Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'Light' sigaranın farkı nedir? Aslında patlıcangillerden bir bitki olan tütün, Amerika kıtasının keşfinden sonra İspanyollar ve Portekizliler tarafından Avrupa’ya getirilmiştir. Fransa ve öbür ülkelerde tanınması 1560 yılında Fransa’nın Lizbon büyükelçisi Jean Nicot’nun Fransız Kraliçesi Catherine de Medicis’e ilaç olarak
Sayfa 55 - AykırıKitabı okuyor
Öğrenci ve velilerin tekno-bilimsel eğitim dayatmasına yaygın olarak boyun eğmesi, küresel kapitalist sistem içindeki yeni kıtlık rejiminin yapay dayatmasıyla açıklanabilir. İyi meslekler yavaş yavaş yok olur ve yerlerini geçici ve yarı zamanlı işlere bırakırken, geleceğin çalışanları arasındaki rekabet kızışıyor. Okullar, bu duruma, sınavları eğitim sisteminin tek amacı haline getirerek cevap veriyor, bu arada da öğretmenlerin hem entelektüel özerkliklerini hem de entelektuel işlevlerini ellerinden alıyor. Eğitim yok edildiği ve yerine de mesleğe yönelik bilgiler [training] koyulduğu için, öğrenciler eleştirel bilincin, tekno-bilimsel formasyon amacina zarar verdiğini, kariyer sahibi olmak şöyle dursun bir iş sahibi olmalarını bile engelleyebileceğini keşfediyor. Eleştirel eğitimciler belki takdir görüyor ama yine de propaganda gerekçesiyle işlerinden ediliyor. Marjinalleşmekten korkan bazı oğretmenler de kendi görüşlerini neoliberalizmin görüşleriyle uyumlu hale getirmeye çalışıyor ve Freire'nin "yöntem'inin girişimci şirketler için daha yaratıcı çalışanlar yaratabileceğini veya yoksul, işçi sınıfından öğrencileri acımasız ikincil konumlarından kurtarıp bu öğrencilere toplumsal hareketlilik imkâni verebileceğini öne sürüyor.
Reklam
Kâğıt Kesiği Neden Çok Acı Verir? (Pınar Dundur )
Küçücük bir kâğıt kesiğinin canımızı neden günlerce acıtabildiğini düşündünüz mü hiç? Oncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki kâğıt kesiğinin verdiği acıya yönelik kapsamlı bir bilimsel çalışma yok. Ancak ellerinde pek fazla bilimsel veri bulunmasa da sınırlı kanıtlar ve anatomi konusunda sahip oldukları bilgiler ile bilim insanlarının bu konuya
Sayfa 51 - TübitakKitabı okudu
İnsan kimi zaman yeni bilgiye Kant'laşabiliyor.
Modern anlamda psikolojinin ruhla bağını koparması nasıl zaman aldıysa, psikoloji ile felsefe arasındaki ayrım da yavaş bir süreçle ortaya çıktı. İkisini ayırt etmeye en fazla katkıda bulunan kişi Immanuel Kant'tı. Görüşlerini bilimsel bilgi ile felsefe arasındaki ve bilim ile pragmatik bilgi arasındaki temel farklılığa dayandıran Kant, ego ve benliğin şeyleri nasıl bilebildiği konusuyla yakından ilgilendi. Bütün bilgilerin bilimsel olmadığı ve eleştirel düşünmenin bizzat dünyayı bilemeyeceğimizi gösterdiği sonucuna vardı. Örneğin, zihne ilişkin bilgiler bazı 18. yüzyıl kişilerinin istediği gibi mekanik bilimi gibi değildi. "Psikoloji diye bir 'bilim' olamaz, çünkü zihnimizde gözlemlediğimiz şeyler (...) mekan ve zaman açısından bilinebilir nesneler gibi durmaz." demiştir.
