"'Bizi fena gülzarına bülbül olanlar anlamaz
Baki'nin yüzüne hayran olan anlar."'
Saadet geçici bir kuruntu, elem temelli bir hakikat, geçen saadetimden ne kaldı? Gittikçe dağılan, uçan bir bulut! Gelen felaket ise ebediyen baki... Ebedi olmayan elem, felaket değildir. Saadetin sebepleri sayılır, elemlerin sebepleri sayılamaz. Elini, gözünü, sevgini, suad'ını, saadetini kaybedersin sonra aynı ele, aynı göze nail olabilir misin? Hayır!
Sayfa 114Kitabı okudu
Ey nefsim ! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki :
Faniyim, fani olanı istemem. Acizim, aciz olanı istemem.
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayrı istemem.
İsterim fakat bir yar-ı baki isterim.
Zerreyim fakat bir şems-i sermed isterim.
Hiç ender hiçim fakat bu mevcudatı umumen isterim
Her şey fanidir; bâki olan ancak Allah'tır. Evvel gelip geçenlerde, bize ibret alacak şey çoktur ! Ölüm bir ırmaktır. Girecek yerleri fazla, ama çıkacak yeri yoktur..
Sayfa 149 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Herkesin iman mukabilinde bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlar ile müzeyyen ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek davası başına açılmış.
İman ve Küfür Müvazeneleri - 226
Şark husumeti, İslâm inkişafını boğuyor idi; zâil oldu ve olmalı. Garb husumeti, İslâm'ın ittihadına, uhuvvetin inkişafına en müessir sebebdir, bâki kalmalı.
Saltanat tâcın giyen âlemde mağrûr olmasun
Nice sultan börkün almışdur begüm bâd-ı hazân
Sayfa 38 - İş Bankası Kültür Yayınları
"BU DA GEÇER YA HU!"
"Gamına gam anıp olma mahzun
Demine demlenip olma mağrur
Ne dem baki ne gam baki
HU, "
... çünkü hiçbir acı baki değildir, her duygunun bir vadesi, bir yaşam süreci vardır.
Sayfa 52Kitabı okuyor
