Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
295 syf.
10/10 puan verdi
A.Kadir, hayatından kesitler ve diğer mevzular.
Hem çevremde hem de bu sitede tanıdığım nitelikli okurlar var. Benim için nitelikli okur olmanın kriterlerinden bence en önemlisi kendine özgü bir okur kimliği oluşturabilmiş olmaktır. "Yapay" "zorlama" nitelikli okurlar da var. Onları ayırt edebildiğiniz zaman okur kimliğini elde etme yolunda adım atmış olursunuz. Kimisi
Mutlu Olmak Varken
Mutlu Olmak VarkenA. Kadir · Can Yayınları · 1994124 okunma
664 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gelelim merakla okuduğumuz serinin ikinci kitabına. 4Maymun’dan sonra zor bir bekleyiş oldu bizim için :) Kitabın her bölümü ayrı bir heyecan, ayrı bir adrenalindi. 4Maymun’un bıraktığı yerden devam ediyor hikaye. Porter ve ekibi hala onlarca cinayet işlemiş olan 4Maymun’un peşinde. Lakin bir sebepten ötürü Porter dosyadan uzaklaştırılıyor ve FBI biriminden özel ajanlar giriyor işin içine. Porter dururmu? kendince düşüyor bir şeylerin peşine ve çok geçmeden kitabın kilit ismi oluyor. Kaçırılma vakaları, yeni ölümler, farklı karakterler derken bir de bakıyoruz ki yeni işlenen cinayetlerin tarzı 4Maymun’un alışılagelmiş tarzına hiç ama hiç uymuyor. Neler oluyor yahu derken kendimizi sorgularken buluyoruz. Yoksa başka bir katilmi? İlk kitaptan aşina olduğumuz Clair, Nash ve Kloz’dan oluşan Porter ekibi canla başla çalışıyorlar vakalarla ilgili. Analitik düşünmeleri, pratik zekaları ile yine kendilerine hayran bırakıyorlar. Gel gelelim, bu kadar övülesi harika kitap ben de bir 4Maymun etkisi yaratmadı. Bunun iki nedeni var. Birincisi, devam kitabı düşünülerek çoğu olayın ucunun açık bırakılması ki bana göre olması gerekenden fazlaydı. İkincisi, olaylar ve kişiler üzerinden yapılan bazı bağlantıların mantığıma pek yatmaması. Her şeye rağmen kesinlikle okunulması gereken bir kalem J.D ve bu güzel seri. İyi ki okumuşum
5. Cinayet
5. CinayetJ. D. Barker · Nemesis Kitap · 2021331 okunma
Reklam
1142 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler içerir falan dikkat et sen
Nasıl bir futbol takımı kötü bir teknik direktörle kötü futbol oynayıp, iyi bir teknik direktörle şahlanıyorsa, bu kitapta tam olarak öyle bir güce sahip. Uzadıkça uzayan konu, inanılmaz akıcı şekilde yazılarak okuyucusunu kendisine bağlayan bir yazar tarafından ele alınmış. Şunu söylemeliyim ki Kvothe'un şimdiki olduğu efsaneye dönüşmesi için buradaki her farklı hikaye tabii ki yazılmalıydı, ama bazı bölümler kendi içinde gereğinden fazla ara bölümler bulunduruyordu. Mesela Felurian bölümü haddinden fazla uzatılmış gibi geldi, ki bunu pek çok okuyucu fark etmiş. Genele baktığımızda şikayetçi miyim, kesinlikle hayır. Hatta 2. kitabı ilk kitaptan daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Temposu 600. sayfadan falan sonra inanılmaz artıyor, sonlarda bir anda düşüyor ve 3. kitap için bir zemin hazırlıyor. 2. serideki tek sevmediğim olay Felurian'la gününü gün etmiş Kvothe'un Denna'yı görünce cascavlak kalması. Yahu kardeşim tamam, bizde sevdik, o yollardan geçtik ettik şey ettik bişiler mişiler oh oh falan, ama o kadar da değil yani. Aşk adamı aptal yapar, özgüvensiz yapar, ama tecrübelerini hiçe saymaz. Denna gibi ağlak bir karıyı geçtim, gününü gün ettiğin kadınlar sana Denna'dan iki misli daha fazla şeyler kattı, özellikle saygı duyulacak kadınlardı. Uzatılan bölümler dışında, üniversite ortamını anlatan iki bin sayfa bölüm yazılsa okurum. İçten içe özlemini duyduğum ortamı okumak bile beni buruk bir şekilde mutlu ediyor. Neyse, son olarak ben de artık 3. kitabı beklerken yazara sövenler kervanına katıldım. Muhtemelen acı dolu bir bekleyiş başlıyor.
