Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anadolu çocuklarına "Biz Türk değil miyiz" deyince "estağfurullah" dedirten neydi? Araplığa hizmet eden Osmanlı idi. Hep soruyorlar: Neden Osmanlı, örneğin bir İngiliz gibi gittiği yere kendi kültürünü ve dilini götürmedi? Benim cevabım: Çünkü Osmanlının kültürü Türk kültürü değildi. Arap kültürünü götürdü nereye gittiyse. Dil olarak da Türkçeyi üvey evlat gördü. Onu arka plana atmak için kelime çorbası olan osmanlıcayı icat etti. O da ölü doğan bir dil oldu doğal olarak. Kökü yoktu çünkü. İngiliz, sömürdüğü yere dilini ve kültürünü götürdü. Osmanlı gittiği yere arap kültürünü ve arap kelimelerini götürdü. Onun için Osmanlının 500 yıl egemenliği altında kalmış Arap bölgelerinde bir tane Türkçe kelime, Türkçe isim, Türk geleneği duyamazsınız. ama Türkçede binlerce arapça kelime duyarsınız. Osmanlı Türk evlatlarını Araplara, Arap kültürüne ve Arap diline hizmet ettirdi. Atatürk ile Türkoğulları Arap hizmeçisi olmaktan kurtuldu. Ama yeniden Arap hizmetçisi yapılmak isteniyor. Not: Halil İnalcık hoca Osmanlı ailesinin kökeninin belli olmadığını ifade etmiştir. II. Murat döneminde Yazıcızade'ye Kayı boyundan olduklarını yazdırmışlardır, ancak aslı astarı yoktur...
Şevket Süreyya Aydemir
Şevket Süreyya Aydemir
twitter.com/Tekyolbilim/sta...
134 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Etrafınıza bir bakın. Ne kadar farklı insanlar var yaşadığınız şehirde, çalıştığınız iş yerinde, sürekli gittiğiniz kafede, hatta oturduğunuz apartmanda… Hepsi birbirinden farklı, çoğu birbirinden habersiz yaşayan bir yığın insan. Gün içinde karşılaştığınız bir sürü yüz bazen tanıdık bazen tanımadık… Bu toplumdaki yerinize bir bakın. Siz
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma
Reklam
360 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir adet Noah Slade'm olsun istiyorum çok şey mi istiyorum F1 ile münasebetim Schumacher ile neredeyse sona ermiş, arada bir keşfetime düşen Hamilton ve Leclerc'in bir iki videosına denk gelip izlediklerimle sınırlı. Fark ettim ki daha fazlası için Efsaneyi okumalıymışım.F1 detaylarıyla okuru sıkmayacak şekilde anlatması kitaba artı puan veriyor. Ama tabiki benim tüm puanlarım Noah Slade'e. Dünyanın merkezinde olup bu denli yalnız olması o kadar üzücüydü ki, kıskançlığımı bir kenara bırakıp mutlu olmasını canı gönüldem diledim. Noah, üç dünya şampiyonluğuyla Bandini'nin 1 numaralı yarışçısı. Şimdi hem takım arkadaşı hem de ezeli rakibi olan Santiago ile rekabet etmek zorunda. Arada Santiago'nun kız kardeşi Maya olmasa rekabet çok daha hırçın olabilirdi lâkin Maya tüm dengeyi altüst ediyor. Maya yeni mezun bir vlogger. Abisi ile F1 yarışlarına katılıp vloglar hazırlıyor. O da tüm insanoğlunun yapacağını yapıyor ve Noah'ın çekiciliğine karşı koyamıyor. Noah ciddi bir ilişkinin ne olduğunu bilmeyen yaralı bir kalbe, Maya ise