Basın zincirli, toplantı yasak, memurların, icraatını denetleyemezsiniz.
Danışma meclisleri, kaldırılmış. Din hürriyeti kısıtlı. Ortodoks kiliseden ayrılınmaz. Tarihçilerin çoğu “Doğu despotizmi” der bu düzene.
“Basın hürriyeti ancak hatalarını düzeltmek istemeyen hükümetler için bir tehlikedir.
Sizin hükümetiniz yurdun iyiliğinden başka bir şey düşünmüyorsa,o halde böyle bir hürriyet onun için bir nimettir.Bir milletin düşüncesini baskı altında tutmak,onu birtakım gizli yollar aramağa zorlar,eninde sonunda bulur bu yolları.Hürriyetsizlik her türlü
Basının, halkın hayatında ve Cumhuriyetin ilerlemesi ve gelişiminde sahip
olduğu görevler yüksektir. Basının, tam ve geniş hürriyeti iyi kullanması konusunun hassas olduğu kayda değerdir. Her türlü yasal kayıtlardan önce, bir kalem sahibi, ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi görüşlerine olduğu kadar vatandaşlann haklarına ve ülkenin - her türlü özel görüşlerinin üstünde olan - yüksek menfaatlerine de dikkat ve saygı
göstermek manevi zorunluluğundadır. Bu zorunluluktur ki, genel
düzeni sağlayabilir.
Bununla birlikte, basın serbestîsinden meydana
gelecek kötülükleri, ortadan kaldıracak etkin araç, asla geçmişte
olduğu gibi basın hürriyetini bağlayan bağlar değildir. Aksine, basın
hürriyetinden doğacak zararları ortadan kaldırma aracı, yine basının
kendi hürriyetidir.
"Basın hürriyeti ancak hatalarını düzeltmek istemeyen hükümetler için bir tehlikedir. Sizin hükümetiniz yurdun iyiliğinden başka bir şey düşünmüyor, o halde böyle bir hürriyet onun için bir nimettir. Bir milletin düşüncesini baskı altında tutmak, onu birtakım gizli yollar aramağa zorlar, eninde sonunda bulur bu yolları. Hürriyetsizlik her türlü fesadı kolaylaştırır. Basın hürriyeti kötülükle savaşmak ve faydalı olmak isteyen her hükümetin tabii müttefikidir..."
Sayfa 41 - Ali Paşa Siyasi VasiyetnamesiKitabı okuyor
Basın hürriyeti var: Baldır, toto ve ilân...
Hapsi var: İnsan hakkı, sosyal adalet filân...
Üç-beş yıllık değildir, kırk yıldır hep bu plân...
Kırk yıllık plânlama: Sık kemeri, sık dişi...
Çarşambadan bellidir perşembenin gelişi!
1908 değişiklikleriyle basın hürriyeti getirildi. Matbuat hürdü ama bir müddet sonra Galata Köprüsü üzerinde gazeteciler ittihatçıların fedaileri tarafından vurulmaya başlandı.
Böyle bir düzen içinde insan düşünebilir mi? Büyük ve güzel şeyleri demek istiyorum. Önce eşya engel oluyor, sonra şartlar: kalorifer, hizmetçi, çocuk odası. Düşünmek için kendime bir daire tutsam. İçinde, düşünmeye engel olacak eşyalardan hiçbiri bulunmayan küçük bir daire. Kapıdan girer girmez ayakkabılarımı çıkarıyorum ve düşünme terliklerimi
Basın hürriyetinden doğacak mahzurların izalesi bizzat basın hürriyeti ile kaim olduğuna dair Büyük Meclisin yol gösterici ve olgun sahasında tesbit edilen esaslar eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum cüret erbabına, basın içinde eşkiyalık fırsatını verirse, eğer aldatıcı ve baştan çarıcıların fikir sahasındaki meş'um tesirleri, tarlasında çalışan masum vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet eşkiyalığın en zararlısına başvuran bu gibi baştan çıkarıcıların kanunların hususî müsaadelerinden faydalanmak imkânını bulursa, Büyük Millet Meclisinin terbiye edici ve kahredici elinin müdahale ve tenbih etmesi elbette zaruri olur.
Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanması ne derece nazik bir vaziyet olduğunu da beyana lüzum görmem. Her türlü kanuni kayıtlardan ziyade bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telâkkilerine olduğu kadar, vatandaşların hukukuna ve memleketin her türlü hususî telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevi mecburiyeti, asıl bu mecburiyettir ki, umumî düzeni temin edebilir. Ancak, bu yolda yanılma ve kusur olsa bile bu kusuru düzeltecek tesirli vasıta, asla mâzide sanıldığı gibi basını kayıtlar altına alan rabitalar değildir. Bilâkis basın hürriyetinden doğacak mahzurtarın izale vasıtası da, yine bizzat basın hürriyetidir. (1924)