“Can sıkıntılarını da sizinle yaşar mıydı?” diye sordu Aysel’e bakarak. “Bazı günler çabuk tükenirdi, ne yapacağını bilemezdi. Böyle zamanlarda hemen yatağa uzanır ve hiç kıpırdamadan uzun süre yatardı. Cansıkıntısını sessizce yaşardı benimle. Bir yandan da dinlenirdi. ‘Cansıkıntısıyla dinleniyorum ancak,’ derdi. ‘Sıkılırken dinlendiğimi
Tamamının tek bir konuya ayrıldığı defterde, Atatürk tarafından işlenen konu; Türk Tarihi ile ilgilidir. Atatürk'ün Türk Tarihi ve Türk dili ile çok yakından ilgili olduğu, hem bu konudaki çok yoğun ve özel çalışmalarından, hem de bu iki konunun bilimsel görünüme ve konuma kavuşması için ileride bunları kurumlaştırmasından anlaşılmıştır. İşte
Gündoğan Yayınları / 11. Defter
Reklam
NEDEN BAZI İNSANLAR YEME BOZUKLUKLARI GELİŞTİRİYOR?
AİLEDEN GELEN YEME BOZUKLUKLARI Yeme bozukluklarının kuşaktan kuşağa geçme eğiliminde olduğunu ve bunun tek bir genin miras alınmasıyla ilgisi olmadığını biliyoruz. (Genler göz rengimiz veya kişilik özelliklerimiz gibi sahip olduğumuz nitelikleri belirleyen bilgiler taşır. Bu özellikler ebeveynlerinizden size geçer.) Bilim insanları pek çok gen arasında bazı insanları bir yeme bozukluğu geliştirmeye karşı hassaslaştıran karmaşık bir etkileşim olduğunu düşünmektedir. Eğer annenizde veya kız kardeşinizde bir yeme bozukluğu varsa, en yakın aile bireylerinde herhangi bir yeme bozukluğu olmayanlara nazaran anoreksiya geliştirme olasılığınız on iki kat, bulimia geliştirme olasılığınız da dört kat artar. Bilimsel kanıtlar tek yumurta ikizlerinin böyle bir bozukluk geliştirme riskinin çift yumurta ikizlerine nazaran daha fazla olduğunu fakat aynı zamanda yeme bozukluğu olan ikizlerin erkek ve kız kardeşleri ile ailelerinde nüfusun geri kalanına kıyasla yeme bozukluğu oranının daha fazla olduğunu göstermiştir. Aynı aile içinde farklı tip yeme bozuklukları görülebilir. Şimdilerde tüm dünyada bilim insanları her yeme bozukluğuna neden olan belli bir gen olup olmadığını araştırmaktadır. Fakat bunun nedeni muhtemelen sadece genetik değildir ve çeşitli faktörleri kapsar, özellikle çocuklar yeme davranışları ve yiyeceklere karşı tavırları konusunda ebeveynlerinden etkilendikleri ve bunları onlardan öğrendikleri için.
Sayfa 38 - Kuraldışı YayıncılıkKitabı okudu
Önsöz
Kimdir Mevlana? Bir sufi mi? bir düşünce adamı mı? Bir filozof mu? Bir bilim adamı mı? Bir kâhin mi yoksa bir zaman yolcusu mu? Onun eserlerini okuduğumuz zaman, şu kanaate varılır ki, " O elbette bunların hepsidir hatta bunlardan fazlasıdır. Bundan dolayı, başta Mesnevi'si olmak üzere, eserlerini çok iyi irdelemek gerekir. Malum olduğu
Sayfa 11 - URZENİ YAYINEVİ, 1.Baskı, Aralık 2019Kitabı okuyacak
Bizim tarih kitaplarımızda son bilimsel gelişmeleri hiçe sayan ve olsa olsa 5000 yıllık bir geçmişi temel alan bilgiler yer alır. Yani insanlık her ne yaptıysa bu 5000 yılda yapmış güya. Sümerliler birden ortaya cıkmış ve herşeyi de birden ortaya çıkarmışlar buna göre. Bundan 10 -15 yıl önceye kadar bu bilimsel bir gerçek olarak görülüyordu. Fakat buzul çağı medeniyetleri adı verilen bazı medeniyetlerin keşfi bilim dünyasında bir paradigma kaymasına yol açtı.
117 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.