"Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgarmış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor,(...) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz....
Geçmişteki tek bir güne on sayfa ayırabilirsiniz veya on yılı tek bir satıra sığdırabilirsiniz! Tarihteki hangi olayların daha fazla hatırlanmaya değer olduğunu, bugünkü psikolojiniz belirler. İnsan gerek yaşadığı toplumun tarihinde gerek de kendi öznel geçmişinde hangi olayların daha fazla
ön plana çıkarılacağını belirlerken çoğu zaman nesnel
Ama iyisi mi ben size geçen yıl tanıştığım başka birinin öyküsünü anlatayım. Çok tuhaf, sık rastlanmayan bir olay geçmişti başından. İdam edilecek öteki mahkûmlarla birlikte onu da idam sehpasına çıkarmışlar. Siyasi bir suçu nedeniyle kurşuna dizilerek idam edileceği kararı okunmuş kendisine. Yirmi dakika sonra da bağışlandığı, ölüm cezasının
Narsist kişi kadının kendisini sevmediğine inanmak istemeyecektir. Şöyle akıl yürütecektir: "Ben onu bu denli severken onun beni sevmemesi olanaksız." Ya da "O da beni sevmese ben onu bu denli çok sevemem." Sonra da kadının duygularına karşılık vermemesini şu varsayımlarla akla uydurmaya çalışacaktır: "Beni sevdiğinin bilincinde değil; kendi sevgisinin yokluğundan korkuyor; beni denemek, bana işkence etmek istiyor" —buna benzer daha bir sürü neden. Daha önceki örnekte de olduğu gibi burada önemli olan nokta narsist kişinin başka bir insanın içindeki gerçekliği kendisininkinden ayrı bir gerçeklik olarak kavrayamamasıdır.
ERGENLER ÇOCUK MUAMELESİ GÖRMEMELİ
Çocuklarınızın buluğ çağına eriştiklerini hissettiğiniz anda, o zamana kadar kendisine karşı kullanmış olduğunuz konuşma tarzını bir daha ele almamak şartıyla bir kenara bırakınız. Onu küçük bir öğrenci olarak değil bir arkadaş, yetişkin bir insan olarak görün ve ona gore muamele edin.
... Eğitimci! Doğru gör
Aranızda insanlık sevincinden nefret edenler varsa, insan hayatını kronik bu acı ve başarısızlık olarak görmek isteyen, insanların mutlu oldukları için özür dilemesi gerektiğine inaanan, ya da başarıları, yetenekleri, servetleri için özür dilemeleri gerektiğine inananlar varsa, onlara şunu söylemek istiyorum: Onu istedim, elde ettim, mutlu oldum, neşeyi, katıksız ve suçsuz sevinci tanım...Sizin itiraf edildiğini duymaktan korktuğunuz sevinci, ancak elde edenlerden nefret etmekle tanıdığınız sevinci yaşadım. Evet. benden nefret edin, çünkü ben vardım o noktaya.
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Kim söylemiş beni
Süheyla'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim
Eleni'yi öptüğümü
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melahat'i almışım da sonra
Alemdar'a gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz solugu
Geç bunları, anam babam, geç
Geç bunları bir kalem
Bilirim ben yaptığımı
Ya o, Mualla'yı sandala atıp
Ruhumda hicranın'ı söyletme hikayesi?