Hakan Sülün 'ın kısa ama etkili öykülerinden oluşan ilk kitabı
Cıs . Öykülerin hepsi "masal" kıvamında. Bir var, bir yok sanki bitince.
Yeni yazar arkadaşların kitaplarını merak ediyorum, ediniyorum ve okuyorum. Dünyada ve ülkede ünlü, bilindik, dünya döndükçe var olacak ölü ya da yaşayan yazar ve onların eserleri hep var
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsMi.ibb.co/7jghFLT/1.jpg
Karamazov Kardeşler : Dostoyevski olağanüstü bir olaydır; belki de Rus bilincine özgü, eşi görülmedik bir olaydır, demişti Oğuz. Sonrasında da "Çirkin
YouTube kitap kanalımda Dante'nin kitaplarından ve İlahi Komedya'nın nasıl okunması gerektiğinden bahsettim: ytbe.one/qY11mC3P_e0
"Yaşam yolumuzun ortasında
karanlık bir ormanda buldum kendimi,
çünkü doğru yol gitmişti.
Ah, içimdeki korkuyu
tazeleyen, balta girmemiş o sarp, güçlü
ormanı anlatabilmek ne zor!" (s.
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
2,5 milyar insan şu an neye inaniyor?
Baştan belirtelim Hristiyanlık da tıpkı İslam gibi kutsal bir dindir. Ve hangi dine inanırsak inanalım yaratıcıya tapılmadan önce saygıya seviye inanalım. Bir insanın herhangi bir görüşüne saygı duymayı tüm fikirlerinizin önüne almayı bilelim.
''Ne mutlu onun örgütlerine uyanlara,bütün yüreği ile
Bizler inançsız yaşayamayan küçük şeytanlarız ve dünyamız da tarih öncesinden bugüne müşterisi hiç eksik olmayan bir inanç pazarı. Hal böyleyken, dört bir yandan ruhumuzu ve eylemlerimizi kuşatan bir imanın içine doğan biz aciz kullar, nasıl düşünebilirdik ilahsız bir kozmos’u. Payımıza düşen neydi? Ya komşuların mabuduna inanacaktık kati suretle
Merhametli bir Tanrı, bir kadın kurallara karşı gelerek bir erkeğin bir elma yemesine yol açtığı için gelecek kuşakları suçlu sayabilir mi?
(...) Aynı kişi nasıl hem tanrısal bir Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olabilir?
1 yüzyıl boyunca Hristiyan dünyasını ikiye ayırmış imparator Konstantin Arius'un tüm kitaplarının kopyalarının yakılmasını emretmişti. Kıldan tüyden sebepler için Hristiyan dünyasının bölünmesi; işte bu ilahiyatın her zamanki tarzı olmuştur.
Üç parçalı olan bir Tanrımız mı var yoksa üç Tanrı bir tane içinde mi? Katolik Ansiklopedisi, ilahiyat mantığının bir baş yapıtında, konuyu bizim için aydınlığa kavuşturur:
Tanrı’lığın birliğinde üç kişi vardır; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh. Bu üç Şahsiyet birbirlerinden tamamen ayrıktır. Bu yüzden, eğer Atanasyus Ögretisinin kelimelerini kullanırsak: "Baba Tanrıdır, Oğul Tanrıdır ve Kutsal Ruh Tanrıdır, ama yine de Üç Tanrı değil tek bir Tanrı vardır."
Bu yeterince açık değilmiş gibi, Ansiklopedi üçüncü yüzyıl ilahiyatçısı olan "Mucizeci Aziz Gregory"nin sözlerini alıntılar:
Bu yüzden, ne yaratılan herhangi bir şey, ne Üçlemede bir diğerine bağ olan bir şey, ne de bir zamanlar var olmayıp da eklenen bir şey Vardır. Fakat daha sonra katılan vardır. Bundan dolayıdır ki Baba Oğulsuz, Oğul da Ruh'suz hiçbir zaman olmadı!: ve bu aynı Üçleme sonsuza kadar sabittir ve değiştirilemez.
Aziz Gregory'ye lakabını kazandıran mucizeler ne olursa olsunlar dürüst açıklıkta ki mucizeler değildiler. Sözleri, on sekiz yüzyıl boyunca (ilerleyen bilimin veya beşeri bilgelerin diğer alanların aksine) hiç ilerlememiş olan ilâhiyatın karakteristik gerici tadını taşır.
Tanrı diye bir şey yoktu. Batıl ve boş inançlı aptalları kandırmak için cin fikirli din adamlarının uydurduğu bir şeydi Tanrı.Ne Tanrı vardı ne kutsal baba, oğul ve ruh, ne Şeytan vardı ne hayalet, ne mezarından fırlayan hortlaklar vardı, ne de günahkarları bulup kapana kıstırmak için her yerde ve her zaman tepemizde dolaşan ölüm meleği. Bütün bunlar kendi gücüne inancı olmadığı için Tanrı kavramına sığınıp ona inanmayı seçen, dünyanın doğal işleyişini kavramaktan yoksun cahil insanları kandırmak için uydurulmuş masallardı.
"Dünya düzeninin Tanrı ile hiçbir ilgisi olmadığını, Tanrı'nın da dünyayla işi olmadığını ondan öğrendim ben. Bunun sebebi de gayet basitti. Tanrı diye bir şey yoktu. Batıl ve boş inançlı aptalları kandırmak için cin fikirli din adamlarının uydurduğu bir şeydi Tanrı. Ne Tanrı vardı ne kutsal baba, oğul ve ruh, ne Şeytan vardı ne hayalet, ne mezarından fırlayan hortlaklar vardı, ne de günahkarları bulup kapana kıstırmak için her yerde ve her zaman tepemizde dolaşan bir ölüm meleği. Bütün bunlar kendi gücüne inancı olmadığı için Tanrı kavramına sığınıp ona inanmayı seçen, dünyanın doğal işleyişini kavramaktan yoksun cahil insanları kandırmak için uydurulmuş masallardı."