Bilge Adamın Korkusu
Bilge Adamın KorkusuPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20182,354 okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
"Bir gün, insanlar benim bu öykümü okurlarsa nice masumiyet ve mutluluk dolu yıllardan sonra, bir cinayet ile başlayan ve bir idam ile son bulan korkunç yılın varlığına inanmak istemeyecektir; eksik bir yanı, eksik bir havası olacak." Kitaptan alıntılamış olduğum bu paragraf, kitabı ve okuyan kişinin duygularını en iyi yansıtan paragraf oldu diyebilirim. Sayfalar ilerledikçe mahkumla birlikte ben de umutlu bir bekleyiş içindeydim. Mahkum ha kurtuldu ha kurtulacak diye sayfaları cevirip durdum. Hatta idam edilmeden önce keşke kral olsaydım da idam edilmesini engelleseydim dedim kendi kendime. Kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Mahkumla idam edildiğinizi hissedeceksiniz. (Bunun için ne kadar üzgün olsam da)
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,1bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
#Tozasor , zengin olmayı hayal ederek yazdığı kitabı ile yaşadığı kasabayı terk eden yirmili yaşlardaki Bandini'nin, Los Angeles'a geldikten sonra ki yaşadığı süreci konu alan bir kitap. Yoksulluk , mücadele ,umut , inanç ve karşılıksız aşkın verdiği acının gözler önüne serildiği müthiş bir hikayeydi. . . Arturo Bandini ,tanınmış bir yazar olma
Toza Sor
Toza SorJohn Fante · Parantez Yayınları · 20244,820 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tarihi bilgiler eşliğinde gelişen olay örgüsünde oldukça inandırıcı bir kurguyu büyüleyici bir anlatımla tasarlamış. Olaylar 17. yy’da avcılığa meraklı IV. Mehmet döneminde geçiyor. Biri Venedikli, diğeri Osmanlı iki bilimadamının hem bilime olan merakları yüzünden oluşan paylaşımları hem de padişahı etkilemek için geliştirdikleri tasarıları
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
Reklam
448 syf.
7/10 puan verdi
·
34 günde okudu
Ne Kolera Ne Korona
Bu kitabı sevemediğim için üzülüyorum çünkü Marquez okumayı çok severim. Bu ne tam olarak bir aşk romanı ne de kolera... Adı biraz aldatıcı diyebilirim. :) Aslında bir bekleyiş ve sabır romanı. Uzun uzun bir aşk üçgeninin üç ayrı öğesinin yaşam çizgisini okuyoruz. Yaşamları da çok heyecan verici diyemem. Yer yer Marquez'den başka hiç kimse bir aşkı, bir alışkanlığı, yaşam ve ölüm serüvenini böyle muazzam anlatamazdı diye içimden geçirsem bile kitapta ne olduğunu bulamadığım bir eksiklik vardı. Aslında pek çok şeye tadımlık dokunmuş ama bütünde (üst metin mi oluyor?) kurduğu bağ beni sıktı. Hatta onca bekleyişten sonra olması beklenen finalde olduğunda bile garip bir yerde bitiyor roman. Bu beklentinin yüksek merak içermesi, beklenen gerçekleştiğinde ise pek hayal edilen gibi olmaması belki de gerçek hayatta da böyle olabildiği için böyle yazılmıştır. Belki de ben böyle bir yorum getirmek istemişimdir. Sonuç olarak
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
,
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı Pazartesi
gibi keyfi yüksek bir kitap beklentisi ile okumaya başlamayın. Sabır isteyen, yer yer çok sıkıcı olabilen bir kitap.
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Türkçe yazılmış en güçlü bir kaç felsefe kitabından biri olduğunu düşünüyorum. İsmet Özel'in diğer kitaplarını da okudum sevdim fakat tabiri caizse "olgunluk dönemi eseri" dedikleri şey bu olsa gerek. İsmet özel'in zaten kitabı, önce küçük risaleler halinde neşretmesinin sebebi de galiba budur. Muhteşem metinlere ev sahipliği
Tahrir Vazifeleri
Tahrir Vazifeleriİsmet Özel · Tiyo Yayınları · 20141,203 okunma
359 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.