Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bir kadının toplumda varoluş biçimi, onun kendine karşı olan tutumunu gösterir. kadının varlığı hareketlerinde, sesinde, fikirlerinde, yüz ifadelerinde, giysilerinde, seçtiği çevrelerde ve zevklerinde ortaya çıkar. gerçekten de kadın kendi varlığına katkıda bulunmayan hiçbir şey yapmaz. varlığı, kadının kişiliğiyle öyle iç içedir ki erkekler bunu
Çevremdeki birçok kişide gördüğüm bir beğenilme ihtiyacı içindeydi. Bu yüzden de kendini över dururdu. Bunun sebebinin çocukluk travmalarının yarattığı özgüven eksikliği olduğunu düşünürdüm hep.
Reklam
"Anlaşılabilme umudunu tüketen insanlar, dünyayla ilişkilerini beğenilme üzerine kurma eğiliminde oluyorlar, kurtulması güç bir tuzağa düştüklerini fark edemeden. Çünkü beğenilmeyi merkez alan bir dünya, insanın kendi içinde giderek daha sıkı kilitlenmesine ve çıkışı bulunmayan bir yalnızlığa gömülmesine neden olabilir. Dolayısıyla, kendini var hissedebilmenin tek yolu da beğenilmenin sürekliliğini sağlamaya yönelik bir hayat tarzı."
Beğenilme, görülme isteği sağlam, temiz bir itkidir, ama başkasından, okul arkadaşından daha iyi, daha güçlü, daha akıllı olarak tanınmak isteği insanı kolayca aşırı bir benciliğe düşürebilir, ki bu da hem kendisine hem de topluluğa zararlı olabilir. Onun için öğretmenler öğrencileri daha çok çalıştırmak için, işin kolayına kaçıp kişisel yükselme tutkularını körüklemekten de sakınmalıdırlar.
Alfa~
Ford modern toplumumuzun dini, tanrisidir, asla eksiklik ve muhtaclik hissetmemelisin, insanî olmak önemsiz birsey sadece begenilme ve kabul önemli; ayrica elbiseleri onarmak dogru degil, elbiselerde delik acildiginda, onlari at, yenisini al, fazla dikis daha az servettir; yama yapmak toplumun kurallarina aykiri birseydir. Anomaliler olursa Soma ilacini (sigara, icki, iddia, tv dizileri, faiz, kredi karti, fanatik ideoloji ve bilim) alirsin. Ford askina tuhaf olma! Shakespeare: "Ruyalarin olusturdugu bir maddeyiz, kisa yasamimizi bir uyku kusatmistir." Der.
Edebiyatçı gelişmeleri adım adım izleyen ve karşılaştıran, sonra da insan için en doğruyu söyleyen kimse olmak istemediği için mi, acaba çevresindeki insanlar tarafından beğenilme ve takdir edilme ihtiyacı, doğruları söylemekten kaçınmasına sebep olduğu için mi toplumsal körlüğe övgüler dizmektedir? Yoksa şairler gerçekten “Yapamadıkları şeyleri söyleyen yalancılar” mıdır?
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Anlaşılabilme umudunu tüketen insanlar, dünyayla ilişkilerini beğenilme üzerine kurma eğiliminde oluyorlar, kurtulması güç bir tuzağa düştüklerini fark edemeden. Çünkü, beğenilmeyi merkez alan bir dünya, insanın kendi içinde giderek daha sıkı kilitlenmesine ve çıkışı bulunmayan bir yalnızlığa gömülmesine neden olabilir.
İnsanın yaptığını başkalarına beğendirme isteği toplumun bağlayıcı güçlerinin en önemlilerinden biridir. Ancak, bir duygular karmaşığı olan bu isteğin içinde yapıcı ve yıkıcı güçler içi içe girmiştir. Beğenilme, görülme isteği sağlam, temiz bir itkidir, ama başkasından, okul arkadaşından daha iyi, daha güçlü, daha akıllı olarak tanınmak isteği insanı kolayca aşırı bir benciliğe düşürebilir, ki bu da hem kendisine hem de topluluğa zararlı olabilir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.