Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Efsaneleri
Türk Efsaneleri Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye! İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı. Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz. Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak. Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Mustafa İnan'ı onlar da efsaneleştirmişler. 864 Tahsin, "Mustafa, İsviçre'ye doktora için gidince, onun hemen doktora almasını profesör mahzurlu bulmuş, diye başlıyor bir efsaneye: "Önce matematikten, fizikten filân imtihan etmek istemiş. Mustafa yanaşmamış buna: 'Benim mektebim, en az sizinkiler kadar kıymetli,' diyerek diretmiş. Onu çok 'milliyetçi' bulmuşlar ve bir süre doktora vermemişler. Bir gün Mustafa'nın bulunduğu bir toplulukta, o sıralarda Belçika'da çöken bir köprüden söz ediliyormuş. Profesör birden Mustafa'ya dönmüş, 'İşte senin doktora tezinin konusu,' demiş, 'bu köprüde malzemenin yorulmasını incele bakalım.' Mustafa da bu sözü çok ciddiye almış, hemen çalışmaya başlamış. Bir süre sonra, bulduğu ilk neticeleri göstermek ve çalışmalarının ilerlemesi bakımından fikrini almak için profesörün yanına gitmiş. Onun yaptıklarını inceleyen hoca, 'Sen doktor olmuşsun bile,' diyerek hayretini ve hayranlığını belirtmiş. 'Olmaz,' demiş Mustafa, 'Önce matematikten imtihan edin beni, ondan sonra karar verin.' Sonra ona bir laboratuvar kurmuşlar, köprünün maketini yaptırmışlar camdan. Doktorayı bitirince de İsviçre'de kalması için çok ısrar etmişler. Elçilik kanalıyla baskı bile yapmışlar. Kabul etmemiş. 'Ben memleketime döneceğim,' demiş. İşte böyle 'milliyetçi' bir çocuktu Mustafa.
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Yaklaşımın Temelinde Ne var?
Son olarak, başka bir öğrenci şöyle yazmış, "Daha zor olduğuna inandığım yolu seçmekle gururlanır, böyle yaparak çektiğim acının beni yücelttiğini düşünürdüm.
Reklam
Kutsiyet ruhu mesken tutar, .. .. benim sizden istediğim bedene ait bir günahtır. Uçsuz bucaksız güzelliğiniz öylesine baş döndürücü ki, aşkım beni böyle davranmaya mecbur etti. Üstelik mübarek kimselerin beğenisini kazanan güzelliğinizle ne kadar iftihar etseniz azdır, çünkü böylesi kimselerin gözleri ulvi güzelliklere aşikârdır. Dahası, başrahip olsam bile neticede ben de insanım ve gördüğünüz gibi henüz kocamadım. İnsanların gözündeki yerim, evvelce hakkımda varmış olduğunuz kanıdan bile daha sağlamdır; dolayısıyla kimsecikler farkına varmaz bu işin. Nice kadın bu hasretle yanıp tutuşurken tavsiyeme kulak verin ve Tanrı'nın size bahşettiği bu lütfu geri çevirmeyip kabul edin. :)
Sayfa 267 - Alfa 5. BaskıKitabı okudu
Tam olarak kalbimi bıraktım alıntıya.
"Beceriksizlik etmeyin. O kadar seviyorum ki sizi. Ama dikkat edin; çok gururluyum... Böyle birkaç olaydan sonra ne kadar seversem seveyim, bırakıp gidebilirim sizi... Belki doğru bir şey olmaz yaptığım, ama nasılsam öyle kabul etmeli beni."
Sayfa 36 - HelikopterKitabı okudu
"Kadı Efendi. Yokluktur burası böyle varlıkla gelinmez. Terk diyarıdır, kabulle girilmez." dedi Üftade. "Efendim her şeyimi terk ederim, her şeyden vazgeçerim. Ne olur kabul edin beni..." Kaldırdı başını Üftade. Gözlerinin içine baktı. Baktı ve kaldı. Sonra; "Ya nefsin" dedi "Nefsini de terk eder misin?"
11/Hud Suresi
25. Ant olsun ki! Biz, Nuh'u kendi halkına göndermiştik. "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım;" 26. "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben, sizin için can yakıcı bir günün azabından korkuyorum." 27. Bunun üzerine halkının Kafir meleleri: "Biz, seni kendimiz gibi bir beşer olarak görüyoruz. Görüyoruz ki, sana
Hz. Nuh Kıssası
Reklam
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Afili Hafiye
* Vaktiyle görev icabı birkaç hafta hapis yatmıştım. Kanaatimce hayvanat bahçesindeki koşullar cezaevindeki kadar kötü değil. Gelgelelim buradaki mahkumların hepsi masum. * Güzellik, aşk ve mutluluk ölüme götürür. * Sevda belasından muafım. * Elim ayağım birbirine dolanıyor. Şu süpürgeye atlayıp vınlayabilsem. * Hayatının en önemli anını
“Ben buyum, beni böyle kabul edin” diyoruz. Belli ki âyetleri ve hadisleri kalp aklıyla okumamışız. Belli ki henüz doğruluk ile güzelliğin aynı şey olduğunu anlayamamışız. Belli ki ne Allah’ı ne Resûlullah Efendimiz’i [sallallahu aleyhi vesellem] tanıyamamışız.
Sayfa 339 - 3. Baskı, Ocak 2022
305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.