tek gecelik ilişkilere kapalı duygusal bir kalbe sahip. Hal böyle olunca yaşanacak aşkın nasıl olacağına karar vermek zor. Benim fikrimi soranlara cevabım belli Lauren Asher kalemini çok seviyorum. Gereksiz detaydan ve entrikadan uzak, okuması kolay ve yormayan bir kalemi var. Bu seri yazarın ilk kitabı ve ilk kitap olarak bence çok başarılı (kocaman alkış) Serinin devamı bir an önce gelsin de okuyalım istiyorum.. Gönül rahatlığıyla diyorum ki alın OKUYUN ve OKUTUN KitapRüyasından Sevgilerle
Efsane
EfsaneLauren Asher · Olimpos Yayınları · 2023505 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Yine gözlerim yaşlı, içim buruk, boğazım yumru... Yazarın izlediği tiyatro oyununu, oyunun yazarından izin alarak kitap haline getirmesiyle bizlerle buluşan muhteşem duygu yüklü bir kitaptı. Şöyle bir düşünün Geçmişe gidebilseydiniz ama yalnızca kahveniz soğuyana kadar orada kalabilseydiniz kiminle buluşup, ne yapardınız? (Benim cevabım çok basit... Melek oğlum Burak'ımla buluşup hiç ayrılmayacak gibi sarılır, doya doya öper koklardım) Tokyo'nun ara sokaklarında küçücük bir kafe düşünün. Sadece üç masa var. Ve o masalardan birinde yer alan özel bir sandalye var. Ve kafe bu sayede efsaneleşmiş. Eğer bu sandalyeye oturabilirseniz seçtiğiniz bir zaman dilimine gidebiliyorsunuz. Tabii bu o kadar kolay değildi, belli kurallar vardı... 1- Sadece kafeyi ziyaret eden kişilerle buluşabiliyordunuz. 2- Ne yaparsanız yapın şimdiki zamanı değiştiremiyordunuz. 3- Kafeye girdiğinizde bir müşterinin orada oturuyor olması gerekiyordu. Oturmak için onun kalkmasını beklemeli, oturduktan sonra yerinizden kalkmamalıydınız. Geçmişteki süreniz, kahveniz fincana doldurulduğu anda başlıyordu ve kahve soğuyunca sona eriyordu. Başka kurallar da olduğu söyleniyordu. Tüm bunların doğru olup olmadığı bilinmemesine rağmen insanlar söylentileri duyduktan sonra kafayı ziyaret etmeye başladı. Peki, ya siz, bu şartlar altında geçmişe yolculuk yapmayı ister miydiniz? Dört duygu dolu ziyaret bizleri bekliyor ve duygu dolu anlar yaşatıyor. Okumadıysanız kesinlikle okuyun ve okutun gönülden tavsiyemdir.
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,6bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın giriş bölümü içeriği anlamam açısından korkutsa da yazar Hawking'in kalemi, ele aldığı yerler oldukça açıklayıcı ve netti. Bu açıdan yazarın anlatımını gayet yerinde ve anlaşılır buldum. Bir bilim adamı kitabı olmasına rağmen daha çok felsefe ve kişisel gelişim kitabı gibi hissettirmedi değil. Özellikle hangi konuyu çok vurguluyor
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
Büyük Sorulara Kısa YanıtlarStephen W. Hawking · Alfa Yayıncılık · 20182,072 okunma
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Reklam
Ne Sıklıkla Kitap Okuyorsunuz?
A) Her gün B) İki günde bir C) Haftada bir D) Belli bir sıklığı yok Benim cevabım D
232 syf.
