta "çat kapı" yoktur ve yalnız biri kimsenin hayatının doğal uzantısı olmadığından biriyle buluşmak için daima randevulaşmak zorundadır. Kimsenin hayatını tamamlamaz bunun karşılığı olarak da kimse onun hayatını bütünlemez. Kimileri böyle olmasını tercih ettikleri için, kimileri de kimse onları tercih etmediği için yalnızdır. Yalnız biri sadece bir aksesuardır. Süslü bir toka, zarif bir kolye, b.ktan bir kemer ya da bir çift güzel küpe… O kadar. Yoklukları üzüntü verici olsa da kimseyi öldürmez."
Pucca'dan sonra neden okuduysam zaten.. Böyle kitapların-dizüstü edebiyatı- kesinlikle benim tarzım olmadığını anladım. Ha kendi tarzında iyi mi, evet iyi eğlendirme amaçlı yazılmış sonuçta zaten bi beklenti içinde okumamak gerek ama çok gereksiz geldi bana
Fuzuli aşk ayrılığının azab olduğunu, azab kelimesinin a-z-b kökünden türediğini, bunun da "lezzet" demek olduğunu söylüyordu. Demek ki aşkın azabında bir lezzet vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.