En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim;
Bu bir başyapıt!
Peyami Safa da Türklerin Dostoyevskisi.
İnsanın tüm dehlizlerine inen ne bir eksik ne bir fazla tahlilleri ile tamamen insanı ve insana dair duyguları çıplaklıkla sergileyen bir roman. Psikoloji biliminin edebiyatı takip ettiğini gösteren en güçlü örneklerden biri. Ve bunu yaparken
Canım Sait.
Muzur bir çocuk edası ile, kelimeleri evirip çeviren, yalın dilli, Türkçe'ye hakimiyeti her cümlesinden anlaşılan, hoşsohbet, orijinal adam. Evet, hiç şüphe yok ki, onu en iyi kendine has hâli temsil eder.
Öykülerini sunarken, arada anlatıcı olmaktan çıkar, şööööyyylee bir güzelce kurulur okuyucusunun yanına. Ona tatlı tatlı
Bak aslanım, ben aile içi şiddetin göbeğinde yetişmiş bir kız olmam itibariyle acayip tekme ve yumruk teknikleri bilirim, biraz beyefendi ol, git surdan yarmıyim kafanı...