Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Gözlerimi hemen kaçırdım. İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı."
Sayfa 68
"İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı. "
Reklam
İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı.
İnsan kendi yüzünü görmemelidir; kişi kendisine bakarak en büyük günahı işliyor. Doğa ona yüzünü görememek ve kendi gözlerinin içine bakamamak gibi bir hediye vermiş. Eskiden ırmakta ve göletteyken kendi yüzüne bakabilirdi insan. Ve yansımadaki görüntüsünün sembolik olduğunu sanmak zorunda kalırdı. Kendini izlemek gibi bir kepazelik yapmak için eğilmesi gerekirdi. Aynanın mucidi insanoğlunun kalbini zehirledi.
+1
İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı.
Sayfa 68 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
:D
İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı.
Reklam
Bakmak isteyip bakamamak, o kadar yakın iken dokunamamak, konuşmak isteyip konuşamamak... Kaçmak, saklanmak, gözyaşına garkolmak.
Sayfa 146Kitabı okudu
96 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
DİKKAT DİKKAT! Bu bir kitap incelemesinden ziyade kitabın içindeki bir şiirin incelemesidir. Çünkü bence sadece o şiiri kitabın tamamına bedeldi :) Başlamadan önce bu etkinliği (#31053074) düzenlediği için
Ged
Ged
'e teşekkür ediyor ve bu incelememi de ona armağan ediyorum. Ayrıca bu kitabı
Yaz Geçer
Yaz GeçerMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20165,4bin okunma
İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı.
Sayfa 68 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
GÜZEL BAKINCA AÇILAN ŞÜKÜR PENCERESİ Güzel bakamamak her şeye şikâyetle bakmamıza neden olur. İnsanlar, durumlar, her şeyin hep kötüye gitmesinin vesileleridir bizim için. Suçlayacak şeyler bulmanın ve sorumluluktan kurtulmanın bir yoludur da aynı zamanda. Güzel bakamayan, etrafında onun için yaratılmış milyonlarca şeyi göremez. Güzel bakamayan, her gün yeni bir sabaha uyanmanın, yeni bir umut olduğunu göremez. Güzel bakmayan şükretmesini bilemez. Hâlbuki ayet-i kerimesinde Rabbimiz "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım." diyor bize... Güzel baktığın her şey, bütün güzelliğini seriyor önüne. "İnsanlara teşekkür eden, Allah'a teşekkür etmiş olur." der Efendimiz. Bir de tersinden düşünsene... İnsandan ve hayattan sürekli şikâyet eden, aslında tüm bunları yaratandan şikâyet etmiş olmaz mı? Allah'ın yarattıklarının, kötü olduğunu düşünmüyor mudur iç dünyasında bir yerlerde? Olmayana, başkasında olana özendikçe, kendinde olanın şükrünü kaçırmıyor mudur? Hayat boyu şikâyet edenler, şükür nimetinden mahrum kalırlar. Şükürden mahrum kalan, önüne serilmiş nimetlerin bir türlü farkına varamaz. Sürekli geçmişe takılır kalır. Her şeyin ve herkesin onun karşısında olduğunu zanneder. Ömrünü kötülerle savaşarak geçirdiğini sanır, yanı başındaki iyilikleri görmeden. İlk ziynet, diğer tüm ziynetlerin farkında olasın diye "güzel bakmak..." Güzel bakasın ki, başka ziynetlerinin olduğunu da görebilesin... Ve şükredebilesin...
Reklam
"İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı."
Çocukların yüzüne bile bakamamak..
Burada tanıdığım Filistinli bir arkadaşım vardı. O kadar gönlü geniş bir insandı ki şaşırıyordum öyle bir zulmün içinde yaşayıp hala bu kadar mihriban olmasına, sevgi dolu olmasına. Konuştuğumuzda her sözünün arkasından dua ederdi. Şimdi böyle acı haberler aldığımda aklıma geliyor hep. Nerede, nasıl, yaşıyor mu? O kadar merak ediyorum ki. Ve daha onun gibi binlercesi var orada yaşam mücadelesi veren. Yüreklerin ortasına oturmuş çaresiz bir acı😢
AŞK... "Sevgilinin hasretiyle yanarken, onu gizli gizli seyretmektir (Hz Vahşi gibi)" AŞK... "Sevgiliyi tehlikeden korurken, yılan soktuğunda dahi sırf rahat olsun Nebi diye 'ah' bile dememektir (Hz. Ebubekir gibi)" AŞK... "Sevgiliden ayrılınca her ezanda Muhammed'ur Resulullah diyememek, diz çöküp ağlamaktır (Hz. Bilal gibi)" AŞK... "Saygıdan sevgilinin yüzüne bakamamak 'Anam babam sana feda olsun Ya Resulullah diyebilmektir... (Sahabe-i İkram gibi)
Yaşadığımız çağın en büyük sorunlarından bir tanesi de meselelere bütüncül bir göz ile bakamamak, elde ettiğimiz bazı verileri işin tamamı zannederek indirgemeci bir yaklaşım ile onların üzerine hükümler bina etmektir. Bu yanlış ve hatalı durum İslamı birçok meselede ne yazık ki çokça yapılmaktadır. Örneğin~ kader, şefaat, cennet ve cehennemin ebediliği, kıyamet alametleri, Mehdi, Mesih, Deccal ve daha birçok konuda, birkaç ayet ve hadis üzerinden mesele tartışılıyor, o konu ile ilgili Kur'an'da geçen tüm ayetler, Efendimiz'in tüm beyanları ortaya konarak bütüncül bir okuma yapılacağı yerde, önceden belirlenen kanaati desteklemek adına bir iki delil ile mesele izah edilmeye çalışılıyor; böyle olunca da doğal olarak çok yanlış ve eksik düşüncelerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
487 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.