İslamiyet, bölge halkları arasında olduğu gibi Kürtler arasında da giderek etkin olmaya ve halkın ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamına nüfuz etmeye başlar. Kürt medreselerinin kurulması ve giderek yaygınlaşması İslamiyet’in Kürtler arasında yaygınlaşmasının, en önemli etkisi olarak değerlendirilir. Medrese, Arapça kökenli bir sözcük olup Kürtçede de, Arapça aslına uygun olarak sınıf ya da dershane anlamındadır. Kürtlerin ilk medreseyi ne zaman kurdukları ile ilgili kesin bilgiler olmamakla birlikte, İslamiyet’in Hz. Ömer döneminden sonra Kürtler tarafından kabul edilmesine paralel olarak, İslam dininin öğrenilmesi amacıyla, Kürtlerin kendi medreselerinde eğitim gördükleri bilinir. Kürtler de diğer Müslüman Ortadoğu halkları gibi, akademik ve dini eğitimlerini medreselerde sürdürürler. Medreselerin ilk döneminde, edebiyat ve bilim alanında yapılan çalışmalar vardır. Kürt medreseleri açısından ise X. ve XI. yüzyıllara kadar Ebu Henîfe El Dînewerî ile Ebu Muslîm Horasanî dışında neredeyse farklı bir isme rastlanılmaz. Arapça, ilk dönem Kürt medreselerinin edebi ve bilimsel üretimlerinde de ağırlıklı dildir. El Dineweri’nin ve Ebu Muslîm Horasanî’nin üretimlerinde Kürtlerle ilgili bölümler olsa da elimizde mevcut olanların dilinin Kürtçe olmadığı, eğer Kürtçe eserleri varsa da bunların günümüze ulaşmadığı bazı araştırmalarda belirtilir. Kürtçe, Selahaddînî Eyubî döneminden sonra, medrese eğitiminin ayrılmaz bir parçasına dönüşür.