Vurgun yedim gidince
Yüreğime çizdim resmini
Sana doyamadan ,sana dayanamadan
Ben böyle bitsin istemezdim BABAM.
Her şey Yaradandan.
Bir gül dalıydım,can evimden koparıldım.
Evimizin direği,yüreğimizin güneşiydin.
Göçüp gittin bu diyardan.
Gözümün nuru Babacığım.
Şimdi bayramlarda kimin elini öperim.
Kime BABA derim,
Kim ağladığımda saçımı okşayacak.
Senin gibi içten " kızım benim " diyecek.
Bu kızın seni ölene kadar
Yüreğinde YAŞATACAK.
Sen her zaman demezmiydin;
" İnsanlar yüreklerde yaşadığı sürece varolurlar"
İşte sende öyle varolacaksın.
Sen dönemesende,ben yanına bir gün gelicem.
Bekle beni BABAM.....
James Joyce dan etkilendiği çok aşikar.Dostoyevski den romanında çok sık bahsederken, Joyce un ise meşhur bilinç akışı tekniği kullandığını görüyoruz.Aynı zamanda kendisi Postmodernist bi yazar.Bunu kısaca sorunsallaştırma, yadsınma olarak 20.yıl ve sonrası için kabul edebiliriz.