Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bizim daha anlayamadığımız ve kavrayamadığımız nice hakikatler var. Evet, düşünüyoruz fakat anlam veremiyoruz bazı şeylere. Anlam veremediğimiz şeyler, anlamsızdır anlamına gelmez. Hz.Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde tembel birinin hikâyesinden bahsedilir. Hikâye belki çok konuyla ilgili değil; ama bazı gizli hakikatleri bir nebze anlama adına sizlerle
Reklam
25 Ocak 2000
- " (...) 25 Ocak 2000’de, Metris Cezaevi’nde, bir senedir Mahkeme’ye çıkmayı reddetmem üzerine, bu cümleden olarak 5 Aralık’taki MEŞHUR tarihî hâdiseden sonra, mukabil hareket: 26 Ocak’taki Mahkeme’ye çıkarmak için yapıldığı söylenen, sabahın kör bir saatinde askerin doğrudan ateş açmasıyla başlayan ve (1) kişinin şehid olması ve 5-9
Sayfa 217 - 218 219 220 221 222 İBDA YayınlarıKitabı okudu
“Anlat derdini Markopaşa’ya” diye bir laf vardır ülkemizde… Soruna muhatap bulamadığımızda, bizi dinler gibi yapan ama çözüme dair hiç bir şey geliştirmeyen insanlar ya da kurumlar için söylediğimiz bu söz, benim incelememde yer değiştirecek; bu kez Markopaşa bize derdini anlatmayı deneyecek. Hadi o zaman, çok bekletmeyelim paşamızı. Türkiye
Kendinden bahsetmek iyi bir şey değil... Ama çaresiz. Hikâyelerimde şiir kokusu var diyorsunuz. Bir iki tane de şiir yazdım. İçinde hikâye kokuları var dediler. Demek ki ben ne bir hikâyeciyim ne de bir şair. İkisi ortası acayip bir şey. Ne yapalım beni de böyle kabul edin.
Reklam
189 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.