·
Puan vermedi
UZUN BEKLEYİŞ
Dino Buzzati 1906 yılında İtalya'da doğmuş ve orada yaşamıştır. 1940 yılında ikinci dünya savaşı zamanında Tatar Çölü kitabını yazmıştır. (İncelemenin içinde bazı sorular bulunmaktadır. Ben kendi cevaplarımı veriyorum ve tabiki bu tartışılmaya açık cevaplardır. Sizde kendiniz cevaplandırabilirsiniz.) Kitap Drogo adlı bir askerin Tatar
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Arkadaşlar ben Knox Eden sevdasına düştüm. Bu saaten sonra iflah olmam. An itibariyle neden evlenmiyorsun diyenlere cevabım bu kitap ve @sudeiilter ' dir. Hatunun her bir karakterine aşık olmaktan gerçek hayattan kopar oldum. Nahif, centilmen, yemek yapabilen, merhametli, yakışıklı, vicdanlı, çocuk bakabilen.. Abi adam tam kapasiteli aşk
Juniper Tepesi
Juniper TepesiDevney Perry · Ren Kitap · 2023624 okunma
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
YAŞAMAK İÇİN YALNIZCA BİRKAÇ AYINIZ KALSA NE YAPARDINIZ? Aslında zor bir soru sorduğumun farkındayım. Fakat benim cevabım belli. Yine aynı şekilde yaşamaya, kendimi ve insanları sevmeye devam ederdim. Çünkü hayatı dolu dolu yaşayan bir insan, her an ölmeye hazırdır. Tabi ki benim gibi düşünmeyenler vardır. Hatta kaygılı bir şekilde beklemenin dayanılmaz olacağını dile getirenler de olabilir. Tıpkı Malo gibi... Malo intihar etmeye karar vermişti. Silahı şakağına dayadığı saniyelerde Phueng adlı yaşlı bir kadından esrarengiz bir teklif aldı. Yaşlı kadın intiharını otuz gün ertelemesini istedi. “İntiharını otuz gün erteleyebilir misin? Otuz gününü̈ satın almak istiyorum! Haydi, kaybedecek hiçbir şeyin yok. Göreceksin, kendini çok rahatlamış hissedeceksin.” Phueng masanın üzerinde duran silahı eline aldı. “Anlaşma süresinin sonunda sana geri vereceğim.” Silahın emniyetinin açık olduğunu görünce gülümsedi. “Sanırım sana nasıl kullanıldığını da öğretmem gerekecek!” Malo aralarında geçen bu konuşma sayesinde anlaşmayı kabul etti. Sonrasında ise özüne yolculuk yapmaya başladı. Phueng sayesinde önemli olanın şartlar değil, seçimler olduğunu idrak etti. Bir dizi deneyim yaşadı. Acaba çıktığı bu yolculuk ona neler öğretti? Yazarın kalemiyle daha önce tanıştığım için bu kitabını da seveceğimi biliyordum. Akıcı üslubuyla kelimeleri âdeta kalbime işledi. Phueng'in insanlığı ileri taşıyabilecek bir olguda birikimlerini paylaşması çok hoşuma gitti. Okumanızı tavsiye ederim.
Yaşamadan Ölmeyeceğim
Yaşamadan ÖlmeyeceğimMaud Ankaoua · Yan Pasaj · 2021677 okunma
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Beklemek ve Umut Etmek…
“Tanrı’nın geleceği insanın gözlerinin önüne sermeye tenezzül ettiği güne kadar tüm insani bilgeliğin şu iki sözcükle ifade edileceğini asla unutmayın: beklemek ve umut etmek!” (syf:764 II. Cilt) Monte Kristo Kontu, Alexandre Dumas Pere tarafından 1844 tarihinde tefrika edilmiş bir eser. Kitap öylesine kaliteli ki daha sonra sinemaya, tiyatroya,
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,8bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın en meşhur eseri “ Koku “.. yahut “ Parfüm “.. Filmi de efsaneydi. Kitabı okumaya niyetlendiğim sırada birden diğer kitapları neler diye araştırdım. Fazla değillermiş ve hacim olarakta kitapçık diyebileceğimiz sayfa sayısı az eserler olduğunu hele birde bende bazılarının epub’u olduğunu görünce, ilk önce bunlardan başlayayım dedim. İyi ki
Kontrbas
KontrbasPatrick Süskind · Can Yayınları · 2019877 okunma
136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.